Dr. Kurtoğlu, "Dünya Batıyor! Zaman Daraldı!"

Gündem 06.05.2024 - 12:19, Güncelleme: 06.05.2024 - 13:31 1767 kez okundu.
 

Dr. Kurtoğlu, "Dünya Batıyor! Zaman Daraldı!"

Dr. Ramazan Kurtoğlu, YouTube kanalında yayınladığı bir videoda ahlaki değerlerin önemini Gazze örneği üzerinden 'bir yolculuk hikayesi' ile yorumladı.

Ünlü akademisyen, ekonomist ve yakın çağ siyasi tarihi uzmanı Dr. Ramazan Kurtoğlu, YouTube kanalında izleyicileri için ahlaki değerlerin önemini vurgulayan bir yolculuk hikayesi paylaştı. Hikayede, ahlak,su ve ateş arasındaki ilişki üzerinden ahlaki değerler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Kurtoğlu, youtube kanalından Gazze’deki kadın ve çocukların katledilmesine ve dünyanın, özellikle Müslümanların, bu duruma kayıtsız kalmasının nedenini bir yolculuk hikayesi üzerinden şu şekilde yorumladı; "Ahlak, su ve ateş arkadaş olurlar. Bir gün uzak bir diyara gitmek için yola çıkarlar. Bir süre sonra birbirlerini kaybederlerse nasıl bulacaklarını düşünürler. Su ve ahlak ateşe sorar: “Kaybolursan seni nasıl bulacağız?” Ateş, “Nerede duman görürseniz ben oradayımdır.” der. Bunun üzerine ateş ve ahlak suya sorarlar ve su şöyle der: “Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım.” Sıra ahlaka gelince cevabı şöyledir: “Beni kaybetmeyin, eğer kaybederseniz bir daha asla bulamazsınız. Bugün içinde bulunduğumuz dönemde insanlığın trajedisi bu, bir bilge şöyle der; “Anam bugün öldü, aa bilmiyorum belki de dün, belki de evvelsi gün. Diyerek nasıl bir vurdumduymazlık, aldırmayan bir fanusta yaşayan bir canlıya dönülmüş vaziyetteki bir bilge şöyle der; “Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.” Bugün değerli dostlar, insanlık ahlakını kaybederek adeta kendi kaderini çizmiştir. Değer yargılarını ve hayat tarzlarını fanusa hapsedilmiş bir dünyada yaşıyoruz. Bunun için ne yapmak gerek, önce net olarak bunu söyleyeyim, Peygamber Efendimiz o büyük savaşlardan birinde etrafındaki Müslümanlara şunu söyler: “Artık en büyük savaşa başlayacağız.” dediğinde etrafındakiler, “Ya Resulallah, biz en büyük savaşlardan yeni çıktık, mübarek dişleriniz kırıldı.” dediklerinde Hz. Peygamber’in çok güzel bir sözü var: “En büyük savaşı nefsinize vereceksiniz.” Bugün insanlık kendisini yenilemek zorunda, kendimizi yenilemenin yolu eskiyi bırakmaktan geçer. Çünkü toplum öyle bir noktaya gelmiş ki, şu kadar çalan bu kadar çalana “Vay be, canına!” diyor, ama kimse çalmamanın erdem olduğunu konuşmuyor. İşte tarihe dönüp baktığımızda ekonomik durumun aşıldığını, fakirliklerin aşıldığını görebiliyoruz ama ahlaki değerlerin yıkıldığında toplumların ayakta öldüğünü görüyoruz. Ki bu arada yine bir bilge bunu der: “Beni, şeref ve haysiyetime verdiğim değerden dolayı öldüğümde, mezara dikine, ayaklarımın üzerine gömün.”İşte insanların topluca yaşadığı problem budur. Gazze çok acı bir imtihan. Orada bu videoyu çekerken 24 bin civarında kadın ve çocuğun katledildiği ve dünyanın aldırmadığı, özellikle Müslümanların aldırmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Öyleyse ateş ve suyu her zaman bulabiliriz ama ahlakı bulmak en büyük erdemdir.” 
Dr. Ramazan Kurtoğlu, YouTube kanalında yayınladığı bir videoda ahlaki değerlerin önemini Gazze örneği üzerinden 'bir yolculuk hikayesi' ile yorumladı.

