DIŞ POLİTİKADA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ AZ KONUŞACAĞIZ
En büyük tehlike, dış siyasal, ekonomik ve sosyal sorunları iç politikaya malzeme yaparak prim toplamaya çalışmaktır. Böyle bir davranış zaman zaman iç politikada destek sağlayabilir ve hatta oylarınızı da artırabilir. Ancak, dış politikada karşılaşılan çıkar ilişkilerinin gözardı edilmesi durumunda kayıplar daha fazla olacaktır.
Türkiye’nin Batı ile olan ittifakında başrolde oynayan Amerika Birleşik Devletleri’nin dünya genelinde kan kaybetmesi, Türkiye’nin Batı’ya olan gereksiniminin sorgulanması gerekir. Bana göre, Türkiye’nin Batı’ya olan gereksinimi karşısında, Batı’nın Türkiye’ye olan gereksinimi daha fazladır. Çünkü, Türkiye bir taraftan Batı ittifakı içinde yer alırken, bir taraftan da Orta Doğu’daki bağlantıları ve Orta Asya’daki ilişkileri ile çok önemli bir role sahiptir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birisi, akademik tez konuları ile dış politika gerçeklerini karıştırmamaktır. Türkiye’nin Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle yakından ilgilenmesi doğru bir yaklaşımdır. Yanlış olan taraf, tüm bu işlerin ABD’nin kuyruğuna takılarak yapılmasıdır.
Türkiye terör ateşi ile yanarken, dış politikadaki gerçekler yerine içe dönük hamaset yapmak yanlış olduğu kadar da yersizdir. Hazineden beslenenler yediklerinin ve içtiklerinin hakkını vermek için bir süre daha bu şova alkış tutabilirler. Ancak, bir müddet sonra sıkıntılar arttığında alkışlar yerini tepkilere ve protestolara bırakabilir.
Türkiye, kararlı ve ilkeli bir dış politika yürütebilmek için şu tabloyu mutlaka değiştirmek zorundadır: Yılda kırk milyar dolar enerji ithal etmek ve bunun bedelini de başkalarının parasıyla ödemek zorunda olan bir ülke, dış politikada, birilerinin, daha doğrusu serveti ve gücü elinde bulunduranların çıkarları doğrultusunda hareket etmeye mecbur kalacaktır. Size verilen rol de figüranlıktan öteye geçmeyecektir.
"Türkiye, sorun yaşayan komşularına akıl hocalığı yapmak yerine fazlaca toy ve inatçı davrandı. Çoğu zaman güç ve sorumluluğunu yeterince ortaya koyamadı. Ama en önemlisi bölgenin her an tutuşmaya hazır karmaşık yapısını tam olarak kavrayamadığını gösterdi."
Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflere yaptığı gizli askeri yardımda çok seçici davranmaması ve topraklarından Suriye'ye geçen militanlara uzun bir süre göz yummasının, Suriye bataklığa çekilmesinde etkili olduğu anlaşılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri dış politikada rehber olmalıdır:
"Dış siyasetimizde başka bir devletin hukukuna tecavüz yoktur. Ancak, hakkımızı, hayatımızı, memleketimizi, namusumuzu savunuyoruz ve savunacağız."