ŞİRKETLERİN ALDIKLARI KREDİLERİ BİR BAŞKA FİRMAYA AYNEN KULLANDIRMALARININ VERGİSEL BOYUTU

 Piyasa ekonomisinde şirketler zaman zaman yeterli düzeyde teminat gösteremedikleri için kredi kullanımında güçlükler yaşamaktadırlar. Kuruluşlarının yeni olması, kredi limitlerinin dolması ya da bilançolarının yetersizliği gibi nedenlerle de kredi sağlayamadıkları görülmektedir. Bu gibi durumlarda en sık başvurulan yollardan birisi, kendi grup şirketlerinden birisini veya yakın ilişki içinde bulunduğu ve güven yarattığı şirketlerden birisini araya koyarak, krediyi bu şirketler üzerinden kullanmaya çalışmak olmaktadır.
     Bankadan krediyi kullanan firma, alınan kredi ile birlikte bu kredi ile ilgili olarak tahakkuk eden faiz, komisyon ve diğer giderleri aynen krediyi kullanan gerçek kullanıcısına aktarmaktadır.
GELİR ve KURUMLAR VERGİSİ YASALARI yönünden;  başka bir firmaya vermek üzere kredi alan şirketin, krediyi kendi ticari faaliyetlerinde kullanmaması nedeni ile, bu krediye ait faiz, komisyon ve diğer giderleri dikkate alması olanaklı değildir.  Dolayısıyla, alındıktan sonra başkalarına aynen aktarılan kredilerin giderleri, bankadan krediyi alan firmanın değil, gerçekte bu krediyi kullanan yani kredinin aktarıldığı firmanın gideri olup, krediye ait faiz, komisyon ve diğer giderlerin bu firma tarafından ticari kazancın tespitinde dikkate alınması gerekir. Diğer taraftan, kullanılan banka kredilerinin bir başka firmaya kullandırılması durumunda, banka tarafından tahakkuk ettirilen faiz, komisyon ve diğer giderlerin aynen krediyi kullanan firmaya aktarılması halinde, krediyi aktaran firmanın bu işlemlerinin finans temini hizmeti olarak değerlendirilmemesi gerekir. Vergi İdaresi ve yargı organlarının görüşü de bu doğrultudadır. Yapılan işlem bir gider aktarımından ibaret olup, finans temini hizmetinden bahsedebilmek olanaklı değildir.   
KATMA DEĞER VERGİSİ YASASI açısından ise; genel prensip, “Aslı KDV’nin konusuna girmeyen veya KDV kapsamı içinde olmayan giderlerin aktarılmasında KDV hesaplanmayacağı” yönündedir.  
3065 sayılı KDV Yasası’nın 1/1. Maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV’ne tabi bulunmaktadır. Aynı Yasa’nın 17/4-e madesinde ise, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve (5766 sayılı Kanunun 12/a maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 01/08/2008) sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı  sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Yasası’nın 7’nci maddesinin (24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri KDV’den istisnadır. 
Alınan banka kredilerinin, bir başka firmaya aynen aktarılarak kullandırıldığı işlemler, bir finans temini hizmeti olmadığı gibi ödünç para verme işlemi de değildir. Sadece, yukarıda izah ettiğimiz nedenlerden kaynaklanan ve ticari amacı olmayan bir işlemdir. Krediye aracılık eden firmanın bu işlemden bir kazanç sağlaması söz konusu olmadığı gibi yaratılan bir katma değer de yoktur.
Bankadan krediyi alan firmanın bu işlemi Katma Değer Vergisine tabi olmadığından, kredi nedeniyle tahakkuk eden faiz, komisyon ve diğer masrafların, kredinin kullandırıldığı diğer firmaya aktarılması işlemi de Katma Değer Vergisine tabi olmayacaktır.
Gider aktarımı işleminin fatura ile yapılması, ancak, işlem KDV’ye tabi olmadığından faturada KDV hesaplanmaması gerekmektedir.