Türkiye’de yaşanan kentleşme süreci içinde bir yandan kentlerin ölçeği, diğer yandan kentlerin biçimini belirleyen süreçler değişmiştir ve değişmeye de devam edecektir. Bu gelişmeler sonucunda elde edilen bilgi birikimi ve kentleşme sürecinin kavranmasındaki derinleşme, kentsel yönetim konusunda yeni anlayışlara ve arayışlara yol açmaktadır.

Bu gelişmelerin odak noktasında, çağdaş ve nitelikli yerel yönetim sisteminin amaçlanması ve güçlendirilmesi yer almalıdır. İşte bu noktada, “halka dönüklük” kavramı yerel yönetimlerin öncelikli ana değerlerinden biri olarak kabul edilmelidir.

Mersin,Türkiye’nin gözde şehirlerinden birisidir. Bütünşehir Yasası ile birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanı tüm ili kapsaması nedeni ile çok genişlemiştir. Başkan Seçer, halkın istek ve beklentilerini anlayıp, eldeki olanakları en etkin biçimde kullanarak onları tatmin etmek, iş düzenini ve çalışma sistemini bu amacın gereklerine göre kurarak, bütün önceliği hizmete vermek yoluyla ilkelere göre çalışan bir anlayışı ortaya koymaktadır. Bu düşünce tarzı, başta insan gücü olmak üzere kaynakların daha etkin, verimli ve adaletli kullanımını sağlayarak ekonomiye canlılık kazandırdığı gibi demokrasinin daha da kök salmasına da yardımcı olmaktadır.

Mersinliler, düzenli ve ucuz bir toplu ulaşım, kesintisiz içme suyu ve atık su arıtma, mavi bayraklı plajlar, temiz bir çevre, düzenli ve ağaçlandırılmış caddeler, kültür ve sanat etkinlikleri, spor alanları ve yaylalarda botanik bahçeleri istiyor. Pandemi kısıtlamalarına rağmen, spor alanları, kültür ve sanat etkinlikleri, MESKİ’nin tüm ildeki başarılı hizmetleri, toplu ulaşım, eğitim ve sosyal yardımların sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi sevindirici. Ulaşımı rahatlatacak battı çıktılar ve toplu taşımada düzenli otobüs seferleri halkı mutlu ediyor. Ancak, toplu taşımada raylı sisteme geçilmesi şart olarak görünüyor.

Başkan Seçer’in en önemli özelliklerinden birisi çok çalışkan olması. Ancak, istediği kadroyu tam olarak kuramadığını düşünüyorum. Birimler arasında ve ilçelerle kopukluklar var. Bunun çözüm yolu çalışanların BELEDİYE ile olan aidiyet duygularını kuvvetlendirmelerinden geçiyor. Alt birimlerde yapılan işlerin ya da verilen hizmetin yukarıya doğru açık ve doğru bir şekilde raporlanması çok önemli. Bütçe yönetiminde ise esas olanın gider yönetimi olduğu akıldan çıkarılmadan her birimin gider ve verimliliği ölçülmeli.

Vahap Seçer, meslek odaları, esnaflar, sendikalar, iş camiası, dernekler, üniversiteler, ilçe belediye başkanları ve muhtarlarla sıkı ilişki içinde olan bir başkan. Mülki idare amirleri ile de sürekli diyalog halinde. Elbette, CHP örgütleriyle de.


[email protected]
www.ahmetakin.com.tr