Konya’da 106 kilo olan, hipertansiyon, kolesterol ve şeker başlangıcı rahatsızlığından dolayı vücudunun rahatlaması için öneri üzerine spora başlayan 78 yaşındaki inşaat mühendisi Yaşar Dadak, başladığı koşuyla hem rahatsızlıklarından kurtuldu, hem de girdiği koşu yarışmalarında 75 yaş grubunda şampiyonluk kazandı.

Düğününe bir hafta kala davetiye dağıtırken kaza geçiren gencin hayalleri yarıda kaldı Düğününe bir hafta kala davetiye dağıtırken kaza geçiren gencin hayalleri yarıda kaldı

Konya’da yaşayan inşaat mühendisi 78 yaşındaki Yaşar Dadak, 2014 yılında 106 kilo ağırlığa ulaşırken, hipertansiyon, kolesterol ve şeker başlangıcı olduğu belirlendi. Yaşar Dadak’ın doktoru, ilaçların raporlu olacağını ve ömür boyu kullanması gerekebileceğini söylerken, spor yaparak vücudunun rahatlayabileceği önerisinde bulundu. Dadak, bunun üzerine spor yapmaya başladı. Sonrasında davet üzerine katıldığı koşu yarışmasını birinci olarak tamamlayan Dadak yarışmalara katılmaya devam ederek irdiği koşu yarışmalarında 75 yaş grubunda Balkan Şampiyonluğuna kadar uzandı.

“Sporla şu anda geldiğim seviyede hiçbir şekilde ilaç kullanmıyorum”

10 yıl önce dikkat etmediği kilolarla beraber bazı rahatsızlıkların da ortaya çıktığını anlatan 78 yaşındaki Yaşar Dadak, “Kendimize çok fazla bakmadığımızdan, dikkat etmediğimizden, yediğimiz, içtiğimiz belli olmadığından bilhassa akşam yemeklerini geç, zamansız yediğimizden dolayı abur cubur 106 kiloluk bir insan düşünün, sene 2013 - 2014 yıllarında 106 kilo ağırlığında bir insandım. Öyle bir rahatsızım ki bir kat arası çıkarken iki kere dinlenmek durumundayım. Doktora gittik bana ‘senin hipertansiyon, kolesterol raporlu duruma gelmiş, bundan sonra bu ilaçlarla arkadaş olacaksın. Ömrünün sonuna kadar da kullanacaksın’ cevabını aldım. Beni gerçekten çok üzdü, etkiledi. İnsanın bir yere bağlı olması, bu yiyecek içecek de olabilir, ilaç da olabilir bağımlı olması çok rahatsız eder. O sırada böyle bir arayış içerisindeyken çok sevdiğim arkadaşlarımdan biri dedi ki, ‘Yaşar amca bir teknik var tıp dilinde, Konya’da öbölek dediğimiz bir şey asalak olarak ağaçlardan yetişen bitki, onun çayıyla kayınvalidem çayını içti, biraz da spor yaptı. Şu anda sağlıklı’ dedi. Doktorum da ‘artık rapor durumuna gelmişsin, sen kullanacaksın ilaçları ama sporla rahatlarsın, geçmeyebilir dedi. Ben de yürümeye karar verdim ama beceremiyordum, sonra başladım. Postacı yürüyüşü gibi ama ritmini beceremediğim için koşmaya başlıyordum. Bunu yaparken sağımdan solumdan da ‘kocaman adam ne koşar’ diye utancımdan, baktım olmayacak, geceleri, sabah namazından önce çıkmaya başladım ve bunu uzun müddet devam ettirdim. Uzun bir süre sonra ilacıma devam ederken o sırada ökse otuna da başladım. Hatta bu otla beraber ilacı aldığımda bir gün beni sarstı. Eczaneye gittim ‘sen ne yaptın, tansiyonun düşmüş’ dediler. Bir şey demedim ama ben anladım, daha sonra yavaş yavaş ilacı azalttım. Sporla şu anda geldiğim seviye ise hiçbir şekilde ilaç kullanmıyorum” şeklinde konuştu.

“Katıldığım 300’e yakın yarışta hemen hemen yüzde 90’ı şampiyonlukla biten yarışlarım var”

Azimle devam ettiği sporda Balkan sıralamasında birinciliği hak eden Dadak, “Koşuya devam ederken Kocaeli’de bir yarışma varmış sağ olsun dönemin belediye başkanı da yakın dostumdu, onun da davetiyle koşuda yer aldım. Sonra koşu başladı ve birinci olmuşum, bilmiyordum. Dedim ki ‘yanlış oldu herhalde’ sonra bana ‘birinci oldun sen’ dediklerinde şaşırdım. Ama bendeki bu gelen tutku, hırs sadece o hastalık süresi öncesi yani ilaçla spora başlamadan önceki süreçte 4 yıl gibi bir zaman ben yatakta sırtımda iki yastık, ayaklarım uzun vaziyette yatarken, kafamı uzattığım zaman beynime yapan kan basıncıyla hemen uyanıyordum, rahatsız oluyordum. Bunların hepsini attım şu anda hiçbir rahatsızlığım yok. Hiçbir şekilde de kilo verirken şunu yemeyeyim, şunu az yiyeyim diye bir şey demedim, sporla kilomu verdim, sporla bu seviyeyi yakaladım. Şu ana kadar 300’e yakın yarışlarda aldığım hemen hemen yüzde 90’ı şampiyonlukla biten yarışlarım var. En son Karadağ’dan geldim bundan 1 ay önce. 4 yarıştan 4’ünde kürsü yaptım. İkisini de Balkan rekoru olarak getirdim. Ama kazanmış olduğum en büyük şey şükürler olsun şu anda hiç kimseye ihtiyacım olmadan o merdivenleri üçer üçer dinlenerek çıkarken şimdi üçer basamakla zıplayarak çıkabiliyorum” diye konuştu.

Kaynak: iha