GELECEK EĞİTİMDE

''Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ASELSAN ile ortaklaşa savunma sanayi sistemlerine yönelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuracaklarını açıkladı.''

Çoktandır gelecek temalı, teknoloji eğitim ilişkisini konu alan bir yazı yazmayı düşünüyordum. Ta ki bu konuyla ilgili ümitlerimin artmasına sebep olan, yukarıdaki haberi okuyana kadar bekledim. İşte bugün tam da bu konunun kaleme alınacağı gündür diye düşünüyorum.

Bu arada internet tabanlı bilgi paylaşım ağı da denilen bir blog yazarıyım. 

Blog sayfamda yazılarımı paylaşırken aynı zamanda heyecanımı, hayallerimi, geçmiş ve geleceğe dair çıkarımlarımı değerli okuyucularımızın düşünce deryalarına sunuyorum. 

Blog sayfamın girişine ise karşılama mesajı olarak şunları yazmıştım ; 

''Bilimsel Kalem sayfasında; üretken beyinlerin sancıları konusunda ortak bir düşünce ağına sahip olmaya, bilimsel, felsefi, edebi ve sanatsal fikir tartışmalarına davetlisiniz.

Bilimsel bilgiye, hikmet ehlinin gözüyle bakmak güzeldir. Fakat bu gerçeğe pozitif bilimle de ulaşmak gerekir.''

Blog sayfamın karşılama mesajında birkaç cümle ile vurgulu bir şekilde dikkat çekmek istediğim konulardan olan 'Bilim-Teknoloji Eğitim İlişkisi' konusunun üzerinde durulup düşünülmesi gereken bir konu olduğunu belirtmek için de bu yazıyı kaleme alıyorum. 

Madem öyle, geleceğin eğitimle, eğitimin ise bilim ve teknoloji ile ne alakası var? Gelin hep birlikte bu konu üzerinde biraz kafa yoralım.

Çeşitli metodlarla gerçeğe uygun bilgiler elde etmeye çalışmak bilimin en genel tanımıdır. Bilimsel konularda elde ettiğimiz bilgilerin, uygulamaya konulmasına ise teknoloji denir. 

Bilimin elde etmeye çalıştığı bilimsel bilgiye ve onun son ürünü olan teknolojiye hikmet ehlinin gözüyle bakmak kendi medeniyet tasavvurumuzu oluşturacaktır.

Kadim medeniyetimiz; dünü idrak edip, bugünün şuuruna eren ve yarını planlayan bireylerin yetiştirilmesi sayesinde yükselecektir. 

Medeniyetimizi pozitif bilimle harmanlayıp geliştirecek nesillerin yetiştirilmesi  öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının ve üniversitelerimizin görevidir. 

Milli ve manevi değerlerinin farkında, idealleri doğrultusunda kafasında bir gelecek tasavvuru bulunan bir nesil, Asım'ın nesli...

Başlıkta belirttiğim teknoloji ile eğitim kavramları  birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki dinamiği ifade eder. Teknolojinin gelişmesi eğitim düzeyinin yükselmesine bağlıdır. Bu durumun tersi de doğrudur. 

Bu ara bölümden sonra yeniden bu yazıyı kaleme almama sebep olan habere dönelim. 

Haberde Milli Eğitim Bakanlığının ASELSAN ile savunma sanayi sistemlerine yönelik bir tematik lise konusunda proje geliştirdiği yer alıyor. 

Tematik lise nedir açıklayalım. Bir meslek alanında faaliyet gösterecek ve bulunduğu ilde alana ilişkin çalışan büyük ölçekli sektör temsilcileriyle en az 10 yıl iş birliğinde bulunacak lise türüdür.

Son yıllarda savunma sanayimizin yerli ve milli teknolojilerle gelişerek bu alandaki ihtiyaçları karşılaması hepimize gurur veriyor. 

''Bu haber neden sizi heyecanlandırdı?'' diye sorabilirsiniz.

Ara eleman ihtiyacının tabiri caiz ise çekirdekten yetişme insanlar sayesinde karşılanacak olması ise ayrı bir gurur kaynağı olacaktır.

