Türkiye’deki tüm dershaneler AKP-Cemaat çatışmasından nasibini buldu. Dünya’da eşi benzeri görülmemiş Dershane/Okul modelindeki “Temel Liseler” Türkiye eğitim sistemsizliği içinde 2015-2016 eğitim-öğretim yılından itibaren faaliyete geçmek üzere yerini aldı. Bu yılda dönüşümü sağlayan dershaneler oldu.

     Önemli olan Cemaatin para kaynağını kurutmak diyen AKP İktidarı, her şeyi göze alarak eğitime bir darbe daha vurdu. Kurunun yanında yaş da yandı. Zaten ağır yaralı olarak ayakta durmaya çalışan eğitim sistemi/sistemsizliği şaşkın durumda.Bilimsel verilerden uzak, sadece öç alma duygusuyla ortaya konulan bu yeni uygulama, bilgi çağında ve küreselleşen dünyada, Ülkemizin gereksinim duyduğu kaliteli bir eğitimden geçmiş insan tipinin yetiştirilmesinin önünde büyük bir engel olarak yer alacaktır. Elbette, içlerinde başarılı olanlar olacaktır.

     İş hanlarında, apartman katlarında nasıl lise eğitimi yapılacak doğrusu merak ediyoruz. AKP İktidarının eğitimle falan bir ilgisinin olmadığını zaten biliyorduk. Ama, gerçekten bu kadarını da beklemiyorduk. 4+4+4 faciasından sonra dershanelerin temel liseye dönüştürülmesi, eğitim işinin tuzu biberi oldu. Eğitim seviyesi yükseldikçe AKP’nin oy oranının düştüğü somut bir gerçek. Onun için, eğitimli, araştırmacı ve çağdaş düşünceli insan istemiyorlar.En azından dershaneler kayıtlı ve denetime açık bir şekilde hizmet veriyordu. Mutlaka kaçak çalışanlarda vardı. Ancak, bu yeni düzenlemeyle birlikte merdiven altı kurs hizmetlerinin mantar gibi çoğalacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Dershanelerin temel liseye dönüştürülmesinin eğitim sistemine yeni bir soluk getireceği anlayışına katılmak mümkün değildir. Bu şekilde söylem geliştirenlerin paralarının gücüne güvendiklerini düşünüyorum. Bunlar, kaliteli eğitimi de yakalayabilirler. Ancak, bu tip kurumlar pahalı ve çok az sayıda olacaktır. Her zaman olduğu gibi, kabak yine dar gelirlinin başına patlayacaktır. Aslında, dershaneleri kapatarak belirli bir gruba zarar vermeyi düşünen iktidar, almış olduğu kararlarla organize, güçlü ve piyasa edinmiş dershaneleri daha da güçlendireceğinin farkında değil.Paralı veliler, kolaycılığa kaçarak dershane ve okulun birlikte olduğu temel liselere kayacaktır.

     Dört yıllık geçiş süreci sonunda normal standartlara kavuşamayan temel liseler kapanmak zorunda kalacaklardır. Spor salonu, bahçesi, laboratuvar ve kütüphanesi olmayan temel liselerden diploma alanları lise mezunu olarak görmek de zor olacaktır.Zaten, iktidarın derdi İmam Hatip Liseleri olduğu için, diğer liseler ister temelli, ister temelsiz olsun pek de umurlarında değil. Ellerinden gelse tüm okulları imamhatip yapacaklar.

Türkiye’deki lise eğitiminin kalitesini, üniversite giriş sınavlarının sonucuna bakarak anlayabiliyoruz. Dört işlemibile beceremeyen lise mezunları var. Eğitimdeki fırsat eşitliği her geçen yıl daha da kötüleşiyor. Bölgeler arasında büyük farklılıklar var. Sadece diploma sahibi olmak için liseye ve üniversiteye gidenlerin sayısı durmadan artıyor. Kalitesiz lise ve üniversite eğitimi bilgisiz ve yetersiz mezunları yaratıyor. Her köşe başına özel lise ve üniversite açmakla eğitim sorunu çözülmez.

     Eğitim sistemimizin yozlaşması Türkiye’nin geleceğini karartıyor.Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi:  “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder”.