Ünlü akademisyen, ekonomist ve yakın çağ siyasi tarihi uzmanı Dr. Ramazan Kurtoğlu, YouTube kanalında izleyicileri için ahlaki değerlerin önemini vurgulayan bir yolculuk hikayesi paylaştı. Hikayede, ahlak,su ve ateş arasındaki ilişki üzerinden ahlaki değerler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Dr. Kurtoğlu, youtube kanalından Gazze’deki kadın ve çocukların katledilmesine ve dünyanın, özellikle Müslümanların, bu duruma kayıtsız kalmasının nedenini bir yolculuk hikayesi üzerinden şu şekilde yorumladı;

"Ahlak, su ve ateş arkadaş olurlar. Bir gün uzak bir diyara gitmek için yola çıkarlar. Bir süre sonra birbirlerini kaybederlerse nasıl bulacaklarını düşünürler. Su ve ahlak ateşe sorar: “Kaybolursan seni nasıl bulacağız?” Ateş, “Nerede duman görürseniz ben oradayımdır.” der. Bunun üzerine ateş ve ahlak suya sorarlar ve su şöyle der: “Nerede bir şırıltı duyarsanız ben oradayım.” Sıra ahlaka gelince cevabı şöyledir: “Beni kaybetmeyin, eğer kaybederseniz bir daha asla bulamazsınız.

Bugün içinde bulunduğumuz dönemde insanlığın trajedisi bu, bir bilge şöyle der; “Anam bugün öldü, aa bilmiyorum belki de dün, belki de evvelsi gün. Diyerek nasıl bir vurdumduymazlık, aldırmayan bir fanusta yaşayan bir canlıya dönülmüş vaziyetteki bir bilge şöyle der;

“Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.”

Bugün değerli dostlar, insanlık ahlakını kaybederek adeta kendi kaderini çizmiştir. Değer yargılarını ve hayat tarzlarını fanusa hapsedilmiş bir dünyada yaşıyoruz. Bunun için ne yapmak gerek, önce net olarak bunu söyleyeyim, Peygamber Efendimiz o büyük savaşlardan birinde etrafındaki Müslümanlara şunu söyler: “Artık en büyük savaşa başlayacağız.” dediğinde etrafındakiler, “Ya Resulallah, biz en büyük savaşlardan yeni çıktık, mübarek dişleriniz kırıldı.” dediklerinde Hz. Peygamber’in çok güzel bir sözü var: “En büyük savaşı nefsinize vereceksiniz.” Bugün insanlık kendisini yenilemek zorunda, kendimizi yenilemenin yolu eskiyi bırakmaktan geçer. Çünkü toplum öyle bir noktaya gelmiş ki, şu kadar çalan bu kadar çalana “Vay be, canına!” diyor, ama kimse çalmamanın erdem olduğunu konuşmuyor. İşte tarihe dönüp baktığımızda ekonomik durumun aşıldığını, fakirliklerin aşıldığını görebiliyoruz ama ahlaki değerlerin yıkıldığında toplumların ayakta öldüğünü görüyoruz. Ki bu arada yine bir bilge bunu der: “Beni, şeref ve haysiyetime verdiğim değerden dolayı öldüğümde, mezara dikine, ayaklarımın üzerine gömün.”İşte insanların topluca yaşadığı problem budur. Gazze çok acı bir imtihan. Orada bu videoyu çekerken 24 bin civarında kadın ve çocuğun katledildiği ve dünyanın aldırmadığı, özellikle Müslümanların aldırmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Öyleyse ateş ve suyu her zaman bulabiliriz ama ahlakı bulmak en büyük erdemdir.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersintime.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.