Boğaziçi Üniversitesi rektörünün Cumhurbaşkanı tarafından atanmasından sonra , öğrenci kimliği adı altında illegal örgütlerin ve bunlarla birlikte işbirlikçilerin devreye girmesi ile rektör atamasına karşı çıkarak gösteri ve yürüyüşler yapmaya başladılar.
Gösterileri yapan protestocular bu toplumun inancına hakaret ve polisine şiddet göstererek adeta ikinci bir gezi olayları uygulanmaya çalışılıyor .
Millet ittifakı içerisinde bulunan CHP , İYİ PARTİ ve HDP , Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olan olayları açık ve net bir şekilde destekleyip , 'Bizim Çocuklar' diyecek kadar ileri gitmektedirler , adeta vandalizme ve şiddete destek vermektedirler.
Halbuki Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektör anayasa çerçevesi içerisinde hukuk kurallarına uygun olarak , rektör aday adaylarının içerisinden bir tanesi , anayasanın vermiş olduğu yetkiye dayanarak Cumhurbaşkanı tarafından Kanunen uygun bir şekilde atanmıştır.
Yıllardır bu atamalar bu şekli ile gerçekleşmektedir . Hatta geçmiş dönem Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer , Öğretim üyelerinin seçtigi rektör adaylarının içerisinden en az oyu (Bir oy ) alanı o dönemde üniversiteye rektör olarak atamıştır.
Şimdi Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör ataması anayasa ve hukuka uygun şekilde yapılırken , öğrenciler karşı çıkıyor diyerekten illegal örgütler , milleti sokaga dökmeye çalışıyorlar . Zaten protestolarda gözaltına alınanları İncelediğiniz zaman Gözaltına alınanlardan 79'u DHKP/C, TKP-ML dahil olmak üzere terör örgütü üyesi çıktığı görülmektedir .
Ana muhalefet partisi CHP'nin asıl derdi , millet ittifakı kendi içerisinde çatırdama ya başlamış olup CHP bölünme aşamasına gelmiştir . yine aynı şekilde Ana muhalefet partisi CHP 'den istifa eden milletvekilleri ve CHP içerisinden ayrılanlardan yeni partiler kurulmaya başlanmıştır .
tamamen gündemi değiştirmek ve bunun önüne geçmek için Boğaziçi Üniversitesi rektör ataması bahane edilerek , Türkiye'nin adeta gündemini değiştirmeye ve aynı zamanda sokaklarda şiddeti uygulamaya koymak suretiyle , asıl hedefin Recep Tayyip Erdoğan'ı erken seçime götürmek yada başarabilirlerse indirmek istemektedirler.
Çünkü bunlar demokratik yoldan ve Millet iradesi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı indiremeyeceklerini çok iyi bilmektedirler .
Ama bu millet bu oynanan oyunları bundan öncesindeki 17/25 Aralık ve Gezi olaylarında gördü . 15 Temmuz darbe girişiminde de milletimiz direncini ortaya koyarak dış güçlerin Türkiye'ye müdahalesini göğsünü siper ederek engelledi.
Ana muhalefet ve diğer siyasi partiler , gerçekten bu problemlerin çözümünü istiyorlarsa , Kapalı kapılar ardında değil , milletin önünde yeni bir demokratik bir anayasa yapılması ile iktidar ve muhalefetin bir araya gelmeleri gerekir .