KALİTELİ EĞİTİM OLMADAN SOSYAL VE EKONOMİK REFAH OLMUYOR

Şunu kesin olarak söyleyebilirim ki, kaliteli eğitim olmadan refah, refah olmadan demokrasi, demokrasi olmadan da hukuk ve adalet çok zor.
Naperville, Şikago’ya trenle 35 dakika mesafede yaklaşık 146 bin nüfuslu bir şehir. Daha çok Şikago’da çalışanların evlerinin olduğu bölge. Yüksek katlı bina yok denecek kadar az. Belediye bütçesi 430 milyon dolar. Bunun 15 milyon doları şehirde bulunan üç halk kütüphanesi için harcanıyor.Belediye bütçesinin yüzde 11’i emlak vergilerinden sağlanıyor. Belediye meclisinin sekiz üyesi var. Komisyon üyelikleri meclis dışından, tabii onlarında içinde olduğu liyakat sahibi kişilerden başkan tarafından belirleniyor ve meclis tarafından onaylanıyor. Şehrin 2040 yılına kadar olan master planı belirlenmiş durumda.
Belediye Halk Kütüphaneleri” çok ilgimi çekti. Ben ve eşim, gelinimiz ve torunumuzla birlikte her gün değişik bir kütüphanenin yolunu tuttuk. Çocukların yaş gruplarına göre etkinlik saatleri var.Bizimki 1-2 yaş grubuna katılıyordu. Genç anneler çocuklarıyla birlikte halı döşeli yerlere oturuyorlar, öğretmenin anlattığı eğitici şarkıları ve metinleri birlikte dinliyorlar. Daha sonra oyuncaklar dağıtılıyor, bu arada genç anneler ya da büyükanneler ile çocuklar birbirleriyle kaynaşarak sosyallaşıyorlar.Çok sayıda Hintli ve Çinli ailelerde görebiliyorsunuz. Çocuklar farklılıklara çok küçük yaşta alışıyorlar. Elbette kütüphanelerde büyükler bölümü de var. Üye olduktan sonra istediğiniz kadar kitabı dört hafta sizde kalmak üzere alabiliyorsunuz.
Trafik ve otopark konusu, Amerikalıların çok önem verdikleri konular. Ağır para cezaları var. Trafik eğitiminin bir yaşından itibaren başladığını söyleyebilirim. Alkollü araba sürerken yakalananlara iş bile vermek istemiyorlar. Çocuklar için “Güvenli Kasaba” diye bir proje geliştirmişler. Küçük ebatta olmak üzere binalarıyla, yolları, trafik işaretleri ve tren istasyonuyla oluşturdukları bir mekanda küçüklere trafik eğitimi veriyorlar. Belediye Halk Kütüphaneleri için bir şey diyemem ama “Güvenli Kasaba” uygulaması Mersin’de rahatlıkla yapılabilir.
Amerika Birleşik Devletleri emperyalist olduğu kadar da dünyayı kana boyayan bir ülke. Ancak, bunun yanında, bilgi ve teknolojiyi en doğru şekilde birleştirerek dünya liderliğini sürdüren bir ülke de. Kaliteli eğitimin, AR-GE’nin ve inovasyonun önemini kavramışlar. Başarıları buradan kaynaklanıyor. Gereksinim duydukları profesörleri, mühendisleri ve bilim insanlarını parasını bastırıp getiriyorlar.
Dünyada eğitimde başarılı olan çok sayıda ülke varken, bunları örnek alacağımız yerde medrese eğitimine doğru yol almak “Türk Ulusu”na yapılan en büyük haksızlıktır. Yoğun dini eğitimin bir marifeti olsa, bu konuda ödün vermeyen Arap ülkeleri bugünkü acınacak durumda olmazlardı. Öyle zannediyorum ki iktidar partisi, eğitim sisteminin böyle gidemeyeceğinin en kısa sürede farkına varacaktır. Eğitimsiz kesimler bana oy veriyor diye sorunu görmemezlikten gelmek telafisi olanaksız sorunlar yaratacaktır.
Yeni ekonomi düzeninde beceri sahibi, yetenekli bireyleri yetiştirebilen ülkeler öne çıkıyor. Uluslararası test olan PISA, çocukların neyi bildiğini değil, çocuğun bu bilgiyi sorunları çözmek için ne kadar kullanabildiğini ölçüyor. Herkes için okul öncesi eğitim, eğitimde geri dönüşü en yüksek yatırımdır. Türkiye’nin her iline üniversite açmaktansa her mahallesine kaliteli bir okul öncesi eğitim kurumu açmak daha önemlidir. Çocuklarımıza ekonomide rekabet edecek becerileri lise çağlarından itibaren kazandırmak zorundayız.
Eğitimi en mükemmel şekilde, çağdaş düzeye çıkarmak için, gelişmiş araçlarla zenginleştirerek ileriye doğru taşımayı hedef edinmeliyiz.