Ülkemizde her yıl, Ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan haftada, toplumun tüberküloz (verem) hastalığı hakkında bilgilendirilmesi ve dikkatinin çekilmesi amacıyla “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” dolayısıyla açıklamada bulunan Özel İmperial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fevzi Lütfi Bozyiğit, veremin yüzde 100 tedavisi olan bir hastalık olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

3 kuşaktır bu caminin imamları aynı aileden 3 kuşaktır bu caminin imamları aynı aileden

Son yıllarda kullanılan tüberküloz ilaçlarının çok etkili olup, hastalığı tamamen ortadan kaldırdığını belirten Bozyiğit, “Tüberküloz; tüberküloz basili denilen bakterinin solunum yoluyla vücuda alınması ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Solunan havada bulunan bakterilerin akciğerlere taşınması ile oluşur. Eşyalarla tüberküloz bulaşmaz. Vücut direnci yeterli olan kişiler tüberküloz mikrobunu vücutlarına alsalar bile hasta olmazlar. Akciğerlere ulaşan mikroplar yıllarca hastalık oluşturmadan uyku durumda canlı kalabilirler. Tüberküloz genellikle yavaş ilerler. Belirtileri gözden kaçabilir. Gece terlemesi, öksürük, kilo kaybı, renk solukluğu ilk belirtilerdir. Tüberküloz hastalığının teşhisi akciğer grafisi ve balgam tetkiki ile konulur. Tüberküloz hastalığının tedavisi en az 6 (altı) ay düzenli ilaç kullanarak yapılır. Tüberküloz ilaçları Verem Savaş Dispanserince ücretsiz temin edilir. Tedavisini aksatan, düzensiz ilaç kullananlarda hastalık kronikleşerek tedavisi güç duruma gelebilir. Hastalık ölümle sonuçlanabilir. Tüberküloz tedavisini yeterli süre ve miktarda yapmayanlarda tedavi yeniden başlanarak en az 24 ay tüberküloz tedavisi uygulanır” dedi.

Tüberkülozun yüzde 100 tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydeden Bozyiğit, “Tüberküloz düzenli tedavi le yüzde yüz tedavi olabilen bir hastalıktır. Son yıllarda kullanılan tüberküloz ilaçları çok etkili olup, hastalığı tamamen ortadan kaldırmaktadır. Tüberküloz hastalığı eski yıllarda yurdumuzda en önemli toplum sorunu ve ölüm nedeniyken, verem Savaş Dernekleri başta olmak üzere diğer sağlık kuruluşlarının çalışmalarıyla tehdit olmaktan çıkmıştır. Ancak son yıllarda ülkemize yabancı göçler nedeniyle tüberküloz hastalığı az da olsa artış görülmektedir. Düzenli ve dengeli beslenme, alkol ve sigara kullanmama hastalığın oluşmasını önlemektedir. Dengeli beslenme, madde bağımlılığını önleme, vücut direncini kıracak davranışlardan uzak durmak tüberküloz hastalığından korunmanın en önemli faktörlerindendir. Aktif tüberküloz hastalığı olan kişilerin tedavi edilmesi, çevresini hastalıklardan korunmanın en önemli yöntemidir. Sonuç olarak Tüberküloz hastalığı günümüzde toplumumuzu tehdit eden bir sağlık sorunu olmadığı halde, çevremizde öksürük, gece terlemesi, iştahsızlık ve kilo kaybı yakınmaları olan kişilere göğüs hastalıkları poliklinikleri veya verem savaş dispanserlerine yönlendirmemiz gerekir. Verem olmaktan korkmamalıyız. Verem yüzde yüz tedavisi olan bir hastalık olduğunu unutmamalıyız” diye konuştu.

Kaynak: iha