Adana usulü ’çöp şiş katmer’ yok satıyor Adana usulü ’çöp şiş katmer’ yok satıyor

Seçer, ’üretmezsek tükeniriz’ başlığıyla bu yıl 3.’sü düzenlenen ‘Küresel İklim Değişikliği Sürecinde Tarımsal Planlama Konferansı’na katıldı. Seçer, toplantıdaki konuşmasında, küresel iklim değişikliği sorununun ortaya çıkaracağı sonuçlardan Türkiye’nin de Mersin’in de etkileneceğini belirtti. Türkiye’nin bir tarım ülkesi, Mersin’in de bir tarım şehri olduğuna dikkat çeken Seçer, “Mersin dediğiniz zaman tarıma dair her şeyi konuşabilirsiniz. Meyveciliği, sebzeciliği, seracılığı, açık tarla ziraatını, hayvancılığı, kısacası tarımın her kalemini az ya da çok konuşabilirsiniz. Mersin, önemli bir nüfusunun tarımla beslendiği bir memleket” ifadelerini kullandı.

“Biz Mersin’in gerçeğinde, Mersin’in dokusuna uygun destekler ve katkılar yapıyoruz”
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yetkisi dâhilinde, belediye bütçesinin bir kısmını tarımsal desteklemeye ayırdığını aktaran Seçer, “Çünkü Mersin bir tarım şehri. Küçük üretici çok. Benim hedefim küçük üretici. Makro planlar yapan Tarım Bakanlığıdır, büyük üretimlere desteği planlar, havza bazlı destek yapar, planlar ve stratejiler hazırlar. Ama biz Mersin’in gerçeğinde, Mersin’in dokusuna uygun destekler ve katkılar yapıyoruz” diye konuştu.

“2024 yılı tarımsal destek bütçemiz 119 milyon TL”
Kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 2019 yılından itibaren, tarımsal desteklemeye önemli oranda bütçe ayırdıklarını dile getiren Seçer, geride kalan 4 yıllık sürede tarıma 125 milyon TL ayırdıklarını, ancak 2024 yılı için hazırlanan bütçede ise bu rakamın 119 milyon TL’ye çıkardıklarını söyledi. Seçer, “Başta üretici kadınlar olmak üzere üreticiye destek sağladık. Hayvancılık, fide-fidan, sulama borusu desteği yaptık. 4 yılda 125 milyon destek verirken, bu yılki kullanacağımız bütçede 119 milyon TL destek bütçesi yaptık. Bu paranın da 65 milyon TL’si sulama borusu desteği. Her yıl 100 kilometre HDPE çelik boru sulama borusu dağıtıyoruz. Bugüne kadar 255 kilometre dağıttık. Bu yılla beraber görev süremiz boyunca da 355 kilometre bereketli Toros Dağları eteklerindeki küçük üreticilerin toprağına suyu ulaştırabilmesi için sulama borusu desteği yaptık” şeklinde konuştu.

“‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi, örnek olabilecek projedir”
Tarımsal desteklemelerde en önemli projelerden olan ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesinden de söz eden Seçer, üreticiye 1 tanesi erkek olmak üzere 25 küçükbaş hayvanın yanı sıra 1 yıllık yem ve 1 yıllık ücretsiz veteriner hizmeti sağladıklarını da söyledi. Bu projenin, sonuç odaklı olması dolayısıyla son derece önemli bir proje olduğunun altını çizen Seçer şunları kaydetti: “Verdiğimiz hayvanlar damızlık hayvanlar. Her yerde söylüyorum; ’Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ örnek olabilecek projedir.’ Yani doğduğumuz yerde doyalım ve üretelim. Bana göre tarım sektörü çok değerli bir sektör ve çok kutsal. Tarım istihdamı absorbe ediyor. İnsanlarımız kahvehanelerde boş boş oturmuyor. Çiftlikte, serada, ahırda, ağılda, meyve bahçesinde çalışıyor, üretiyor. Çocuğunun okul parasını, sağlığını, sağlıklı beslenmesini, evinin geçimini sağlıyor. Tarım olmazsa, üretmezsek tükeniriz. Portakal, buğday, et ve süt üretimi olmazsa insanoğlu nasıl yaşayacak, nasıl yaşamını idame ettirecek?”

“İnsan ve kültür çeşitliliğinin olduğu yerlerde de muazzam bir zenginlik ve enerji olur”
Konuşmasının sonunda Mersin’in müstesna bir kent oluşundan söz eden Seçer, Antalya, Mersin ve Adana hinterlantında tarıma yapılacak yatırımın kazanç sağlayacağını belirterek, “Bu bölge, hem üretim açısından hem bunların dünya standartlarına uygun bir şekilde hazırlanıp, dünya pazarlarına sunma imkânı zemini açısından hem de merkezi hükümetin aldığı kararlarla doğru stratejiler ve planlarla bu üretim değerlendirilebilirse Türkiye’nin gayri safi milli hasılasına son derece önemli katkılar yapar. En verimli topraklar burada. En önemli lokasyonlardan bir tanesi burası. Deniz, kara ve havayolu bağlantıları var. İklimimiz mükemmel. Dünyanın en güzel dağları olan Toros Dağlarının eteklerindesiniz, size sürekli su sağlıyor. Bu kentler nüfus ve demografi olarak Türkiye’nin iz düşümü. İnsan ve kültür çeşitliliğinin olduğu yerlerde de muazzam bir zenginlik ve enerji olur. İşte bu bölge enerji dolu bir bölge” dedi.