Yeni dünya düzenini etkileyen birinci gücün bilgi, ikincisinin ise kentleşme olduğu çoklukla ifade ediliyor. Değişen kent algısı kentlerin rekabet gücünün oluşturulmasında ve geliştirilmesindeki rolünü de farklılaştırıyor. Kenti oluşturan bütün unsurlar, farklılaşan beklentiler ve gereksinimler tüm grupların çıkarlarının kentin ortak çıkarları doğrultusunda bir araya getirecek bir bütün olarak değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.
Kentin güçlü yönlerini, kültürel, sosyal ve ekonomik değerlerini ön plana çıkaran bir strateji belirlemeden yapılacak işler zaman ve kaynak kaybından başka bir işe yaramayacaktır. Bütünsel bir yaklaşım olmadan marka kent yaratma iddiası hayalden öteye geçemeyecektir.
Mersin açısından değerlendirdiğimizde, şehrimizin en güçlü yanının geçmişteki başarıları olduğunu görüyoruz. Ekonomide, kültür, sanat, eğitim ve spordaki başarılar Mersinlinin genlerindeki yerini aldı. Mayasında başarı var. Yapmamız gereken şu; birlikte mücadele edeceğiz, umutsuzluğa ve yılgınlığa düşmeden umudu hep birlikte büyüteceğiz. Umudumuzun ve mutluluğumuzun kırılmasına hiçbir zaman izin vermeyeceğiz.
Kentin gelişiminde yerel yönetimleri çok önemsememiz gerekiyor. Bir belediye başkanı farklı bakış açılarıyla bir kentin geleceğini değiştirebilir. Bunun çok sayıda örneği var. Mersin gelecekteki yol haritasını nasıl çizmeli sorusunun yanıtı çok açık. Akdeniz ve Toros Dağları’nı kullanarak, iç turizmde Türkiye merkezi olmalı. Türkiye’nin Mersin sevgisini büyütmeli. Liman kenti Mersin lojistik, sanayi, tarım ve ticarette esasen kendi iç dinamikliği ile gelişmeye ve değer yaratmaya devam edecektir.
Mersin’de yaşamak kolay ve zevkli. Ulaşım, kent kültürü, yeme-içme, konaklama, temiz hava ve güneşli günler cazibe yaratıyor. 30 dakikalık bir mesafede isterseniz denize, isterseniz yaylalara ulaşabiliyorsunuz. Mersin genç bir şehir. Adeta delikanlılık çağını yaşıyor. Kanı kaynıyor. Yarına heyecanla ve umutla bakıyor. Kentin ortak çıkarları konusunda toplanılmayı bekliyor.
1960’larda Mersin’e gelen bir Amerikalı, çocukluğumuzun İstiklal Caddesindeki Bulvar Parkı’nın (Merkez Bankası karşısı) doğudan çektiği bir fotoğrafın altına İngilizce şunları yazmış: “Mersin kardeş şehri Kalifornia Santa Fee Springs benzeri iklim ve endüstriye sahip Güney Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri.”
Mersin’in marka kent olması konusunda en büyük beklentim başta Büyükşehir olmak üzere belediyelerden. Çünkü, belediyelerde siyasetin bir uzantısı ama kentlilik bilinçleri genel siyasete göre daha gelişmiş.
ahmetakinmersin@gmail.com