Milli Eğitim Bakanımız Sn. Ziya SELÇUK göreve geldiği günden beri farklı söylemleri ve çıkışları ile ezberleri bozarak yoluna devam ediyor diyebilirim. Kamuoyunun ve Milli Eğitim camiasının büyük oranda desteklediği söylemler, doğal bir heyecana dönüşmüş durumda. 

'2023 Eğitim Vizyonuyla' yol haritası açıklanan; öğretmeni önceleyen, okulu yaşayan bir öğrenme ortamı olarak ön plana çıkarmaya çalışan bu söylem, inşallah eyleme dönüşür. 

Netice itibariyle de maarif davamız bizleri gelecekte Asım'ın neslinin yetişeceği yarınlara taşır diye ümit ediyorum.

Savunma sanayimizin yerli ve milli kuruluşu ASELSAN'ın nitelikli ara eleman ihtiyacını karşılanmak için MEB ile tematik bir lise üzerinde proje geliştirmesi benim için heyecan verici ve gelecek için güzel bir haber diyebilirim. 

Geçmişinin farkında ve geleceğini planlayan gençlerimizin beyinlerine adeta bir tohum gibi ekmemiz gereken medeniyet düşüncemiz ancak onlarla birlikte yükselecektir.

Her alanda nitelikli insan yetiştirmenin önemi, bu yetişmiş insan gücünü gelecek planları ile doğru orantılı olarak istihdam edebilmekte gizlidir. 

Kamunun ve özel sektörün dünyadaki gelişmelere eş güdümlü olarak değişen insan kaynağı ihtiyacının planlı bir şekilde karşılanması için atılan bu adımın devamı olarak diğer alanlarda da benzer istihdam ağları kurulmalıdır.

Geleceği planlamak neden gerekli?

Çünkü bugün doğan çocukların gelecekteki meslekleri, bugünkü mesleklerden çok farklı olacak.

Hayat büyük bir değişimle birlikte inanılmaz bir hızla akıp gidiyor.

Bireyler, kurumlar, devletler ve medeniyetler yapacakları gelecek planları sayesinde bu değişime ancak ayak uydurabilir.

Bir insanın gelecek planı kendisinin gelecekteki olmak istediği iş, imkan ve yaşam standartlarını ilgilendirir. Fakat kurum, devlet ve medeniyetlerin gelecek planları milyonlarca kişiyi etkiler.

Bu yönüyle başlık konumuz üzerinde geleceğe dönük planlamaların yapılması elzem bir husustur. Bilim ve teknoloji konularına verilen önemle doğru orantılı olarak artacak eğitimin kalitesi neticesinde pozitif bilimlere inanan ve kadim bir medeniyet düşüncesine sahip Asım'ın nesli de diyebileceğimiz bir neslin yetişeceği geleceği planlamamız gerekiyor.

Gelecek Eğitimde

Blog sayfamda daha önceleri yazdığım bir yazının başlıkları ile konuyu açıklamak istiyorum.  

  • Nesnelerin İnterneti ve Zekâları

  • Giyilebilir Teknoloji Ürünleri

  • Yapay Zekâ / İnsansılaşmak

  • Sanal Gerçeklik / Hologram

  • Crispr-Cas9 ve Gen Mühendisliği 

( ) 

Yukarıdaki ana başlıklarla düşünce dünyanıza sunduğum bilim ve teknoloji konuları insanlığın geldiği son noktayı bizlere gösteriyor. 

Gelecek planı yapmanın gerekliliğini ise kanıtlıyor. 

Sanayi devriminin yüz elli sene gerisinde başladığımız muasır medeniyetlere ulaşma ve onları geçme ülkümüz için, bilim ve teknolojinin ulaştığı bu baş döndürücü nokta, kesinlikle kaçırmamamız gereken bir tren gibidir. 

Bu trenin kaçması bizi Endüstri 4.0'da ve yukarıdaki birçok teknolojik gelişmede pazar haline getirecek ve bu alanlarla birlikte birçok alanda dünyada söz sahibi olmamızı engelleyecektir. 

Geleceği şekillendirecek milletlerin eğitimli insan sayıları fazladır. Medeniyet ufkunu yakalayan bu milletler her konuda diğer milletleri geride bırakacaklardır.

Sağlıcakla, hoşça kalın...