İçeride Gezi Parkı olayları, 6-7 Ekim Olayları, 17-25 Aralık ve nihayetinde 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi Milletimizin birliğine bekasına kasteden organize planlı ve dış destekli terörist faaliyetlerle; dışarıda da Türkistan, Kafkasya, Saraybosna, Kudüs, Filistin, Arakan, Somali, Suriye gibi Dünya’nın dört bir yanındaki soydaşlarımızın ve Müslüman kardeşlerimizin dertlerini omzuna alıp gecesini gündüzüne katarak zulme son vermek için mucadele eden Cumhurbaşkanımızın omzundaki yükü azaltması gereken STK’lar son dönemde omuza binen ilave yük haline dönüştüler.
Literatüre göre Sivil Toplum Kuruluşu ya da Örgütü( STK ) olarakda bilinen oda, sendika, vakıf ve dernekler, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kar amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar, üyelik aidatları ile sağlayan kuruluşlar olarak tanımlanan bu Sivil Toplum Kuruluşları özde, topluma yararlı hizmetler geliştirmek ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.
Milletimiz nezdinde de umumiyetle milli ve manevi konularda toplumun değerlerine katkı sağlamak güçlendirmek gibi faaliyetlerin merkezindeki hayır ve hasanet kuruluşları olarak bilinir.
Son dönemlerde İlimizdeki STK'ların eylem (!) ve söylemlerine bakıldığında ise tam bir hayal kırıklığı yaşandığı gerçeği gün gibi aşikar!
Yüce Türk Milleti'nin milli ve manevi değerlerine en ağır darbenin vurulduğu yakın tarihin kara lekelerinden biri olan 28 Şubat Post Modern Darbesi'nin 21. yıl dönümünde,
28 Şubat Most Modern Darbesi'nin en büyük mağdurlarından olan ve görev yaptığı kısa sürede milli ve manevi değerlere, emeğe sağladığı katkılar ile gönüllerde taht kuran eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının 7. senesinde,
17 Ocak 1915 yılında Sarıkamış’da 90 bin mehmetçiğimizin donarak şehadete yürüyüşlerinin 103. yılında,
26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası'nda Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan Vatandaşı'nın katledildiği, katliamdan 487 kişinin ağır yaralı olarak kurtulduğu, bin 275 kişinin esir alındığı, Hocalı Katliamı'nın 26. yıl dönümünde,
Osmanlı Padişahı Uluhakan 2.Abdülhamithan’ın ölümünün 100.yılında
Yine Türkiye'nin beka sorunu olarak değerlendirilebilecek terörle mücadelede sınır ötesinde gerçekleştirlen ''Zeytin Dalı'' harekatının 2.ayında,
resmi kurumların, üniversitelerin, okulların, öğrencilerin, çalışanların, milletçe seferberliğe çıkmışcasına rahmetle, minnetle anma törenleri, fetih duaları, mevlitler, destek için kermesler, maddi manevi çalışmalar yaptığı bu ortamda tüm bu organizasyonların lokomotifi olarak görmek istediğimiz bu STK'ları mumla arıyorsun, bulamıyorsun!
Yaklaşık 55 bin üniversite öğrencisinin bulunduğu şehrimizde KYK’nun 4500-5000 kişilik kapasite ile hizmet edebildiği bir ortamda eğitim ve gençliği öncelik olarak gören bu STK’lardan "Yaptığımız çalışmalar ile Şehrimize kazandırdığımız yurtlar ile 500 öğrenci kardeşimize barınma imkanı sağladık’’ (Devletin tahsis ettiği bir çok bina atıl durumda ya da verimli kullanılamamakta), "100 öğrencimize burs imkanı sağladık’’, "Şehrimizde bulunan resmi rakamlara göre 250 bin muhacire yardımlarda bulunduk, muhacirlerin şehre uyumları için dil kursları açtık’, "Okur yazar olmayan yüzlerce insanımıza okuma yazma ve mesleki gelişim kursları açtık’’, "Yüzlerce gencimize Kur'an okumayı ve Peygamber Efendimizin hayatını öğrettik’’ gibi basın açıklamaları ya da haberleri hiç duymadık.
Ama aynı STK’ların İlimizde daire müdürü atamalarından tutun da taşeron işçilerin çalışma şekillerine kadar, üniversitelerdeki idari görevlendirmelerden atamalara kadar işin içinde olmak için her türlü faaliyette var olmaya çalıştıklarını görmek mümkün. Kendilerinden başka herkesi yönetme gayretindeler!
Herkese yardım etmek için kurulmuş bu STK’lar bakıldığında herkesi tedirgin etmekten öte geçememişler.
Cumhurbaşkanımızın Mersin’e geleceği 10 Mart öncesinde dileyelim ki bu STK’lar Cumhurbaşkanımızın omuzundaki yük olmaktan vazgeçerek, Külliye önünden Resimlerle aba altından sopa gösterme komikliklerinin tekrarı olabilecek Protokol de ve resim karelerinde yer alma kurnazlıkları yerine bünyelerine kattıkları yüzlerce üye ve gönüllüleri ile Cumhurbaşkanımıza bu zorlu mücadelede biraz da olsa soluklanma fırsatı versinler moral versinler yük alsınlar…

Çünkü ülkemizin ateş çemberinden geçtiği bu süreçte gerçek manada hayır hasanet kurumu olarak bilinen STK 'lara milletçe çok ihtiyacımız var.