Ceplerindeki milyon dolarlarla dolaşan özel sermaye fonları adeta avcı gibi davranıyorlar. Pazar lideri olabilecek firmaları gözetleyerek aracı şirketler yoluyla ortak olmaya çalışıyorlar. Türkiye 80 milyon nüfusu ve 750 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğüyle yabancı yatırımcıların iştahını kabartıyor. Son yıllardaki güvensizlik ortamı caydırıcı bir unsur olarak gözükse de, Türkiye’nin gelecek 10-15 yılına bakan ve güvenen birçok şirket ve özel sermaye fonu cirolarını yükseltmek için hevesleniyorlar ve pazar lideri olma potansiyeli yüksek şirketlere odaklanıyorlar. Fonların en çok ilgi duyduğu sektör parekende sektörü. Bu sektörleri enerji, bilişim, imalat, finansal sektörler ve markalı konut projeleri takip ediyor. Dünyada zenginlerin elinde o kadar çok fazla para var ki, milyar dolarlar artık küçük rakamlar olarak kalıyor. Elbette temel amaçları paralarına para katmak. Özel sermaye fonları, örneğin 50-60 milyon dolarla ortak olduğu şirketten 4-5 yıl sonra 80-90 milyon dolarla çıkmak istiyor. O nedenle nakit desteğiyle hızlı büyüyecek sektörleri ön planda tutuyorlar. Stratejilerini pazar lideri olmaya kuruyorlar. Fonların ortak oldukları ya da satın aldıkları şirketlerde yönetime geçmesiyle birlikle önemli değişikliklerde başlıyor. Büyümeyi güçlendirmek, giderleri azaltmak ve şirket yönetiminin yetkinliklerini arttırmak aktivilerini ön plana çıkarıyorlar. Şirketler, profesyonel bir fonun kendine ortak olması ile piyasadaki kredibilitesini arttırabilir ve şirketin bankalardan veya tahvil piyasasından sağlayacağı fonların maliyetini düşürebilir. Özel Sermaye Fonu’nun bankalar nezdinde şirketin güvenini yükseltici etkisi olabilir. Fonlar, bekledikleri getirilere ulaşmak için genellikle aşağıda belirtilen ölçütlere uyan şirketlere yatırım yaparlar:

-Yeni düşüncelere ve değişime açık, ileri görüşlü yönetim.
-İçinde bulunulan sektörde belirgin rekabetçi üstünlük.
-Pazarda özel bir yere sahip olan ve tüketici eğilimlerinden faydalanan.
-Şirketin gelişim aşamasına bağlı olarak yakın ve orta vadede yüksek ciro ve kazanç artışı potansiyelinin olması.
-Hızlı büyüme, cazip fırsatlar, rekabet azlığı gibi cazip sektör dinamikleri.
-Ortaklıktan sağlanacak fonun uygun kullanımı ve cazip bir gelecek hikayesi.
-Yatırımcının yatırımının belli bir süre sonra geri dönüşü için uygun planların ve stratejilerin olması.

Fon tarafından yatırım yapılacak şirkete karar verildikten sonra yatırımın ve çıkış opsiyonunun şekillendirilmesi gerekmektedir. Fonun alacağı hisse oranı, yönetime verilecek teşvikler, fonun şirket yönetiminde sahip olacağı kontrol hakkı anlaşmalarla belirlenir. Özel Sermaye Fonları genelde imtiyazlı hisse senedi sahibi olmak ister. Gelişmiş piyasalarda çok önemli bir yeri olan ve şirketlerin geleneksel finansman yöntemlerine alternatifler sunan Özel Sermaye Fonları, Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başlamıştır.