ÇATIŞMA KÜLTÜRÜNDEN UZLAŞMA KÜLTÜRÜNE
Şu anda da sosyal medya da bir furya devam etmektedir. Videolar ve yazılar paylaşılıyor. Hiç birini ne seyrettim, ne okudum. Bunlar yerine anayasa değişliği ile ilgili tarafsız ve bilimsel olan bilgileri okumaya çalışıyorum. Yok o ünlü bunu söylemiş, yok bu ünlü bunu söylemiş, bu işin magazinsel kısmı. Hele ki bu değişikliğin ülkenin geleceği için çok önemli olduğunu söyleyenlerin, kendi görüşünün tersini söyleyen ünlüye demediklerini bırakmamalarını da açıkçası hayretler içinde karşılıyorum. Her görüşe saygı duymak lazım.
Türkiye, temel ilkeleri belli demokratik bir Cumhuriyettir ve bu nedenle en önemlisi milletin iradesidir. Anayasa değişikliği için referandum yapılır, çatışmadan her birey istediği görüşü bildirir ve hür iradesi ile gider, hiç kimsenin müdahalesi olmadan güvenli bir şekilde sandıkta oyunu kullanır. Sonuca da herkes saygılı olmalıdır. Demokrasi bunu gerektirir. Bu şekilde olmasa birçok büyükşehir, il ve ilçe belediyesinin iktidar partisi dışındaki partiler kazanmaz ve demokrasinin gelişmediği ülkeler de olduğu gibi tüm belediyeler ve hükümet aynı partiden olurdu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Mersin’e geldiklerinde, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etmiş ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Burhanettin Kocamaz’da onu karşılamış ve bir araya gelmişlerdi. Ben ne kadar güzel bir tablo derken bazı fitneciler dolu iddialarda bulunmuşlardı. Benzer güzel bir görüntü de Gaziantep’te yaşanmıştı. Gaziantep’e taziye için ziyarete giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin karşılamış ve belediye de bir araya gelmişlerdi. Bu güzellikleri artıralım, çatışmadan ve kavgadan beslenenlere bu fırsatı vermeyelim.
Dinleyelim, anlayalım, konuşalım ve uzlaşalım. Biliyorum uzlaşabilmek zordur ama bunu başarmalıyız. Masaları devirmeyelim, hatta kırmayalım. Hele ki niyet okumayalım ve her şeyin arkasında bir çapanoğlu aramayalım. Önyargılardan kurtulalım.
Türkiye, terör örgütlerinin oluşturduğu lobilerin de etkisi ile dışarıda ve içeride yıpratılmaya çalışılmaktadır. Buna bir de içeride bizler destek olmayalım. Hep beraber Ülkemizin daha iyi yarınlara gitmesi için çaba gösterelim, daha fazla çalışalım. Eminim ki Ülkemiz bu zorlu dönemi de atlatarak çok iyi yerlere gelecek, mutlu yarınlar bizlerin olacaktır.