SÜLEYMAN SOYLU VE TÜRKİYE

En son yerel seçimlerden önce dost meclisinde geniş bir katılımla sohbet ediyorduk. Güncel konuları konuştuk ve sorulara geçmiştik. Konuşmamda “Cumhurbaşkanlığı'nın altında Başbakan ve Parti Genel Başkanlığı'nın görevini yapacak yeni bir makamın oluşturulabileceğini, bu makamında direk Cumhurbaşkanlığına bağlı olup, Cumhurbaşkanımızın yükünü hafifletebileceğini" belirtmiştim. “Bu görev için aklımdan geçen bir kişi de var. Ama bunu şimdi söylemeyim" demiştim. Genç bir arkadaş soru-cevap kısmında “Hocam düşündüğünüz kişi Süleyman Soylu mu?” demişti. Ben de "Evet, Süleyman Soylu” demiştim.
Süleyman Soylu, terörle yaptığı mücadele ve başarılı bakanlığı döneminde çok kişiyi rahatsız eden ve tepkisini alan bir bakandı. Bu nedenle sadece parti dışında değil parti içinde de Süleyman Soylu’nun başarıları, uygulamaları ve güçlenmesinden rahatsız olanlar vardı. Zaten muhalefetin hedef gösterdiği kişilerin başında geliyordu.
Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinde yasağın detaylarının yer verilmemesi ve daha sonra detayların bildirilmesi bir grup halkı paniğe sevk etmiştir. Bu olay ile ilgili sorumluluğu Süleyman Soylu kabul etmiştir. Yaptığı açıklamada “Hafta sonu iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı aldık. Çünkü bu kararın üretim ve tedarik zincirine zarar vermeyeceğini düşündük. Bu açıdan önemli bir karardır. Zamanlaması açısından alınan karar, bakanlığımıza ait bir karardır. Bir kez daha söylüyorum: Eleştirileri de aldım kabul ettim. Hakaretleri de kabul ettim” demiştir.
Fakat muhalefetin yoğun eleştirilerine, belli kesimlerde katılınca devlete daha fazla zarar gelmemesi için devlet adamı kimliği ile Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’ndan istifa etmiştir. Bakan Süleyman Soylu, yaptığı yazılı açıklamada, “Gayretle ve titizlikle yürütülen bir süreçte, tamamen salgının önlenmesine yönelik hafta sonu sokağa çıkma kararınının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir. Başlangıçta kısıtlı saatlerde de olsa ortaya çıkan görüntüler, mükemmel yönetilen bu süreçle uyuşmadı. Yaşadığım onca tecrübe, sorumluluk kısmı üzerimizde olan bu olayda, böyle görüntülere yol açmamalıydı” diyerek yine sorumluluğu üstlendiğini tekrar belirmiştir.
Ayrıca devletine ve milletine bağlılığını “Hiç bir zaman zarar vermek istemediğim aziz milletimiz, hayatımın sonuna kadar da sadık olacağım” diyerek vurgulamıştır.
Bu süreçte Süleyman Soylu'nun göreve devam etmesi gereklidir. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ve Ak Parti içinde önemli bir figürdür. Yapacağı daha çok iş vardır. Türkiye’nin Süleyman Soylu gibi devlet adamlarına ihtiyacı vardır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuyu tekrar değerlendirir ve Sayın Süleyman Soylu umarım milletimize hizmete devam eder.