SOSYAL MEDYANIN GÜCÜ VE ETKİSİ

Amerika’da 2012 yılında, 16 yaşına basan genç bir kızın Facebook üzerinden arkadaşlarına göndermek istediği davetiye gizlilik ayarını yanlış seçtiği için otuz bin civarında kişiye gitti. 

Evine davet ettiği kişiler gelmeye başlayınca olayın yanlışlığı anlaşıldı ve polis çağırmak zorunda kalmıştı. O günlerde akıllı telefonların kullanımının pek yaygın olmadığını belirtmek lazım. 

Bu hatayı şimdilerde sosyal medya üzerinden yapsa idi belki de bu sayı yüz binlerle anılırdı.

WhatsApp gruplarından veya diğer sosyal medya ağları üzerinden popüler bir haberin veya videonun kitlelere ulaşma hızı neredeyse ışık hızıyla yarışıyor desem abartmış olurum. Fakat bu abartı da olsa gerçeklik payı olan bir abartıdır.

15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında da sosyal medyanın gücü ve etkisi bir kere daha ortaya çıkmadı mı?

15 Temmuz gecesi  Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya ağlarında paylaşılan "darbe girişimi" haberleri kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı. 

Gazetelerin android ve iOS uygulamalarını kullanan yüz binlerce okur da cep telefonlarına gelen bildirim ile darbe girişiminden anında haberdar oldu. Anında kurulan WhatsApp grupları sayesinde de haber tüm yurtta yayıldı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon programına ''facetime'' sosyal medya uygulamasını kullanarak canlı yayında bağlanması olayın seyrini tamamen değiştirdi.

O anda Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanımızın bir sosyal medya uygulaması sayesinde darbe girişiminin duyurması ve insanları bilinçlendirmesi 15 Temmuz'un dönüm noktalarından biri olarak hafızalarımıza kazındı.

Tunus'ta, sigara satan bir gencin, tezgahına el konulmasını protesto etmek için kendisini yakan gencin haberinin twitter'da bir anda duyulmasıyla ''Arap Baharı'' adı verilen yönetim değişikliklerinin olması da sosyal medyanın gücünün bir örneği olarak gösterilebilir.

Doğru ve etkin kullanımı sayesinde milyonları etkileyebilecek olan medyanın yasama, yürütme ve yargı erklerinin yanında, kamuda ''dördüncü kuvvet'' olarak anıldığını hatırlıyorum.

Ama o medya denilen gücün adı; şimdilerde sosyal medya ve İnternet medyası diye güncellenmeli diye düşünüyorum. 

Keza kağıt baskılarıyla günlük olarak gazeteci raflarını süsleyen bilindik gazeteler bugünlerde birer birer e-gazete olarak İnternet baskılarına yönelmiş durumdalar. Kağıt baskı gazeteler neredeyse nostalji olarak hatırlanacak.

Sosyal medya kullanımı

Sosyal medyada geçirilen sürelerin artması ile birlikte bu kaynaktan beslenen yeni bilişim suçları da ister istemez hayatımıza girmeye başladı. 

Bu derece güçlü ve etkili bir iletişim aracı olan sosyal medyanın sosyoloji biliminin de konusu olarak toplumları sürükleyebilecek yapısı sayesinde devlet tarafından kanunlar çerçevesinde kontrol altında tutulması gerekiyor.

  • Bilinçli sosyal medya kullanımı konusunda insanların eğitilmesi, 

  • Gerçek hayatta suç sayılabilecek fiillerin sanal ortamda işlendiğinde de suç olduğu gerçeği, 

  • Mobbing, siber zorbalık, iftira, özel hayatın gizliliği vb. gibi konularda sanal alemde de gerçek hayatta olduğu gibi dikkat edilmesi gereğinin insanlarımıza anlatılması lazım diye düşünüyorum.

Medya okuryazarlığı dersinin bu bilinç noktasını oluşturmaya katkısı olacak olsa da toplumun diğer kesimlerine sosyal medya kullanımı konusunda ''Kamu Spotları'' vb. yöntemlerle bilgilendirmeler yapılsa daha güzel olur.

Aklımdaki deli sorular ???

Teknolojinin gelişmesiyle bu denli güçlü ve etkili bir iletişim aracı haline gelen bu yeni nesil medyayı kullanırken biraz abartıyor muyuz?

Yeni nesil teknolojileri hayatımızın odak noktasına alırken kitap okumayı, ailemiz ve çocuklarımızla ilgilenmeyi, işlerimizi veya derslerimizi ihmal ediyorsak bu teknoloji bize faydalı mı, yoksa zararlı mı?

Doğru ve etkin kullanımı halinde sihirli bir iletişim aracı haline gelip milyonları etkileyecek bir etkileşim alanı olabilecek bu yeni nesil medyanın yanlış kullanımı toplumu bir felakete sürüklemez mi?

Türkiye'de sosyal medya kullanımı üzerine istatistik

Akıllı telefonların hayatlarımıza adapte olması ve İnternet kullanımının artması sayesinde sosyalleşme anlayışımız da tamamen değişmiş durumda diyebiliriz. 

Artık sosyal ağlara daha çok dahil oluyor ve bu ağlar üzerinden etkileşimli bir şekilde diğer insanlar veya gruplarla bağlantılar  kurabiliyoruz.

