TARİHE TANIKLIK ETTİK, NASIL MI ?

Tarih 12 Mart 2020, saat 19.00 sularında Cumhurbaşkanı Sözcüsü Sn. İbrahim KALIN televizyon kanallarında son dakika olarak canlı yayında açıklama yapıyor:

’’ İlk, orta ve liseler, 16 Mart itibarıyla bir hafta tatil edilecek. Eğitim-öğretime 23 Mart'tan itibaren de uzaktan eğitim yönetimiyle evlerden devam edilecek.’’

Türkiye olarak, artık yeni bir sürece giriyorduk. Bugüne kadar hep uzak doğu ülkelerinde duyduğumuz Covid-19 kelimesinin korkutucu sıcaklığını beklide ilk defa ensemizde hissetmeye başlamıştık. Bir şeyler oluyordu ama neler olduğu veya da olacağı konusunda kafamız net değildi zira salgın (Pandemi) konusunda en azından son asırda gayet temiz bir tarihimiz vardı.

Sn. KALIN’ ın açıklamalarını bir eğitimci gözüyle anlamaya çalışıyordum.

’’Okulların 16 Mart 2020 itibarıyla bir hafta tatil edilmesi ve 23 Mart 2020 İtibarıyla da uzaktan eğitimin başlayacak olması’’ belkide eğitim için milat olacak bir açıklamaydı. Kafamızda tüm bunları bir yerlere konumlandırmaya çalışırken bu pandemi nasıl başladı biraz oraya bakalım.

Dünyada Covid -19 ’’1 Aralık 2019 tarihindeÇin'in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan'da ortaya çıkan virüs salgını. Çeşitli hastalarda belirli bir neden olmaksızın gelişen ve tedavi ile aşılara cevap vermeyen bir zatürre görülmesi üzerineSARS-CoV-2 olarak adlandırılanyeni bir koronavirüs teşhis edildi. Kişiden kişiye bulaşabilen virüsün bulaşma oranı 2020 Ocak ortasında büyüme gösterdi. İlerleyen zamanlarda Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik'te yer alan çeşitli ülkelerde yaşanan virüs vakaları rapor edilmeye başlandı.11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edildi. 13 Mart 2020'de Avrupa'nın artık koronavirüs krizinin merkez üssü haline geldiğini bildirdi.

27 Mayıs 2020 tarihi itibarıyla dünyada 5.715.103 onaylanmış vaka, 2.454.822 iyileşen varken virüs nedeniyle 352.902 hasta hayatını kaybetti.’’

Tüm bu pandemi sürecini medyadan takip ederken Sağlık Bakanımız Sn. Fahrettin KOCA, o açıklamayı yaptı:

’’ Koronavirüs şüphesi olan bir kişinin test sonucunun pozitif çıktığını, erkek hastanın genel durumunun iyi olduğunu, bu kişinin Avrupa'dan döndüğünü belirterek, yurt dışına zorunlu olmadıkça çıkmayın" dedi.

Bu açıklamayla, Türkiye’de ilk Covid-19 vakası 11 Mart 2020 tarihinde görülmüş oldu. Maalesef, Covid-19 kaynaklı ilk ölüm ise 18 Mart 2020 tarihinde gerçekleşti. Artık, bundan sonra sağlık bakanı Sn. Fahrettin KOCA günlük olarak verileri sosyal medya hesabında ’’ Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu’’ olarak paylaşacaktı ve Tüm Türkiye’nin gözü kulağı günlük olarak açıklanacak bu verilerde olacaktı. Veriler her geçen gün artıyor ve pek çoğumuzun literatürüne yeni kelimeler giriyordu.

Pandemi, entübe, filyasyon, entübasyon, sosyal mesafe, virüs, test sayısı, N95….

16 Mart 2020 tarihiyle başlayan bir haftalık tatil bitmiş ve takvimler 23 Mart 2020 yi gösteriyordu yani 18 milyon öğrencimiz için uzaktan eğitimin başlayacağı tarih.

Televizyonlar açık ve uzaktan eğitimin ilk dersi için ekran karşısına geçen Milli Eğitim Bakanımız Sn. Ziya SELÇUK öğrencilerimize ilk dersi bizzat kendisi verdi. Pandemi sürecinde uzaktan eğitimin ilk dersini milli eğitim bakanından alan öğrencilerimiz beklide bundan sonraki hayatlarında ’’uzaktan eğitimin’’, eğitim hayatlarında hep var olacağını tahmin etmeleri oldukça zordu.

Milli eğitim bakanlığımız uzaktan eğitim konusunda tecrübeliydi çünkü EBA (Eğitim Bilişim Ağı) denilen, dünyada sadece sayılı ülkede kullanılan dijital eğitim platformuna sahipti ve öğrencilerin pek çoğu bu platformdan faydalanıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı EBA’ yı televizyonlara da taşıyarak sistemi daha da güçlendirdi. Gerekli hazırlıkları yaparak 3 yeni kanal kurulmasını sağladı. EBA TV olarak adlandırılan bu kanallar; EBA İlkokul, EBA Ortaokul ve EBA Lise olarak bu kanallar artık öğrencilerimizin hizmetindeydi. Toplum olarak uzaktan eğitim konusunda tecrübeliydik ama uzaktan eğitimin hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olma sürecine şahitlik ettiğimizin belkide farkında değildik.

