MERSİN İDMAN YURDU’NU ZOR GÜNLER BEKLİYOR…

 Süper Lig’de, transfer yasağı cezası alan ilk ve tek takım olma başarısını (!) gösteren MİY Yönetimi, kurumsal yapı ve yönetim anlayışını görmemezlikten gelerek, bindiği dalı kestiğinin farkında değil. Tek kişilik yönetim anlayışının daha fazla devam etme şansı kalmamıştır. MİYbir an önce kurumsal yapıya kavuşturularak, sürdürülebilir başarıların sahibi olmalıdır.

     Bir tek dikili ağacı olmayan, yönetim merkezinin yerinin bile bilinmediği bir spor kulübü olan MİY, aslında Mersin’in potansiyel olarak en önemli markasıdır. Elbette, Süper Lig’de mücadele eden bir kulübü yönetmek güç iştir ve özveri gerektirir.Ama, sürekli olarak, “benim kulüpten 20 milyon alacağım var” diyerek, insanları baskı altında tutmak, etik olmadığı kadar da yersiz bir davranıştır.

     Başkaiş adamlarından ya da kuruluşlardan alınan paraları bağış olarak gelir kaydedeceksiniz, Başkan’ın verdiği paraları, temlikli borç olarak Başkan’ın alacağına yazacaksınız. Böyle iş olmaz. Cebine ve çevresine güvenen Başkan olsun. MİY’nun kime ne kadar borcu olduğu, adeta bir “şehir efsanesi”nedöndü.Çeşitli zamanlarda ve platformlarda birbirini tutmayan rakamlar açıklanıyor.

Bir “MİY Sevdalısı”olarak, neler yapılması gerektiği konusundaki önerilerim özet olarak şunlardan ibarettir:

*Kurumsallaşma olmadan, sürdürülebilir bir gelişme ve başarı olmaz. Sadece, birazda şansınız iyi giderse günü kurtarırsınız. Şayet, MİY’nun kurumsal bir yapısı olsaydı, transfer yasağı cezası almazdı. Yönetime seçilenler, kendilerini futbol uzmanı olarak görmemeli.

*MİY’nun tüm genel kurullarını takip eden birisi olarak, her genel kurulda şunu görüyorum. Yeni yapılacak “MİY Spor Kompleks”i olarak tanıtılan bir slayt gösterisi sunuluyor. Daha sonra unutuluyor. Bir sonraki genel kurulda yeni bir slayt gösterisi sahneye konuluyor. Altyapısı ve tesisleri olmayan bir spor kulübünün başarısı tesadüflere bağlıdır.

*Kulübün üye yapısı; eş, dost, akraba, hısım ve yanlarında çalıştırdıklarından oluşan sınırlı bir yapı. Kimsenin de bu düzeni bozmasına izin verilmiyor. Eski sporcular, eski yöneticiler, birçok basın mensubu ve iş camiası temsilcilerinin üyeliklerine son vermişler. Sorduğunuz zaman da, biz sizlerin üyeliğini aidatlarınızı ödemediğiniz için askıya aldık diyorlar. Derneklerde üyeliğin askıya alınması nasıl oluyor. Açıklasalar da öğrensek.

 Mersin İdman Yurdu’nda yeni bir üye kampanyası başlatılmalı ve kulübün üye yapısı güçlendirilmelidir.

*Mersin İdman Yurdu sevgisinin küçük yaşlardan itibaren kazanılması çok önemlidir. MİY bugünkü yapısıyla okullara, çocuklara ve gençlere açılacak bir konumda değil. Her Mersinlinin ilk tuttuğu takım MİY olmalıdır. MİY yanında başka bir takım da tutulabilir.

*Kombine bilet, forma ve diğer ürünlerin satışı oturduğunuz yerde olmaz. Bu konuya, profesyonel bir  yaklaşım göstermek gerekir. Medya haberlerinde etkin olunmalı, şeffaf ve hesap verme sorumluluğunun bilincinde olan bir yönetim anlayışıyla güven yaratılmalıdır.

*Laf olsun diye değil, gerçekçi bir bütçe politikasıyla, sağlam adımlar atılarak geleceğe doğru yürünmelidir…

Güzel bir fıkrayla yazımızı sonlandıralım:

Bir futbol fanatiği adam bir gün arkadaşının yanına gider. Arkadaşı ise ölüm döşeğinde Azrail'le boğuşuyor. Adam perişan durumda olan arkadaşına der ki:

- "Bana bir iyilik yap ve öbür tarafa gittiğinde, orada da futbol var mı yok mu diye haber ver."

Arkadaşı tamam der.Adam öldükten iki hafta sonra fanatik arkadaşını odasında ziyaret eder. Adam arkadaşının hayaletini görünce şaşkınlıkla kalkar.

Ölü arkadaşı:

- "Sana bir iyi bir de kötü haberim var, ilk önce hangisini söyleyeyim?"

Arkadaşı:- "İyi haberden başla".

- "İyi haber her çarşamba arkadaşlarla maç yapıyoruz. Kötü haber ise, bu çarşamba kalecimiz sensin!"