Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, meme kanserinin bazı hastalarda bedensel etkilerin yanı sıra psikolojik sorunları da beraberinde getirebildiğini söyledi.

Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri tedavisinde de hastaya verilecek psikolojik desteğin önemine değinen Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, bu tarz yaklaşımların tedavide başarıyı artıran önemli bir faktör olduğunu söyleyerek yapılması gerekenleri anlattı.

"Hastaya ısrarcı olunmamalı"

"Tedavisine başlanacak her hastanın hayatında ilk defa karşılaştığı bu durum ona özel ve benzersiz bir deneyimdir. Meme kanseri tanısı almış bir kadının bu durumu kendisini hazır hissettiğinde çevresi ile paylaşması, değilse paylaşmaması önemlidir" diyen Psikolog Karaçiçek, bundan dolayı hastanın kararına saygı gösterilerek ısrarcı olunmaması gerektiğini belirtti.

Su meselesi yüzünden otomobiline çarpıp öldüresiye dövdüler Su meselesi yüzünden otomobiline çarpıp öldüresiye dövdüler

"Beden ve ruh eşzamanlı tedavi edilmeli"

"Meme, tarih boyunca doğurganlığı ve bereketi sembolize etmiş. Hal böyleyken meme kanserine yakalandığını öğrenen bir kadının yaşadığı şok, inkâr, korku ve üzüntü gibi duyguların hastanın hatta hasta yakınlarının psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabileceğini" ifade eden Psikolog Karaçiçek, kanserle savaşta beden kadar ruhun da tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizerek gerekirse bu konuda profesyonel destek alınmasını önerdi.

"Depresyon yaşanabiliyor"

Meme kanseri tedavisi, genellikle cerrahi ve medikal olarak gerçekleştiriliyor ve bu durum hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlu bir dönemi beraberinde getiriyor. Psikolog Karaçiçek, “Süreç içerisinde kadınlar, duygusal ve psikolojik zorluklarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Özellikle beden imajı ile ilgili kaygılar, depresyon ve anksiyete yaşayabiliyorlar. Bu noktada hastalara verilecek psikolojik destek, hastaların bu gibi durumlarla başa çıkmasına yardımcı olacaktır” dedi.

"Medikal tedaviyi etkileyebilir"

Meme kanseri tanısı almasının ardından psikolojik sıkıntılar yaşayan kadınların karşılaştıkları sorunların başında; mutsuzluk, isteksizlik, hayattan keyif alamama, uykusuzluk, yorgunluk, iştahsızlık, kadın kimliği beden algısında ve cinsel fonksiyonlarda değişimler, panik atak, öfke nöbetleri ve hatta ölüm kaygısı geldiğini anlatan Psikolog Karaçiçek, bu süreçte hastaya gerekli desteğin verilmemesinin, uygulanan medikal tedaviyi de olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.

"Hastalıkla baş etme güçleri artıyor"

Yapılmış birçok araştırmanın sonuçlarına göre, kanser hastaları için yapılan psikolojik destek çalışmalarının başarılı olmasının medikal tedaviyi desteklediğini kaydeden Psikolog Karaçiçek, “Bu çalışmalar, hasta ve hasta yakınlarının içinde bulundukları zorlu sürece daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır. Böylece sosyal olarak tekrar aktif olan hastaların yaşam kaliteleri de yükselmiş olacak, kazandıkları moral gücü sayesinde hastalığı yenme azimleri artarak devam edecektir” diye konuştu.

"Grup terapileri yararlı olabilir"

Meme kanseri ile ilgili kurulmuş destek gruplarının yardımı ile benzer deneyimlere sahip kişilerle bir araya gelmenin de hastalara yalnız olmadıklarını hissettirerek motivasyonlarını artırabileceğini ifade eden Psikolog Karaçiçek, bunun için gerekirse söz konusu hastalık ile ilgili kurulmuş, kâr amacı gütmeyen derneklerden yardım alınabileceğini söyledi.

Kaynak: iha