TÜRMOB KENDİSİNİ YENİLEYEBİLDİĞİ SÜRECE MESLEKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETEBİLECEKTİR

Kısa adı TÜRMOB olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin mesleği temsil konusundaki yetersizliği Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik meslek mensupları arasında tepkilerin artmasına neden oluyor. Bana göre bunun en önemli nedeni TÜRMOB’un bir türlü kurumsallaşamaması ve kişisel davranışlardan kurtulamaması. Bunun yanına bir de kuralların yerine keyfiliği eklerseniz durum daha da zorlaşıyor.
Dünya değişiyor, Türkiye değişiyor, meslekler de değişiyor. Bu değişime ayak uyduramayan meslekler hızlı bir şekilde yok olmaya mahkum olacaklardır. Maalesef, muhasebecilik, mali müşavirlik ve denetim mesleği gelecekteki mesleklerin içinde yok. Bilgi teknolojisindeki dijitalleşme ve yapay zeka denilen süper değişim tüm meslekleri allak bullak etmeye hızlı bir şekilde devam ediyor.
Peki, neler yapabiliriz. Öncelikle, mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinin önemini ilgili kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere kamuoyuna iyi anlatabilmeliyiz. Aslında önümüzdeki en büyük engel kamu idaresinin vergi düzenlemesi ve denetime bakış açısı. Sürekli çıkarılan vergi afları ve matrah artırımları mesleğimizin önemini azalttığı gibi itibarını da düşürmektedir.
Odalarımız ile üyeler, TÜRMOB ile Odalar arasındaki ilişkilerin şeklen değil özü itibarıyla güçlendirilmesi gerekiyor. Seçim kaygısıyla haksız rekabet ve etik kurallara aykırı hareketlere göz yumulması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Esas olan katılımcı, şeffaf ve hesap verme sorumluluğunun bilincinde olan bir yönetim anlayışının geliştirilmesi ve yerleştirilmesidir. Güncel mali mevzuat ile vergi ve sigorta aflarına takılıp kalan, mesleğin geleceğini planlayamayan ve yön veremeyen TÜRMOB’un en kısa süre içinde bu konularla ilgili olarak seri çalıştaylar düzenlemesi kaçınılmaz olmuştur.
Genel bir değerlendirme yaptığımız zaman, muhasebe, müşavirlik ve denetim mesleğini yapmanın büyük bir sorumluluk ve emek gerektirdiğini görüyoruz. Diğer yandan düzenleyici kurumların da bu mesleği icra edenlere ve topluma karşı sorumlukları gözden kaçırılmamalıdır. Meslek mensuplarının kişisel gelişimi desteklenmeli, uzmanlaşma ve daha güçlü organizasyonlar altında sadece vergi amaçlı muhasebe ve denetim hizmetleri değil, şirketlerin yaşam döngülerine değer katan diğer ilgili hizmetleri sunabilmeleri de teşvik edilmelidir.
Çok iyi biliyoruz ki, günümüzün ekonomik koşulları, muhasebe, müşavirlik ve denetçilik sadece vergi gelirlerini artırmak amacıyla vergi otoritesine veri sağlamasını değil, çeşitli kademelerdeki şirket yöneticilerine, halka açık şirketlerin kurumsal ve bireysel yatırımcılarına, düzenleyici kuruluşlara ve diğer paydaşlara doğru kararlar alabilmeleri için ihtiyaç duydukları verileri sunmasını da gerektirmektedir.
İnsan ne kadar çok dünya görüşü bilir ve hayat tecrübesi edinirse kendisini ve çevresini daha iyi anlar ve hoşgörülü ilişkiler kurabilir, uzlaşma kültürünü geliştirir. Bu son paragrafı şunun için yazdım. Bana göre, Ekim ayında yapılacak olan TÜRMOB seçimlerinde hiçbir grup dokuz kişilik yönetim kurulunda çoğunluk olan beş üyelik kazanamayacak. Yani, TÜRMOB’da ilk defa yönetim kurulunda koalisyon dönemi başlayacak. Bunun için, TÜRMOB yönetim kuruluna hoşgörü ve uzlaşma kültürüne sahip kişilerin seçilmesinde yarar var.