BATI VE PUTU

15 temmuz gecesine kadar dünyada birçok tapınanı bulunan; yaşayan ve konuşan put, 'Batı'nın hizmetindeydik ve hizmetindeyiz' şeklinde özetlenecek bir ilanda bulundu.

Batı'nın; yani zulmedenin, sömürenin, şeytanla tezgah kuranın, inanmayanın, Allah'a savaş açanın hizmetinde olmak.

Hizmetkarlarının başarısızlığı ile canı sıkılan Batı. Hakkında farkındalık oluşmasından ve sorgulanmasından rahatsız olan Batı. Kalabalıklara tapınmaları için bir put hazırlamış ve tüm dünyaya bu putu tanıtmış olan Batı.

Hz. İbrahim putları kırdığı şüphesiyle sorgulandığında, putperestlere suçlunun kim olduğunu tapındıkları putlara sormalarını tavsiye etmişti ki amacı tapındıklarının konuşamayacak ve kendilerine dahi faydası dokunamayacak nesneler olduğunu ifade etmekti.

Karşımızda konuşan ve hizmet ettiği Şeytan ve muhataplarını itiraf eden bir put var ki bu put konuştukça diğer putlar gibi kendisine dahi faydasının olmadığını haykırmakta şuan.

Şeytana ve muhataplarına hizmetkar olan bu puta tapan müşriklere karşı 15 temmuz gecesi ve sonrası verilen mücadelede ölen şehittir. Ve verilen mücadelenin niteliği istiklal harbini, veriliş şekli Çanakkale ruhunu ve ümmet fikrini anlatır.

Ne ahlaksız ve ne cüretkar bir savaş hazırlığı bu. Batı tarafından Allah'a ve gerçek kullarına açılması planlanan bir savaş.

Ölümü kutsayan ve masumları hiç tereddütsüz katletmeyi emreden IŞID adlı bir pagan anlayışını dünyaya İslam diye tanıtmak ve insanları İslam'a düşman etmeye çalışmak; bu düşmanlığı besleyip büyütmeye ve Allah'a ve tabi ki gerçek kullarına açılan savaş sürecinde kendisine (Batıya) hizmet etmesi arzulanan bir put oluşturmak.

Birbirinden bağımsız olması mümkün olmadığını düşündüğüm olaylar silsilesi ile Batı'da İslam düşmanlığı pekiştirilirken; Allah'a ve gerçek kullarına açılacak böylesi bir savaşın karşısında durabilecek güçte iman edenleri, Batı'ya hizmetkar olan bir puta tapınan müşriklerle dağıtmaya ve alt etmeye çalışmak.

Bana göre Dünya sadece; yalnızca Allah'tan korkup ve yalnızca Allah'a güvenenlerle Şeytanı önlerine katarak Allah'a savaş açanların mücadelesi üzerinedir. Bu kabulüm bireye indirgendiğinde  Şeytana uymaya ve hizmet etmeye hazır nefis ile olan mücadeledir. Diğer tüm isimlendirmeler, yakıştırmalar, açıklamalar ve ifadeler bu gerçek mücadelenin ve mücadelelerin görünmesini engellemek üzere hazırlanmış örtülerdir.

Bu kadar cümle ile anlatmaya çalıştığım şey ise; 15 temmuz gecesi ve sonrası gerçekleşen; Batı tarafından dünya genelinde Allah'a ve gerçek kullarına açılacak olan topyekün bir savaşa destek verecek müşriklerin galip gelmesini sağlamaktı ve belirttiğim savaşı başlatmak için  Batı'nın yönettiği Şeytani bir kalkışmaydı.

Bundan böyle anlatmaya çalışacağım şey ise;15 temmuz gecesi ve sonrası ümmetin birliği ve beraberliği için daha çok çalışmak, nitelik sahibi ve akleden gençlerin yetişmesini desteklemek, nefsimizin ve toplumun tapındığı ve tapınmaya meylettiği putları Hz. İbrahim gibi Batı'nın ateşinden yani tüm güç ve yaptırımlarından korkmaksızın bertaraf etmek, yalnızca Allah'a güvenip ve yalnızca Allah'tan kormak gerektiğidir.

Batının hizmetkarı bu puta tapınan müşrikler ile mücadele süresince de rehber alınması gerekenin Nisa suresi 94. ayet olduğuna iman etmekteyim...