Resmi kurumlardan yapılacak açıklamalar dikkatlice takip ediliyordu, özellikle gözler; Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İç işleri Bakanlığı’nın yapacağı açıklamalardaydı.

Artık, sokaklar boşalmaya başladı…

insanlar maskeyle geziyor …

Erzak stokları yapılıyor…

Bankadan nakit paralar çekiliyor…

Ziyaretler azalıyor…

Kamu kurumlarında esnek ve uzaktan çalışmalar başlamış..

Bir çok işyeri kepenk indirmiş….

Toplumun çoğunluğunda tedirginlik ve korku havası hakimken bir kesim ise olup bitenlere inanmıyormuşçasına hiç oralı bile olmuyordu.!

Vakalar sayısı her geçen gün artarken sadece seçimlerden bildiğimiz (en azından yeni jenerasyon için) sokağa çıkma yasağı ile 11 Nisan 2020 tarihinde tanıştık. İç işleri bakanlığı genelgesi ile 30 Büyük şehir ve Zonguldak’ta 11 Nisan 2020 saat 00.00 itibarıyla iki günlük sokağa çıkma yasağı kararı alındı. Sokağa çıkma yasağı pandemi sürecinde tedbir amacıyla ara ara alınmaya devam etti.

Hafta sonları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve Ramazan bayramı’ nı da sokağa çıkmanın yasak olduğu dönemler olarak ilk defa evimizde geçirdik.

Herkes evine kapanmış bir şekilde günler geçiyordu….

Öğretmenler uzaktan eğitimle bilgisayardan ve televizyon ekranlarından öğrencilerine ders vermeye devam ediyordu. Medyaya bu konuda özveri ile çalışan birbirinden harika öğretmen görüntüleri düşüyordu. Evini sınıfa çeviren…buzdolabını,mutfak dolabını sınıf tahtasına dönüştüren….mutfağında deneyler yapan… öğretmenleri gördükçe insan mesleğiyle ve milletiyle bir kez daha gurur duyuyordu. Biz zor zamanların milleti olduğumuzu tüm dünyaya gösteriyorduk.

Covi -19 ‘a karşı hijyenin çok önemli olduğu, dezenfektan ve maske kullanılmasının da elzem olduğu yetkili ağızlardan söylenince bu ürünlerde talep patlaması yaşandı. Dezenfektan, maske, kolonya vb. malzemeleri bulmak zorlaşmış ve bulduğunuzda da fiyatlara fahiş bir zam yapıldığına şahitlik ediliyordu.

Tüm dünyada maske ve dezenfektan başta olmak üzere tıbbi malzeme sıkıntısı yaşanıyordu. Dünyanın süper gücü olarak adlandırılan ülkeler tıbbi malzeme bulamıyor, hastaneleri yetersiz kalıyor, bakımevlerindeki yaşlıları ölüme terk ediyor hatta cesetleri gömmeyi bırakın, koyacak morg dahi bulamıyordu.

Süreçle ilgili bazı örnekler vermek istiyorum o zaman bu zor süreç gözümüzde belki biraz daha berraklaşır. Amerika’da maske yüklü tırlar, önünde ve arkasında polis korteji eşliğinde yol alıyor ki tırlardaki maskeler yağmalanmasın …! İç hat,dış hat bütün uçuşlar yasak…Dünya kabuğuna çekilmiş,korku ve panik hakim ,tıpkı Hollywood filmlerindeki meşhur sahneler gibi….

Ama film gerçek olunca Beyaz Saray bile çaresiz !

Vahşi hayvanlar boş kalan sokaklara inmeye başlamış, denizlerde balık çeşitliliği artmış, sahillerde yunuslar gözle görülmeye başlanmıştı.

Böyle bir süreçte yine maarif neferlerimiz devreye girdi. Kurtuluş savaşında cepheye koşanların, mermi üretenlerin torunları okullarda bu sefer; maske üretiyor, dezenfektan üretiyor, cihazlar… üretiyordu.

Dünyadaki ülkelerin üçte ikisinin ülkemizden yardım istediği bir süreçten bahsediyorum. Ülkemiz yine kadim ve vakur tarihine yakışanı yaparak bu zor süreçte dost düşman demeden tüm insanlığın yardımına koşmayı görev bildi.

Günler böyle geçerken velilerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin gözü kulağı yetkililerin yapacağı açıklamalarda idi.

Herkesin kafasındaki soru;

  • Ne zaman normal hayatımıza döneceğiz?
  • Okullar ne zaman açılacak?

Beklenen açıklama 18 Mayıs 2020 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ dan geldi:

’’ - Salgından sonra artık dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

  • Eğitim öğretim yılı sona erdi. Yeni eğitimöğretim yılı eylül ayında başlayacaktır.”

Bir eğitimci gözüyle baktığımda bu pandemi sürecinden özet olarak beş çıkarım yapabilirim

  1. Uzaktan eğitim artık, yüz yüze eğitimin, örgün eğitimin kaçınılmaz bir parçası olacak.
  2. Yaşantımız, özellikle sosyal yaşantımız çok uzun bir süre ’’Kontrollü Sosyal Hayat’’ olarak devam edecek.
  3. Komplo teorileri de yakından takip edilmeli.
  4. Zor zamanların milleti olarak zorluklar bizi hep daha da güçlü ve daha yakın kılıyor
  5. TARİHE TANIKLIK ETTİK.