Bu dünyaya gelmeniz için en büyük çaba gösteren, sizin için 7/24 mesai yapan, bir gün bile of demeyen, çabalayan, korkan, gök yüzüne bakıp sizin için en güzel dileklerde bulunan, tüm dünyasını sizin üzerinizde kuran O yüce insana, annenize, ne oldu da kıyıverdiniz?
Önce sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz, aynı yastığı paylaştığınız, aynı tabaktan yemek yediğiniz, elini tutarken, gözlerinin içerisine bakarken titrediğiniz bir paydaşken, ne oldu size de, kıymetlinize kıyıverdiniz?
Aynı kanı, aynı canı taşıdığınız, dünyasında belki de ilk tanıştığı erkek kimliği olduğunuz, kardeş olarak derinlere inebilseydiniz, yüreğinin büyüklüğünü göreceğiniz, o kız çocuğuna, kardeşinize, canınıza, ne oldu da kıyıverdiniz?
Dünyaya gelmesinde en büyük payı olduğunuz, canınızdan, kanınızdan oluşan, yüreğinizden kopan, hayallerini süslediğiniz, yavrunuza, kızınıza, ne oldu, nasıl oldu da, kıyıverdiniz?
Bir yuvanın gülünü, anne-babasının göz bebeğini, bir tanesini, tüm dünyasını süsleyen o güzel yavruyu, hayatının baharında olan gencecik kızlara, korumasız çocuklara, nasıl bir cinsellik düşündünüz de, nasıl bir psikoloji içerisinde çabaladınız da, nasıl bir canavardan beter olduğunuz da, o an gözünüze nasıl bir perde çekildi de, beyniniz nasıl hükmetti de, kendinizde nasıl bir cesaret, nasıl bir hak gördünüz de, bir başkasının canına, yavrusuna, kıyıverdiniz?
Bu ülkede ne değişti? Erkeklere nasıl bir cesaret geldi? Yoksa Onlar’ a, kadınların bilmediği bir hak mı verildi?
Erkekler! Her saat başında bir kıymetlinizi, hayatınızda bulunan bir kadın kimliğini, katlediyorsunuz!
Neden?
Hayatınızın tüm zorluklarını, size kadınlar mı yaşatıyor? O kahrolası çıkmazlara, sizi, kadınlar mı soktu? Yoksa, bir tek namusuna düşkün, siz misiniz?
Önce sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz, aynı yastığı paylaştığınız, aynı tabaktan yemek yediğiniz, elini tutarken, gözlerinin içerisine bakarken titrediğiniz bir paydaşken, ne oldu size de, kıymetlinize kıyıverdiniz?
Aynı kanı, aynı canı taşıdığınız, dünyasında belki de ilk tanıştığı erkek kimliği olduğunuz, kardeş olarak derinlere inebilseydiniz, yüreğinin büyüklüğünü göreceğiniz, o kız çocuğuna, kardeşinize, canınıza, ne oldu da kıyıverdiniz?
Dünyaya gelmesinde en büyük payı olduğunuz, canınızdan, kanınızdan oluşan, yüreğinizden kopan, hayallerini süslediğiniz, yavrunuza, kızınıza, ne oldu, nasıl oldu da, kıyıverdiniz?
Bir yuvanın gülünü, anne-babasının göz bebeğini, bir tanesini, tüm dünyasını süsleyen o güzel yavruyu, hayatının baharında olan gencecik kızlara, korumasız çocuklara, nasıl bir cinsellik düşündünüz de, nasıl bir psikoloji içerisinde çabaladınız da, nasıl bir canavardan beter olduğunuz da, o an gözünüze nasıl bir perde çekildi de, beyniniz nasıl hükmetti de, kendinizde nasıl bir cesaret, nasıl bir hak gördünüz de, bir başkasının canına, yavrusuna, kıyıverdiniz?
Bu ülkede ne değişti? Erkeklere nasıl bir cesaret geldi? Yoksa Onlar’ a, kadınların bilmediği bir hak mı verildi?
Erkekler! Her saat başında bir kıymetlinizi, hayatınızda bulunan bir kadın kimliğini, katlediyorsunuz!
Neden?
Hayatınızın tüm zorluklarını, size kadınlar mı yaşatıyor? O kahrolası çıkmazlara, sizi, kadınlar mı soktu? Yoksa, bir tek namusuna düşkün, siz misiniz?
Yeter artık! Durun ve düşünün. Kendinize, elinize, dilinize ve belinize hakim olun!
Bu kadınlar sizin için dünyaya gelmiyorlar. Siz katledin, üzerlerinde oyun oynayın, yaşamlarını Onlar’ a haram edin diye de, bu dünya da değiller!!!
“Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın onda çok hayır takdir ettiği bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz ” ( Nisa Suresi, 19. Ayet )
Bu kadınlar sizin için dünyaya gelmiyorlar. Siz katledin, üzerlerinde oyun oynayın, yaşamlarını Onlar’ a haram edin diye de, bu dünya da değiller!!!
“Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın onda çok hayır takdir ettiği bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz ” ( Nisa Suresi, 19. Ayet )
“ Ey kahraman Türk kadını, sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın ” ( M. Kemal Atatürk )
SEVGİYLE KALIN…
SEVGİYLE KALIN…