Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi Özgürlük ve Demokrasi Adası’nda düzenlenen Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumu’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında Adnan Menderes ve iki bakanı rahmetle yad ederken, Türkiye’nin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacı ve bunun önemini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Milletimiz Adnan Menderes’i şükranla anmaya devam edecektir. Bir yargı tiyatrosuyla idama gönderilenleri rahmetle anıyorum. Üzerinden yüzyıllar geçse de darbecileri unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. Dilinden ve kaleminden kan damlayan sözde hukukçuları unutmayacağız ve affetmeyeceğiz. Yassıada’da işkenceye maruz kalan devlet adamlarımızın isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırdık” dedi.

“Karar verilmeden idam sehpalarını kurdular “

Mayıs demokrasi tarihinin karanlık günü olarak kayıtlara geçtiğini belirten Erdoğan, “27 Mayıs adım adım bir provokasyonun ürünüdür. 27 Mayıs demokrasi tarihinin karanlık günü olarak kayıtlara geçti. Menderes, ülkeyi tapulu mülkü gibi görenleri rahatsız etti. Nasıl ki darbeye bir günde karar verilmemişse Yassıada’da alınan kararlar da tesadüf değildir. Burası özellikle seçilmiştir. Millete ayağınızı denk alın mesajı verilmiştir. Demokrasimiz yargılanmıştır. Önce mahkum edilen ve sonra idam edilen bizatihi milletin iradesidir. Kararlar verilmeden idam sehpalarını bunun için kurdular. Burayı sivil ve demokratik siyasetin kabusu olmayı hedeflediler. 27 Mayıs’ın karanlık gölgesi her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle milletin peşini bırakmadı. Türk siyaseti uzun yıllar boyunca kargaşa ve istikrarsızlık girdabından bir türlü kurtulamadı. 27 Mayıs planı AK Parti’nin iktidar olduğu 22 yıllık süre zarfında defalarca tekrarlanmaya çalışıldı.” diye konuştu.

“Saldırılar karşısında asla geri adım atmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “22 yılda türlü badireler atlattık. Türk siyasi tarihinin en fazla darbe girişimine maruz kaldık. Ama saldırılar karşısında asla geri adım atmadık. Siyasete operasyon çekilemeyeceğini içerideki ve dışarıdaki tüm vesayet heveslilerine çok net bir şekilde gösterdik. Türkiye’de demokrasi mücadelesi tehditlere, korkutmalara rağmen kararlılıkla ilerlemiştir. Bu ülkede artık darbeler ve muhtıralar dönemi kapanmıştır. Bulanık suda demokrasi avlama dönemi geri kalmıştır. Türkiye’de iktidara gelmenin tek yolu sandıktır.” dedi.

“Yeni anayasa mesajı”

Türk demokrasisi yeni ve sivil anayasa yapacak güce sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, “Yeni anayasa ile tüm bu kazanımları daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz. Yeni anayasaya ülkemizin neden lüzum duyduğunu aktardık. 1921 ve 1924 anayasalarını dışarıda bırakırsak bütün anayasalarımız vesayetçilerin direktifiyle yapılıp halka empoze edildi. Anayasalarımız içinde vesayetin en fazla nüfuz ettiği 1961 anayasasıdır. 61 Anayasası ve 82 Anayasası’nın hazırlanma sürecinde milletin iradesi tecelli etmedi. Çerçevesini darbecilerin çizdiği dili sorunlu mevcut anayasa ile yola devam edemeyiz. Türk demokrasisi yeni ve sivil anayasa yapacak güce sahiptir. Artık yeni bir anayasa kaçınılmazdır. Mevcut anayasa siyasete güveni zedeliyor. Yapıcı ve uzlaşmacı tavrımızı koruyacağız. Muhalefetteki muhataplarımızın da bu istekte ısrarcı olmayacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

“Milli bir ödev olduğuna inanıyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzlaşma aranmadan yapılan anayasalar doğumundan öte sakattır, kriz üretmeye daha yakındır. Yakın siyasi tarihimizde bunun örnekleri bulunuyor. Tartışmalardan yargıdaki gerilime kadar karşılaştık. Devlet ile vatandaş arasındaki ilişkiyi zehirleyen sebebin aynı olduğunu görüyoruz. Artık bazı gerçekleri kabullenmemiz gerekiyor. Elitlerin uzlaşısını yansıtan mevcut anayasa ile devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız. Meclis’imiz yeni anayasa yapacak olgunluğa, kudrete sahiptir. Milli bir ödev olduğuna inanıyorum." dedi.

“Bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir”

İsrail’in BM kampını bombalamasıyla ilgili konuşan Erdoğan, “Bugüne kadar 36 binden fazla Filistinli kardeşimizi şehit eden soykırımcı caniler, dün de güvenli bölge ilan ettikleri Refah’ta bulunan bir mülteci kampındaki sivillerin üzerine füze ve bomba yağdırmıştır. Uluslararası Adalet Divanının saldırıları durdurma çağrısının ardından gerçekleşen bu katliam, terör devletinin kanlı ve kalleş yüzünü bir kez daha ifşa etmiştir. Netanyahu ve cinayet şebekesi, Filistin halkının kahramanca direnişini kıramadıkça ülkesinde iyice köşeye sıkışmakta, daha fazla kan dökerek siyasi ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Ama bunun hiçbir fayda sağlamadığını pek yakında görecek. Tıpkı özendiği Hitler gibi, Miloseviç gibi, Karadciç gibi ve tarihteki diğer firavunlar gibi lanetle anılmaktan kurtulamayacak. Türkiye olarak insanlıktan zerre kadar nasibini almamış bu katillerden, bu barbarlardan hesap sorulması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Rabbim, Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Rabbim; bebek, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden masumları öldürenleri Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahr-u perişan eylesin" ifadelerini kullandı.

Sakarya'da hayat kurtaran seferberlik Sakarya'da hayat kurtaran seferberlik