KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE

Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak belirlenmiştir. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. 2021-2025 yıllarını kapsayacak eylem planının 5 ana hedefi bulunuyor: Şiddetle mücadele mevzuatının gözden geçirilmesi ve etkin uygulanması; Kamu personeline eğitim verilmesi; Koruyucu ve önleyici hizmetlerin etkili kullanılması; Toplumsal farkındalığın arttırılması ve Verilerin toplanarak analiz edilmesidir. Bu kapsamda birçok hukuki düzenleme yapılmıştır. 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu yürürlüğe girmiştir.  2022 yılında kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet, tehdit suçlarının kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezalar arttırıldı. Avukatı bulunmayan şiddet mağduru kadınlara istemleri halinde, baro tarafından ücretsiz avukat gönderilmesi kabul edildi. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu, tutuklama nedeni varsayılan katalog suçlar arasına alındı. Israrlı bir şekilde fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olmak ısrarlı takip suçu sayıldı. Kadına karşı işlenen suçlarda takdiri indirim nedenlerinin kapsamı daraltıldı. 2006 yılında çocuk ve kadınlara yönelik şiddete ve cinayetlere karşı alınacak tedbirlerle ilgili genelge yayınlanmıştı, bu genelge 2024 yılında yeni bir genelgeyle güncellenmiştir. 2024 yılındaki genelge ile Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 25 Kasım 2024’de Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda yaptığı konuşmada “Elbette kanunun mahiyetinde ve uygulanmasında sorunlar varsa çözecek, eksikler varsa giderecek, daha da güçlendirilmesi gereken unsurlar varsa gereğini mutlaka yapacağız… Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında faaliyet gösteren kadın konuk evleri, ŞÖNİM’ler ve sosyal hizmet merkezleriyle şiddete maruz kalan kadınları devlet güvencesi altına alıyoruz. Kamu görevlileri ve vatandaşlardan oluşan 4 milyonun üzerinde kişiye verilen eğitimler ve seminerlerle kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans ilkemizin alt yapısını oluşturuyoruz. Şiddetsiz bir Türkiye yüzyılı için yürüttüğümüz çalışmaları kesintisiz bir şekilde sürdürüyoruz.” demiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 25 Kasım 2025’de Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Kadına yönelik şiddet, insanlığa ihanettir. Eşrefi mahlûkat olan insana, özellikle de kadınlara yönelik şiddet kabul edilemez bir vandallıktır. Kadına el kaldıran, fiziki ya da psikolojik şiddet uygulayan herkes hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir, bunu temin etmek de devletin asli görevidir.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Kadınlara dönük şiddete hiçbir surette geçit vermeyen şiddetsiz bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar bu yolda sabırla yürüyeceğiz” dedi.

Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO Sosyal Hizmet Programı evsahipliğinde 20 Kasım 2024 tarihinde Dünya Çocuk Hakları gününe yönelik etkinlik düzenlendi. Davetli konuşmacı çocuk kitabı yazarı ve Klinik Psikolog Cansu Milcan, “Çocuk Hakları ve Çocuğa Yönelik Şiddet” başlıklı günün anlam ve önemine yönelik kapsamlı bir bilgilendirme gerçekleştirdi. Ayrıca 26 Kasım 2024 tarihinde de Sosyal Hizmet Uzmanı Özge Yılmaz’ın konuşmacı olduğu “Sosyal Hizmetlerde Kadına Yönelik Şiddete Müdahale Yöntemleri ve Deneyim Paylaşımı” adlı etkinlik düzenlendi.

Kadına veya çocuğa yönelik şiddeti toplumumuzdan çıkarmamız lazımdır. Şiddetin her türlüsüne toplum olarak da tepki göstermeliyiz. Şiddetin azaltılması ancak cezaların artırılması ve caydırıcı olması, eğitim ve kültür seviyemizin artması ile mümkün olabilir. 2022 yılında artan cezaların daha da artırılması gündemi korur iken, Türkiye’de tecavüz ve cinsel saldırı suçlularının cinsel kastrasyon yani kimyasal yöntemle hadım edilerek cezalandırılması da tartışılan bir konudur. Bir gün değil her zaman şiddete karşı çıkmamız gereklidir.