Elbette sosyal medyayı sadece bunlar için değil; haber, eğlence, moda, alışveriş  vb. takibi için de kullanılıyoruz. Fakat her koşulda gün içinde insanların çokça vaktini alıyor.

''We Are Social ekibinin 2017 yılında yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de de sosyal medya kullanımı bir hayli fazla. Rapora göre Türkiye nüfusunun yüzde 60’ı (yaklaşık 48 milyon kişi), her gün ortalama 3 saat 1 dakikasını sosyal medya kullanarak geçiriyor.''

''48 milyonun yüzde 87’si her gün düzenli olarak İnternet giriyor ve sosyal medya harici 3 saat 45 dakikasını İnternet harcıyor. Yani toplama baktığımızda 6 saat 46 dakikalık bir İnternet kullanımı karşımıza çıkıyor.''

Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde bu derecede yoğun olarak kullanılan İnternet ve sosyal medya kullanımı hayatımızın büyük bir kısmını etkisi altına almış durumda.

Hayatımızdaki kolaylıklar;

Haber ve bilgi akışındaki kolaylıklar, iletişim sağlayan uygulamalar, görüntülü görüşme olanakları, navigasyon teknolojisi sayesinde yer ve yön bulma yöntemleri, elektronik postalar, alışveriş imkanları, bankacılık ve finans sistemindeki işlemler, ...

Hayatımızı kolaylaştıran bu teknolojilere daha birçoğu eklenebilir. 

Burada önemli olan nokta teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması ve faydalı şekilde kullanılması gerçeğini unutmamaktır. 

Teknlojik imkanlar ve iletişim araçları modern dünyada her birey tarafından takip edilmeli ve son teknolojik cihazlar, imkanları ölçüsünde kullanılmalıdır. 

Medeniyet, çağını yakalayan bireyler eliyle yükselecektir. 

(  )

Her bir sosyal medya uygulaması ( facebook, twitter, instagram, WhatsApp, youtube, line, swarm, vine, viber, LinkedIn vb. ) farklı yaş ve sosyo-kültürel yapılarda farklı kullanım oranları ile karşımıza çıkıyor.

Genç kesim içerisinde yaygın olarak kullanılan instagram'ın yaşça daha ileri kesimde yerini facebook'a bıraktığı gözleniyor. 

İş hayatında LinkedIn uygulaması popülerken, iletişim konusunda WhatsApp, line, swarm gibi uygulamalar ön plana çıkıyor. Müzik ve video alanında ise YouTube liderliğini sürdürüyor.

Genellikle insanlar;

  • Haber alırken ve özgür düşüncelerini ifade ederken Twitter'ı,

  • Fotoğraflarını veya anlık hikayelerini paylaşırken İnstagram'ı,

  • Sosyal gruplarla birlikte, eski-yeni arkadaşlar söz konusu olduğunda ise Facebook 'u,

  • Anlık mesajlaşma ihtiyaçlarında ise WhatsApp vb. uygulamaları tercih ediyorlar.

Bu sosyal medya uygulamaları aynı zamanda farklı sosyal ve kültürel yaş grubuna hitap etmeye başladı. Bu konuda mühendislerimize ve girişimcilerimize düşen ise bu uygulamaları sosyoloji ilminin de yardımıyla bize uyarlamaktır diye düşünüyorum. 

Yerli ve milli sosyal medya uygulamalarını kullanmak her açıdan devletimiz ve milletimiz adına hayati önem taşıyor.

Geçenlerde katıldığım bir konferanstan konu ile alakadar güzel bir cümleyi de paylaşmak isterim.

Başkent Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Servet ÖZDEMİR Hoca;

''Eskiden demiri, çeliği, kömürü kontrol edenler dünyayı yönetirlerdi. Endüstri 4.0 ile birlikte, şimdilerde sosyal medyayı etkin ve verimli kullananlar dünyayı yönetiyorlar.'' dedi ve konunun önemini kendi üslubu ile bir kere daha belirtti.

Geleceği bizzat yaşayacak olan toplumun; gelecekteki kültür, sanat, eğitim, bilim, teknoloji vb. konularında evrilmesi ve geleceğe adapte olması çok mühimdir.

Bu neticede çağı yakalayan bir millet olarak kendisini muasır medeniyetlerin de üzerine  çıkaracak en temel unsur, milletin yine kendisidir diyebiliriz.

Teknolojinin nimetlerinden faydalanarak güncel teknolojik aletleri amacına uygun, etkin ve verimli kullanmak önemli bir konudur. Bunu yaparken de ölçüyü elden kaçırmamak gerekir. 

Sosyal medyada;

  • Zaman israf etmekten,

  • Sosyal medyayı amacı dışında kullanmaktan,

  • Kanunların izin verdiği çerçevenin dışına çıkmaktan,

  • Başkalarının hak ve özgürlük alanlarını ihlal etmekten kaçınalım.

Sosyal medyayı şeffaf, doğru ve etkin kullanmaya özen gösteren biri olarak insanların kendini ifade edebilmelerine imkan sağlayan bu sihirli iletişim yönteminin etkin fakat kaliteli bir şekilde kullanılmasından yanayım. 

"Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."  

Mustafa Kemal ATATÜRK

Sağlıcakla, hoşça kalın...