Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) tarafından yapılan açıklamada, Gümüşhane Üniversitesi’ndeki atamaların haksız olduğu iddia edilerek, “Yaşanan bu haksız ve liyakatsiz atamaların takipçisi olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz” denildi.
ÜNİPERSEN tarafından Gümüşhane Üniversitesi’nde enstitü ve fakülte sekreterliği atamalarında, liyakat ve adalet ilkesinden uzak şekilde hareket edildiği iddiasıyla açıklama yayımlandı. Açıklamada, yaşananların çalışanların motivasyonunu ve üniversitenin itibarını zedelediği ifade edildi.
ÜNİPERSEN’den yapılan açıklamaya göre, enstitüde görevde olan Enstitü Sekreteri C.T. İdari Mali İşler Daire Başkanlığında Şube Müdürü kadrosuna, Enstitü Sekreterliğine de Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığında görevli 10 ay önce şef olan A.Ç. atandı. Sonrasında ise şube müdürlüğüne atanan C.T.’nin de 13/B ile tekrar Şube Müdürü olarak Enstitüye görevlendirildiği belirtildi.
Öte yandan yine Gümüşhane Üniversitesinde, Spor Bilimleri Fakültesi Fakülte Sekreterliğine görev süresi boyunca ÖSYM sınav koordinatörlüğünde görev yapan, idari herhangi bir görevi olmadığı sadece ÖSYM ve AÖF sınav süreçlerini düzenlediği ifade edilen S.A.’nın atandığı aktarıldı. Açıklamada, devletin üniversitelerin gelişimi için verdiği yetkiyi rektörlerin suiistimal ettiği ileri sürülerek, şu ifadelere yer verildi:
“ÜNİPERSEN olarak, Gümüşhane Üniversitesi’nde yaşanan bu haksız ve liyakatsiz atamaların takipçisi olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz. Üniversitelerde rektörlere tanınan sınırsız yetkilerin, bilimsel gelişim ve eşitlik ilkesine zarar verecek şekilde kullanılması kabul edilemez. Bu tür uygulamalar Üniversite çalışanlarının moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, Akademik ve idari süreçlerde güven zafiyeti oluşturmakta, Üniversitelerin bilimsel üretim kapasitesini baltalamaktadır. ÜNİPERSEN, Gümüşhane Üniversitesi ve diğer üniversitelerde benzer şekilde gerçekleşen usulsüz atamalar karşısında hukuki süreci başlatacak ve gerekirse eylemsel mücadeleye devam edecektir. Üniversitelerimizin bilim yuvaları olarak kalması, şeffaflık ve liyakat ilkelerine bağlı bir yönetim anlayışıyla mümkün olacaktır. Rektörlüklerin yetkilerinin adil bir şekilde denetlenmesi ve bu tür usulsüz uygulamalara karşı caydırıcı düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Kamuoyunu ve ilgili kurumları, bu sorunun çözümü için duyarlı olmaya davet ediyoruz.”