Gaziantep’te yaşayan Ahmet Telefoncu, yarım asırdır dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan tenekecilik mesleğini bir buçuk metrekarelik dükkanında sürdürüyor.

Gaziantep’te bir zamanların en gözde meslekleri arasında yer alan ata mesleği tenekeciliği büyük bir aşkla sürdüren 58 yaşındaki Ahmet Telefoncu, yaklaşık yarım asırdır tenekeye çeşitli şekiller veriyor. Şahinbey ilçesindeki tarihi Almacı Pazarı’nın girişinde yer alan ve dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan bir buçuk metrekarelik dükkanında müşterilerden aldığı siparişleri hazırlayan Ahmet Telefoncu, mesleğini üçüncü kuşak olarak devam ettiriyor. Gelişen teknolojiye direnmeye çalışan en eski el sanatlarından olan tenekecilik mesleğini dedesinden ve babasından öğrenen Telefoncu, mesleğin Gaziantep’teki son temsilcileri arasında yer alıyor. Telefoncu, küçük dükkanında tatlı tulumbası, mazot hunisi, çay semaveri ve kebap mangalı gibi pek çok ürün yapıyor.

“Tenekecilik mesleği zaman içerisinde kaybolmaya yüz tuttu”

İzmir Bornova’da zeytin üreticilerine lojistik destek İzmir Bornova’da zeytin üreticilerine lojistik destek

Mesleğinde üçüncü kuşak olduğunu belirten Telefoncu, “Dükkanımın küçük olduğu için kimisi alay eder gibi gülüyor kimisi de gurur duyuyor. Ama benim için kimsenin gülmesi veya gurur duyması önemli değil. Dükkanımız küçük ama kalbimiz geniştir. Ben ilkokul 3’üncü sınıfa giderken babamın ve dedemin yanında tenekecilik mesleğine başladım. Tenekeci derken çöpe atılan bir teneke değildir. Teneke dediğimiz yumuşak malzemeden çeşitli ürünler yapıyoruz. Tatlı tulumbası, mazot hunisi, çay semaveri ve kebap mangalları yapıyorum. Tenekecilik bir sanattır. Günümüzde plastiğin hayatımıza girmesiyle tenekecilik mesleği zaman içerisinde kaybolmaya yüz tuttu” dedi.

“Çıraklığını yapmadığınız işin ustalığını yapamazsınız”

Mesleğini sürdürecek yeni çırakların olmadığını ve bu duruma üzüldüğü söyleyen Telefoncu, “Devlet tarafından mesleğimizin ilerletilmesi için bir şeylerin yapılması lazım. Fakat maalesef kendi çabamız ve imkanlarımızla son nesil olarak mesleğimizi devam ettiriyoruz. Mesleğimi severek yapıyorum ve yıllardır ailemin geçimini bu meslekle sağlıyorum. Şu anda herkes kolay kazancın peşinden koşuyor. Fakat emeksiz yemek olmaz. Emek çekmeden hiçbir yere gelemeyiz. Çıraklığını yapmadığınız işin ustalığını yapamazsınız” ifadelerini kullandı.

“Bu dükkanda 3’üncü kuşak olarak mesleği sürdürüyorum”

Telefoncu, ilkokul yıllarında babasının yanında çırak olarak başladığı mesleğini dedesinden ve daha sonra da babasından kalan bir buçuk metrekarelik dükkânında devam ettirmeye çalıştığını anlatarak, “Dükkanımızın küçüklüğünü göz önüne alırsak bir insanın zor dönüp oturabildiği bir yer. Fakat bu dükkan dedemin ve babamın yıllarca emek verdiği bir iş yeri olduğundan dolayı ve biz de son nesil olduğumuzdan dolayı kendi mesleğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu iş yeri 1959 yılından beri tenekeci dükkanıdır. Ben de bu dükkanda 3’üncü kuşak olarak mesleği sürdürüyorum. Dükkanımın küçüklüğünden dolayı kimisi alay eder gibi gülüyor kimisi de gurur duyuyor. Benim için kimsenin gülmesi veya gurur duyması önemli değil. Benim için çalışmam ve kazancım önemlidir. Kimseye muhtaç olmamak için çalışmamız lazım” şeklinde konuştu.

Gelişen teknolojinin etkisiyle teneke eşyalara talebin gün geçtikçe azaldığını kaydeden Telefoncu, eski yöntemlerle bazı eşyaları üretmeye devam edip ayakta kalmaya çalıştığını aktardı.

Tenekeci Ahmet Telefoncu’nun bir buçuk metrekarelik dükkanını görünce şaşırdığını belirten Kerim Kıssa isimli vatandaş ise, “Ahmet ustamızı gördük ve bayağı da beğendik. Baba mesleğini bilfiil bize aktarıyor ama üzücü yanı da kendisinden başka bu mesleği yapacak kimsenin olmamasıdır. Ahmet ustamızı desteklememiz ve yanında elemanlar yetiştirmemiz lazım. Çocuklarımızı Ahmet ustamıza gönderelim” diye konuştu.

Kaynak: iha