ARKADAŞ !!!

ARKADAŞ!; “Sağlık kahramanları, senin korkup kaçtığın O hastaları tedavi ediyor”.
Toplumun Sağlığı için, sağlık çalışanlarımızın en sevdiklerine virüs taşıma, hastalık ve ölüm riskiyle çalışarak fedakarlık örneği gösterdiği bu dönemde, kimsenin sorumsuz olmaya, sağlık çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu bozarak, tükenmişlik yaşatmaya hakkı yok!...Covid servislerinde 24 saat nöbet tutup, evine gidip en sevdiklerine sarılamayan bu kahramanlara, kimsenin laf söyleyemeyede hakkı yok!...Apartmanda, ailesinde, mahallesinde bir tane pozitif vaka çıktığında herkes apartmanı terk etmeyi, ailesindeki anası-babası dahi olsa ondan uzak durmayı düşünüyor. Köyde, yaylada evi varsa “bana bulaşır” diye oraya gidiyor. ARKADAŞ!; Sağlık kahramanları, senin korkup kaçtığın O hastaları tedavi ediyor. Bundan sonra hiç Kimse kusura bakmasın. Ne sorumsuzluk göstererek başkasının hayatını tehlikeye atanlara, nede bu kahramanlarımızın moral ve motivasyonunu bozarak tükenmişlik yaşatanlara “Hiçte mütevazi olamayacağız”. Sağlık kahramanlarımız; bir canı yaşatabilmek adına ölüyor, bulaş! her geçen gün artıyor. Yakında hastanelerde kimi çalıştıracaksınız?.. Millet tatil için akın akın bizim bölgemize gelerek, göstermiş oldukları sorumsuzlukla Mersinimizi vaka artışında ilk üçe soktu. Mersin sonlarda iken bunu başarı gösterip sahiplenenler, şimdi nerdeler?.. Sağlık kahramanlarımızın kullanamadıkları yıllık izinleri yanmakta, haftasonunu bile hastanede geçirmektedir. Böyle bir ortamda çalışan başka memur grubu varmı?.. Siz hiç! sokağa çöp atan vatandaşa, çöp toplayan işçiden memnuniyetini soran bir amir gördünüzmü?.. Yine siz hiç! Suçluyu yakalamış polisimizi suçluya, yakalayan polisten memnuniyetini soran emniyet amiri gördünüzmü?.. Eğer sağlık camiasında iseniz; covitli hastaya, sağlık çalışanının yanında, onlardan memnuniyetini soracak kadar iz’ansızları görebilirsiniz. ARKADAŞ! O sağlık çalışanının onuru var, gururu var. Yalnızda değildir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 417/2’de yer alan “İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür” ifadesiyle bu yükümlülük düzenlenmiştir. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) "İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşmesi ülkemizce de onaylanmıştır.
Sözleşmenin 3, 4, 5. Maddeleri:
"İşçiler" terimi, kamu çalışanları dahil olmak üzere istihdam edilen bütün kişileri kapsar denilmektedir.
Sağlık bakanımız ‘dan talebimiz; Çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanarak, moral ve motivasyonlarını arttırıp, tükenmişlikten kurtaracak tedbirlerin alınması bir an önce elzem olmuştur.
Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu olumsuz etkileyen, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan döner sermaye sisteminin yanında aşağıda bir kısmını sıralayacağım ve kronik hale gelmiş problemlerinde biran önce çözülmesi gerekmektedir.
Verilen sözler tutulmalı 3600 ek gösterge branş ayırımı yapılmadan, bütün sağlık çalışanlarını kapsayarak şekilde çıkarılmalıdır. 3600 ek gösterge sağlık çalışanları için lüks değil haktır.
Farklı türlerdeki istihdam modelleri çalışma barışını bozmaktadır. Sözleşmeli istihdam modellerine son vermeli ve bütün sözleşmeli çalışanlar kadroya geçirilmelidir.
Pandemi ile mücadelede önemli görevler üstlenen Covid servisleri, yoğun bakımlar, Acil servis, 112, Aile Sağlığı Merkezleri ve filasyon ekiplerinin mağduriyetleri giderilmelidir. Son çıkan döner sermaye yönetmeliğinde, geriye doğru giden palyatif servisleri hak ettiği kat sayılara yükseltilmelidir.
Sınavını sahada hakkıyla veren sağlık çalışanları, Unvan değişikliği sınavından muaf tutulmalı ve bir defaya mahsus unvan değişikliği sınavsız yapılmalıdır.
Fedakar sağlık çalışanlarının çocukları, kreşlerde güven içinde kalmalı ve Hastanelerde 24 saat esaslı kreş hizmeti verilmelidir.
Sağlık hizmetlerinde keyfilik asla söz konusu olmamalıdır. Bu nedenle idarelerin tasarruflarıyla tutturulan icap nöbetlerinin ücretleri eksiksiz olarak mutlaka ödenmeli ve alın terinin her bir damlası karşılığını bulmalıdır.
Sağlık bakanlığı ve Üniversite hastanelerinde hizmetli kadrosunda binlerce çalışan var. Bu çalışanların tamamı memur kadrosundakilerle aynı işi yapmaktadırlar. Bu adaletsizliğe son verilmelidir. Hizmetli kadrosuyla çalışanlar, eğitim durumları dikkate alınarak ivedilikle memur kadrosuna geçirilmelidir.
Üniversite hastanelerinin pandemideki rolü gözardı edilmemeli, mağduriyetleri giderilmeli, verilen sözler tutulmalıdır.
Sağlıkta istihdam yetersizliği pandemi sürecinde çok daha net bir şekilde görülmüştür. Bir sağlık çalışanı 3 sağlık çalışanının işini yapmaktadır ve binlerce sağlık hizmetleri mezunu atama beklemektedir. Yeni atamalar yapılarak, personel ihtiyacı giderilmeli ve sağlık çalışanlarının iş yükü biran önce hafifletilmelidir.
Ve son olarak diyoruz ki;
‘’Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanlarının yüzü gülerse, Türkiye güler.”
Selam ve dua ile sağlıcakla kalın...