İşçilerden, işten çıkarken aldığımız bu belgede, işçinin hangi tarihler arasında çalıştığı ve ayrılma nedeni, mutlaka belirtilmelidir. Yine bu bilgilerin yanında, işçiye ödediğimiz tüm haklar tek tek belirtilmelidir. İşveren tarafından ödendiği belirtilen bu haklar, bordroda çalışan sayısına bakılmaksızın, mutlaka bankadan geçirilmelidir.
İşçinin tüm çalışması boyunca hak etmiş olduğu; tüm maaşları, fazla mesai ücretleri, varsa prim ödemeleri, genel tatil ücretleri, bayram tatilleri ve hafta tatil ücretlerinde; haklar kullanıldıysa
" Tüm Haklarımı Kullandım " şeklinde, ücret olarak karşılığı alındığıysa, haklar tek tek belirtilmeli ve " Ücretlerimi Nakden ve Def' aten Aldım " şeklinde, ibra edilmelidir.
Bu hususlara gösterilen özen, Yargı karşısında İBRANAMENİN GEÇERLİLİĞİNİ gösterir.
Şöyle ki;
İbranameyle ilgili olarak diğer önemli bir düzenleme ise 6098 sayılı Yasa' nın 420. maddesinde yer almıştır. Sözü edilen hükme göre, işçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibariyle sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına göre eksiksiz ve banka aracılığı ile yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanı muhteviyatı diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması, zorunludur.
Yine; İbranamede işçinin kendi el yazısı ile " Okudum, Anladım, Kabul ve İbra Ediyorum " şeklindeki taahhüdü de, büyük önem taşımaktadır.
Karşılıklı hak ve hukukun gözetildiği, hakkın korunduğu ve savunulduğu, başarılı bir çalışma hayatı dileğiyle...