YURT DIŞINDAN DÖVİZ CİNSİNDEN UZUN VADELİ KREDİLERLE FİNANSE EDİLEN SWAP İŞLEMLERİNDE DEĞERLEME

iki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde farklı faiz ödemelerini ve/veya farklı para birimlerini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesi" şeklinde tanımlanmıştır.
Ayrıca, para swapı işlemi, "tarafların önceden anlaştıkları oran ve koşullarda belirli miktardaki para birimlerini değiştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri bir işlem" şeklinde tanımlanmasının yanı sıra, para swapı işleminde elde etmenin, sözleşmenin vadesinde gerçekleştiği, vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile ilişkilendirilmemesi ve kurum kazancına dahil edilecek kâr veya zararın vade sonunda tespit edilmesi gerektiği aşikardır.
Diğer taraftan, 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "III. Kur Farkları" bölümünde, yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile yurt dışından döviz kredisi ile sabit kıymet ithal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının, aktifleştirme tarihine kadar olan kısmının maliyete intikal ettirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise seçimlik hak olarak doğrudan gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması gerekmektedir.
Lehe oluşan kur farklarının da aktifleştirme işleminin gerçekleştiği dönemin sonuna kadar oluşan kısmının maliyetle ilişkilendirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise kambiyo geliri olarak değerlendirilmesi veya maliyetten düşülmek suretiyle amortismana tabi tutulması, daha sonraki dönemlerde, seçimlik olarak hangi hak kullanılmışsa o yönteme göre işlem yapılmasına devam edilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre, yurtdışından kullanılan uzun vadeli kredilerle finanse edilen swap işlemi (çapraz swap) her iki (para ve faiz) swap türünü aynı anda içeren bir swap işlemi olup, alınan döviz kredisi aynı anda swap işlemi ile Türk Lirasına dönüştürülmekte, bu sayede döviz kuru ve faiz oranlarında meydana gelecek değişikliklerden korunmakta, yatırım tamamiyle Türk Lirası kredi ile finanse edilmekte ve efektif yükü swap sözleşmesi ile sabitlenen Türk Lirası anapara ve kredi faizlerinden ibaret hale gelmektedir.

Bu bakımdan söz konusu swap sözleşmesi ile Türk Lirasına sabitlenen kredilerin Türk Lirası kredi olarak değerlemeye tabi tutulması, bu kredilerin döviz değerlemesine tabi tutulmaması gerekmektedir. Diğer taraftan, yatırım harcamaları için temin edilen uzun vadeli döviz kredisinin, yapılan swap sözleşmesiyle Türk Lirasına sabitlenmiş olması nedeniyle, sadece kredi faiz ödemelerinin iktisadi kıymetlerin aktife alındıkları dönemin sonuna kadar olan kısmının maliyet bedeline intikal ettirilmesi icap etmektedir. Aktifleştirme döneminden sonra ortaya çıkan kredi faizlerinin ise seçimlik olarak gider yazılması veya söz konusu yatırımın maliyetine ilave edilmesi mümkün bulunmaktadır.