TÜRKÇE SEVGİSİNİN YERLEŞTİRİLMESİ VE TÜRKÇE BİLİNCİNİN SÜREKLİ CANLI TUTULMASI GEREKMEKTEDİR

 İnsanların birbirleriyle olan iletişimlerinin en temel ve en eski aracı olan, insanı insan yapan dil, ulusal bütünlüğün en önemli yapı taşlarından birisidir. Bu bakımdan Türkçemizin yabancı diller boyunduruğundan kurtarılması çalışmalarını hep birlikte yapmak ve Türkçenin doğru ve yanlışsız kullanılmasına yoğun çaba göstermek zorundayız.

Gerek yazı dilinde ve gerekse konuşmada Türkçenin doğru kullanılması okullarda verilen eğitimlerle çok yakından ilgili olmakla birlikte, en yaygın kitle iletişim araçları olan radyo ve televizyon yayınlarının önemi her geçen gün daha da artmaktadır. İnsanlarımız bu büyük güç karşısında zaman zaman savunmasız kalmaktadır.Devlet’in radyo ve televizyonlarını bir tarafa bırakacak olursak, reklam pazarına göre dizi ve program üreten özel kanalların Türkçenin doğru ve yanlışsız kullanılması konusunu dert edinmediklerini görmekteyiz. İngilizcenin işgaline uğrayan Türkçemiz için bu durum, sakıncalı ve tehlikeli ölçülere varmıştır.

Yeni Türkçe kelimeler yerine ingilizce ya da başka bir dilde kelimeler kullanmaya heves etmek özentiden başka bir şey değildir. Örneğin, imitasyon (taklit), doküman (belge), yaptırım (ambargo), cankurtaran (ambulans), eski çağ (antik çağ), ayrıntı (detay), tasarım (dizayn), şenlik (festival), sergi(galeri), yalıtım (izolasyon), kurultay (kongre), fikir birliği (konsensus), yasal (legal), tanıtım (promosyon), kışkırtma (provokasyon), aşırı (radikal), gidiş (trend), gösteri (şov), iletişim (komünikasyon) kelimelerinin kullanılmasında olduğu gibi. Elbette, dilin temel özelliklerinden biri sürekli değişim içinde olmasıdır. Bu açıdan, dil kullanımında, bu sürekli değişimin yansıtılması bazı durumlarda doğal karşılanmalıdır.

Ekonomik yönden gelişmiş ve yaşam standartları yüksek ülkelerde, üniversiteye girişin ilk şartı anadili ve bu dilin edebiyatını yeterli düzeyde bilmek ve doğru kompozisyon yazabilmektir. Çünkü, dili gerektiği gibi kullanabilmek zihnin yeni fikirler ve yeni bilgileri öğrenmeye ve uygulamaya hazır olduğunun göstergesidir. İnsan ne kadar çok dünya görüşü bilir ve hayat tecrübesi edinirse çevresini ve kendisini daha iyi anlar ve hoşgörülü ilişkiler kurabilir, kendisi için daha uygun seçimler yapabilir.

En temel özellikleri süreklilik ve düzenlilik taşımaları olan kitle iletişim araçlarının yönlendiricilik etkisi özellikle televizyon yönünden oldukça yüksektir. Toplumun çoğunluğu, kitle iletişim araçlarında kullanılan dilde sorun olduğunu düşünmektedir. Bu sorunlar sadece, Türkçenin yabancı sözcüklerden etkilenmesi ile sınırlı değildir. Yanlış vurgulama, ifade bozukluğu, argo sözcükler, telaffuz hataları, sözcüklerin yanlış yerde kullanımı gibi sorunlarda engellenmelidir.

Türkçenin doğru, eksiksiz ve güzel kullanılması, bu dili kullanan yurttaşlar olarak hepimizin görevi olmalıdır. Evde, işte, çarşıda, pazarda, okulda ve bölgeler arasında Türkçenin bir ölçüde ayrılık göstermesi, yöresel ağızların etkisi nedeniyle  doğal karşılanmalıdır. Ancak, bu ayrılıkların büyümesi, dilin yanlış ve eksik kullanılmasının yaygınlaşması ciddi sorunları da beraberinde getirecektir.

Türkçenin bağımsız bir dil olarak etkin bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için zihinlere ve kalplere Türkçe sevgisinin yerleştirilmesi ve Türkçe bilincinin sürekli canlı tutulması gerekmektedir.