Istanbul

Fatih’teki 439 yıllık Mehmed Ağa Camii’ne plastik pencere takıldı, tarihi külliyenin hamamı harabeye döndü

FATİH'TE SULTAN 3. MURAT'IN DARÜSSADE AĞASI MEHMET AĞA TARAFINDAN İNŞA EDİLEN, 439 YILLIK MEHMED AĞA CAMİİ'NE TAKILAN PLASTİK PENCERELER GÖRENLERİ ŞOKE ETTİ.

Fatih’te Sultan 3. Murat’ın Darüssade Ağası Mehmet Ağa tarafından inşa edilen, 439 yıllık Mehmed Ağa Camii’ne takılan plastik pencereler görenleri şoke etti. Tarihi caminin görüntüsü yapılan değişiklikle bozulurken, Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Camiye maalesef PVC pencereler takıldı, bunlar çok yanlış. Caminin orijinal yapısı bozuldu” dedi. Öte yandan, tarihi cami ile birlikte yaptırılan hamam harabeye dönerken, sadaka taşları betona gömülerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Tarihi külliyenin çeşmeleri ise yazı tahtasına döndü.

Fatih’te Sultan 3. Murat’ın Darüssade Ağası Mehmet Ağa tarafından 1585 yılında Mehmed Ağa Camii ve Külliyesi inşa edildi. Mimar Davud Ağa’ya yaptırılan cami ve külliyenin görüntüsü kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen bir değişiklikle bozuldu. Tarihi camiye, dokuyu bozan PVC pencereler eklendi. Öte yandan, külliyenin içerisinde bulunan hamam ise harabeye döndü. Yaklaşık 1 yıl önce kapatılan tarihi hamamda bina ile ilgisi olmayan eklentiler bulunuyor. Caminin çevresinde bulunan tarihi sadaka taşları ise betona gömülerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Tahrip olan külliyeye ait iki çeşmenin de kenarlarına beton eklemeler yapılırken, üzerine yazılar yazıldı. 439 yıllık caminin bozulan dokusu görenleri şoke etti.

“Camiye PVC pencereler takıldı”

Mehmet Ağa Camii’ni anlatan Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, “Şu anda Fatih Çarşamba semtinde bulunan Mehmet Ağa Camii’nin önündeyiz. Mehmet Ağa, Sultan 3. Murad devrinde Darüssaade Ağasıdır. Darüssaade Ağası, Harem-i Hümayun da en yetkili kişisidir. Padişahla, harem arasındaki iletişimi sağlar. Mehmed Ağa burada bir külliye inşa ettirmiştir. Camii, türbe, hamam, iki çeşme, müştemilat ve medresesi bulunmaktadır. Maalesef müştemilat ve medrese günümüze ulaşmamıştır. Diğer yapılar ise günümüze kadar geldi. Ama bu yapılar bazı değişimlere uğradı. Maalesef hamamda eklenti bulunuyor. Yapıyla alakası yok. Ayrıca tarihi hamam 1 yıldan fazladır kapalı ve işletilmiyor. Hamamın en kısa sürede aslına uygun şekilde restore edilerek açılması gerekiyor. Camiye ise maalesef PVC camlar takıldı. Bunlar çok yanlış. Caminin orijinal yapısı bozuldu. Daha ucuz olduğu için takılıyor, maalesef bütçe yetersiz oluyor. PVC daha uygun olduğu için orijinal halini bozuyorlar” dedi.

“Sadaka taşları betona gömülmüş durumda ”

Mehmet Ağa Camii’nin çevresindeki sadaka taşlarının kaybolmak üzere olduğunu söyleyen Yavaşçay, “Caminin son cemaat mahfilinde açıklık vardı, o açıklık kapatıldı. Buranın tekrardan eski usule uygun açılması gerekiyor. Caminin ayrıca sokak kısmında birkaç tane sadaka taşı var. Maalesef o sadaka taşları betona gömülmüş durumdadır. Neredeyse yakında kaybolacak. Sadaka taşlarına vatandaşlar zarar veriyor. Bu taşların yüzeye çıkarılıp, koruma altına alınması gerekiyor. Mehmed Ağa’nında kabri caminin bahçesinde bulunmaktadır. 3. Murad döneminde padişahla olan ilişkilerinden dolayı gelebileceği en yüksek mertebe olan Selatin Vakıflarının başına getirilmiştir. Yaptırdığı külliyeye bir de kendisi türbe inşa ettiriyor ve vefat ettikten sonra buraya gömülüyor. Bu caminin inşasına bazı kaynaklarda Mimar Sinan tarafından başlandığı, daha sonra ise öğrencisi olan Davud Ağa tarafından bitirildiği yazıyor. Kesin olarak ise Doğu Kapısı’nın üzerinde bir kitabe bulunmaktadır. Kitabede, banisi ile yaptıran mimar yazıyor. O kişi Davut Ağa’dır. Zaten iki çeşmenin yanına da eklentiler yapılmış. Çeşmelerinde görüntüsünü bozuyor. Çeşmenin kitabesi de günümüze ulaşmamıştır” ifadelerini kullandı.