MERSİN TİCARET VE SANAYİ ODASINDA PROJELER DÖNEMİ BAŞLIYOR
Sermaye ve üretimin küreselleşmesi ticaret ve sanayi kuruluşlarını derinden etkilemektedir. Ticaret ve Sanayi Odaları bu konularda üyelerini bilinçlendirmeli ve farklı bakış açılarını benimsetmelidir. Çağımız yazılım ve otomasyon çağı olduğuna göre, buna göre davranmalı, dünyadaki teknolojik değişiklikler proaktif olarak takip edilmelidir.
Ticaret ve Odaları da gücünü Anayasa’dan alan kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlardır. Ticaret ve Sanayi Odalarının kent ekonomisinin gelişmesinde önemli bir yeri vardır. Etkin ve verimli çalışabilmesi ortaya koyacağı projelerin başarısı ile ilişkilidir. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’da önümüzdeki dönemi projeler dönemi olarak açıklamıştır. Çorbada bizim de tuzumuz olsun örneği; Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın neler yapması gerektiği konusunda bazı görüş ve önerilerim şu şekildedir:
Her şeyden önce, Mersin’in ve Türkiye’nin sosyal ve ekonomik sorunlarını objektif bir şekilde ortaya koyacak bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerekiyor. Mesleklerin ayıcı özelliklerinin halka karşı olan sorumluluğunun kabul edilebilirliği ilkesini yaşama geçirmeyi hedef edinerek yol alma zorunluluğu unutulmadan, uzmanlık, şeffaflık ve hesap verme sorumluluğu bilincinin yerleştirilmesi önem kazanıyor.
Devlet yatırımlarından ve kaynaklarından yeteri kadar pay alamayan Mersin’in gelir seviyesi yönünden önemli ölçüde gerilediği inkar edilemez bir gerçek. Aslında, MTSO’nun yapacağı en önemli işlerden birisi, Mersin’deki kamu ve özel sektör yatırımlarının takibi ile teşvik tedbirlerinin sağladığı katma değeri ölçmek olmalıdır.
Ekonomideki yapısal sorunlar reel sektörün canına okuyor. Bu sorunları çözme noktasında yetkili olanlar ise hamasetten başka bir iş yapmıyor. İşte bu konuda MTSO’ya düşen görev objektif bir şekilde sorunların tartışılacağı ve çözüm yollarının belirleneceği ortamı hazırlamak olmalıdır. Yani, paneller, konferanslar, sempozyum, strateji ve yöntem geliştirme merkezleri…
Vergi ve sosyal güvenlik Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunların başında geliyor. Bu konularda farklı görüşlere ve farklı vizyonlara gereksinim var. Hükümet ne der saplantısından kurtularak sorunları ortaya koymalı ve uzmanların çözüm yolları önerilerini çekinmeden kamuoyuyla paylaşabilmeliyiz.
Sevdamız ve derdimiz Mersin olduğuna göre, daha çok çalışarak daha çok üreterek beklentileri boşa çıkarmama zorunluluğumuz var. Kişinin ya da kurumun ne olduğundan çok, karşı tarafın sizi nasıl algıladığı önemlidir. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, MTSO’nun Mersin halkı tarafından algısı pozitif ve yüksek seviyededir. Bu algıyı boşa çıkarmamak için tüm çalışmalarımızı bir şekilde halkla paylaşmalı, üyelere dönük politikalara önem vermeliyiz.
Elbette, ülkenin güvenli bir ülke olması ve siyasi istikrarın güvence altında olması gerekiyor. Yarın sabah ne olacağı belli olmayan bir ülkeye bırakınız yabancı sermayeyi bir uzman bile getirmek mümkün olmuyor. Güvenliğin yanına da mutlaka makro ekonomik istikrarı koymalısınız. Döviz kurundaki istikrarsızlık ve yüksek enflasyon yatırım iştahını azaltıyor. Hedeflerimizi bir odak etrafında şekillendirmek ve ortak vizyona dönüştürmek zorundayız.