Son günlerde Memur maaşına yapılan %30,5 zamlarla ilgili bileninde, bilmeyeninde konuştuğu bir süreci hep birlikte yaşadık. Öncelikle şunu belirtmek isterim şimdiye kadar yapılan zamların hiçbiri merhum Erbakan hocanın zamlarını geçemedi, biri çıkıp onun üzerine koymadığı sürece biz yine onu rahmetle yâd etmeye devam edeceğiz. Şunuda unutmamalıyızki o kadar zam yapmasına rağmen 28 Şubat darbesiyle rahmetli Erbakan hoca iktidardan indirildi.
Bu ülke; şu an global anlamda yaşanan bir kriz döneminin yanindan bile geçmiyecek süreçlerde, bırakın memuruna zam yapmayı, ana maaşını ödeyemediği süreçlerıde yaşadı. bizler o günlerin ne siyasetçilerini, ne de sendikalarını unutmadık..
Yapılan zamlar konusunda herkes konuşunca doğru bilgiye ulaşmak için dinlemeyi, anlamayı, araştırmayıda çok iyi bilmemiz gerekir. Fizyolojik olarakta insanda konuşma başlamadan önce dinleme, sonrasında anlama süreçleri vardır. Biraz sabredip bunları yaptığımızda hiç kimse algımızla oynayamaz, hiç kimsenin gıybet ve iftira gibi günahlarına ortak edemez.
İnsanların algısını yönetmek isteyenlerin hoşuna gitmesede bilgi kirliliklerine kısaca değinmek, geçmişide hatırlatmak istiyorum.
Öncelikle, bir grup; TÜİK yıllık % 36,5 enflasyon açıkladı, bize 2,5 puanlık refah payı verdiler, toplamda % 30,5 zam ile memuru Enflasyonun altında bıraktılar yalanını hemen sahaya sürdüler. Sosyal medyada bayağıda peşinden gidende oldu. GERÇEK ise Yıllık Enflasyonun % 8,45 lik kısmını Temmuz ayında aldığımızdan, kalan %27,5 kısmını Ocakta alınması. Yani %2,5 luk refah payı ile yıllık %39 oranında memura zam yapılmış oldu.
Bir diğer yanlış algı % 2,5 zam yapıldığı konusunda... Maalesef bunu bir çok sosyal ortağımız olan sendikalarda kullanıyor. Gerçek ise yıllık enflasyon oranının üzerine +% 2,5 refah payı, zam adını ne koyarsanız koyun. Hiç yapılmasa daha mı iyiydi? Burada şöyle bir geçmişin bam teline dokunmak istiyorum; Memursen yetkili olmadan önce sadece enflasyon farksız zamlar vardı. Yani bugün toplu sözleşmede enflasyon farkı konmasaydı sadece % 5 zam alacaktık. Unutmamak lazım..
Yine GİH sınıfı ile ilgili sahada sabit ek ödemelere yapılan zamların genel idari hizmetler sınıfına yapılmayacağı. Kardeşim nereden çıkardınız bunu..nerede yazıyor, GERÇEK ise yapılan %20 de, % 30,5 ta GİH sınıfını etkiliyor. Geçmişte bu sınıfın sabit ek ödeme yok iken hiç döner sermaye alamadığı dönemleri UNUTMADIK. O zaman neredeydiniz?
Sağlık çalışanlarımız ile ilgili olarak ta yapılan zamlar, pandemide birçok meslek grubu hastalardan adeta bir vebalı gibi kaçarken onlara şifa veren el olan, onların en acı anında elinden tutan kahramanlarımıza yetmez. Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek tasarıda kahramanlarımıza hakkının verilmesi elzem olmuştur.
Sağlıkta algı yönetmek isteyip, buradan medet umanların bamtelinede iki kere dokunmak istiyorum.
BU GÜN;
Sabit döner sermaye..
Lisans tamamlama..
112 yemek ücreti..
Fazla mesai ücreti..
Acil riskli birim ücreti..
Doğum sonrası nöbet muafiyeti..
Süt izni..
Banka maaş promosyonu..
Gelir vergisi muafiyeti..
Sayısız özlük hakları…
———————————————
Bu saydıklarım ve sayamadıklarım geçtiğimiz süreçte tabiri caizse tırnakla kazıyarak, zorlu mücadeleyle tek tek kazanıldı .
Küçük bi örnekle açıklayayım; 2007 yılında askere giden 4 B’li çalışanımız görevine geri dönemiyor, evlenen 2 sağlıkçı eş aynı ilde buluşamıyor, doğum yapan anne tekrar görevine başlayamıyordu …
Hak aramak, hakkı kazanmak uzun ve sancılı bir süreçtir. Bu kadar kazanım bir günde bir yılda olmadı. Hak mücadelesi elbet devam edecek.
Elbette daha fazla refah için mücadele etmeye devam edeceğiz...
Biz nereden nereye geldiğimizi tam anlamıyla teşhis edip, gücümüzün farkına vardığımızda, kimse bize ne çamur atabilir, ne de kazanımlarımızı küçümseyebilir...
Bu günde biz kazandık, daha iyisini kazanmak içinde hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yazıma burada son verirken cennet mekan Sultan Abdülhamid Han’ın sözlerini paylaşmak istiyorum; “Bu millet iyidir, yalnız bir kusuru var çabuk unutur.” Artık bu aziz millet unutmayacak, unutturmayacak...
Selam ve Dua ile Allaha emanet olun.