Istanbul

Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin yeni dönemi başladı

İSTANBUL’UN ÖNDE GELEN KÜLTÜR SANAT NOKTALARINDAN OLAN LEYLA GENCER OPERA VE SANAT MERKEZİ, PERDELERİNİ ORKESTRA SYMPHONİSTA’NIN ETKİLEYİCİ PERFORMANSI İLE AÇTI. MERKEZİ ADINA YAKIŞIR ŞEKİLDE KÜLTÜR VE SANATLA KAVUŞTURMANIN GURURUNU YAŞADIKLARINI SÖYLEYEN BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANI DOÇ. DR. AYŞEGÜL OVALIOĞLU, “BAKIRKÖY’DE OLUŞTURACAĞIMIZ GÜÇLÜ VE DİNAMİK KÜLTÜR SANAT İKLİMİ, ULUSAL VE ULUSLARARASI ARENADA KENDİMİZİ GÖSTERECEĞİMİZ YOLCULUĞUN İLK ADIMIDIR” DEDİ.

İstanbul’un önde gelen kültür sanat noktalarından olan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi, perdelerini Orkestra Symphonista’nın etkileyici performansı ile açtı. Merkezi adına yakışır şekilde kültür ve sanatla kavuşturmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Bakırköy’de oluşturacağımız güçlü ve dinamik kültür sanat iklimi, ulusal ve uluslararası arenada kendimizi göstereceğimiz yolculuğun ilk adımıdır” dedi.

Sanatseverlerin heyecanla beklediği Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi, yeni sezon için perdelerini açtı. Tepeden tırnağa yenilenmiş haliyle konuklarını ağırlayan merkezin açılışı için düzenlenen konsere Dilek İmamoğlu da katıldı. Başkan Ovalıoğlu ve Dilek İmamoğlu, dünyaca ünlü operacının kişisel eşyalarından oluşan ‘Leyla Gencer Evi’ni de ziyaret etti.

Orkestra Symphonista sahne aldı

La Diva Turca’nın 96. doğum yıl dönümünde gerçekleştirilen programda, şefliğini Alessandro Cedrone’nin, solistliğini dünyanın en prestijli şan yarışmalarından biri olan Leyla Gencer Şan Yarışması’nın 2018 yılı birincisi, uluslararası ödüllere ve En İyi Genç Kuşak Opera Sanatçısı Ezgi Karakaya’nın yaptığı Orkestra Symphonista performansı ile keyif dolu bir akşam yaşandı.

“Akla ve kalbe dokunan hayat dolu bir kent yaşamı için var gücümüzle çalışıyoruz”

Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’ni ismine yakışır şekilde vatandaşlarla buluşturmanın gururunu yaşadığını söyleyen Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Leyla Gencer gibi dünya çapındaki sanatçıların, edebiyatçıların, bilim insanlarının ve sporcuların yetişmesini, şüphesiz Cumhuriyetimizin kazanımlarına ve Atamızın eşi benzeri olmayan vizyonuna borçluyuz. Onun benzersiz vizyonu, savaştan çıkmış yorgun bir milleti kültür sanatın umut dolu dünyasında iyileştirmeyi ve geliştirmeyi de içeriyordu. O zorlu günlerde dahi, kültür sanattan beslenen bir ulus olmamız için sanatın esenlik sunan yüzünden asla vazgeçmedi. Bizler o vizyonun takipçisiyiz! Kadınları, gençleri ve hatta bebekleri hedef alan bugünkü şiddet dalgasının oluşturduğu cinnet halinden sanata sığınıyoruz. Ruhumuzun yaralarını sarmak ve umudumuzu yeniden yeşertmek için kültür sanatı ilk sıraya almaya çabalıyoruz. Atatürk, kültür sanattan beslenen, kadınları toplumsal hayatın her alanına eşit ve güçlü bir şekilde varlık gösteren bir ülke hedeflemişti. Ne mutlu bize ki, bunu başardı! Atamızın Türk kadınını yüksek mertebelerde görme hedefini daha ileriye taşımak için buradayız ve görevdeyiz. Güvenli, huzurlu, modern ve aynı zamanda akla ve kalbe dokunan hayat dolu bir kent yaşamı için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.

“Bakırköy’ümüzü, kültür sanatın öncü ve yön verici kentlerinden biri yapacağız”

Başkan Ovalıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:Bugünkü anma ve açılışla, ilçemizin kültür sanat yaşamında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bakırköy’de oluşturacağımız güçlü ve dinamik kültür sanat iklimi, ulusal ve uluslararası arenada kendimizi göstereceğimiz yolculuğun ilk adımıdır. Her inancı ve her kültürü hoşgörüyle kucaklayan Bakırköy’ümüzü, kültür sanatın öncü ve yön verici kentlerinden biri yapacağız. Tüm zenginlikleriyle ve kadim birikimiyle insanımızın yaşamına derinlik ve anlam katacak bir cazibe merkezine dönüştüreceğiz. Sanatın yenileyen, birleştiren ve umut veren gücüyle, insanımızın yaşamına değer katacak pek çok özel projeye ev sahipliği yapacağız. Sahnelerimizde yeni sanatçıların ışığı yükselecek ve sanatın evrensel dili yankılanacak. Kültür ve sanattan beslenen Bakırköy, her alanda daha güçlü ve daha dinamik olacak. Sesleri ve sözleriyle bu sahnelere anlam ve değer katan, mekânın ruhunu oluşturduğu ve o iklimi kalplerimize taşıyan sanatçılarımıza şükranlarımı sunuyorum.