7 Haziran 2015 Pazar Günü yapılan 25. Dönem TBMM üyelerinin belirlendiği Genel Seçim üzerinden 1 ay geçti. Sonuçları itibari ile çok tartışılan bir tablo ortaya çıkmış olmasına rağmen bayram sonu 20-21 Temmuz tarihlerinde 63. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti çok büyük bir sürpriz olmazsa Ak Parti Genel Başkanı ve halen 62. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından kurulacaktır.

Bu hükümette koalisyon hükümeti değil, tek başına Ak Parti hükümeti olacak ve de 4 yıl normal görev süresini tamamlayacaktır. Ak Parti 'nin HDP' nin % 10 ülke barajını aşmaması üzerine hesaplar yapılarak girdiği  seçimde aritmetik sonuçlar umduğu gibi olmasada, nicelik olarak hedeflerinin gerisinde kalmış olsada,  nitelik anlamında ortaya çıkan tablo düşündüğünden çok daha iyi bir netice olarak tecelli etmiş görünüyor.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli 7 Haziran gecesi seçim sonuçları netleşmeye başladıktan sonra yaptığı değerlendirmede ilkelerini ,olmazsa olmazlarını ortaya koyarak milletin kendilerine ''Ana Muhalefet'' görevi verdiğini söylemiş, sonraki günlerde ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''% 60 'lık bloku'' nun hayal olduğunu asla gerçekleşmeyecek bir birliktelik olduğunu gösteren şu net açıklamayı yapmıştır; ''MHP, PKK 'nın bir uzantısı olan HDP ile içerden dışardan ,yandan hiç bir birlikteliğin yanında olmayacaktır.''

Nitekim TBMM Başkan seçiminde HDP'nin de oy vereceği CHP adayına 3. turda destek vermemiş, geçersiz oy kullanmıştır. İsmet Yılmaz'ın 4. turda seçilmesi ile tamamlanan ilk raund  öncesinde 40 türlü senaryo üretilmesine rağmen hepsi ''% 60'lık Blok'' akibetine uğramıştır. Niteliksel şartlar Ak Parti lehine olduğu için İsmet Yılmaz çok rahat bir şekilde 258 Ak Parti oyu ile TBMM Başkanı olmuştur.

63. Hükümet kurma çalışmalarının bu hafta itibari ile başlaması bekleniyor. TBMM Başkanlığı sürecinde olduğu gibi bu süreç içinde bir sürü senaryo üretiliyor ama hükümeti kurma görevini ilk alacak olan Ak Parti için 2 seçenek konuşuluyor: "Ak Parti -CHP ya da Ak Parti-MHP Koalisyon hükümetleri"

Her iki seçenekte de Ak Parti avantajlı çıkabilecekken, gerek CHP gerekse MHP koalisyona girdikleri anda yerle bir olacaklardır. CHP ve MHP'nin Ak Partili koalisyona girmeleri kendilerini inkar anlamına gelecektir! Çünkü seçim öncesi vaatleri ve eleştirileri çok net hafızalardadır. Dolayısı ile  bir koalisyon şansı sıfırdır. Tabi bu durumda akla gelen yeniden bir seçim de sıfırdır.

Ak Parti HDP'nin baraj altında kalmasını umarak elde etmek istediği meclis üstünlüğünü, MHP-HDP'nin mecliste aynı anda ve aynı sandalye sayısında bulunmalarının oluşturduğu siyasi iklimle fazlası ile yakalamıştır.

HDP'nin güvenoyu vermediği bir Ak Parti hükümetine MHP aynı istikamette oy vermeyecektir.

TBMM Başkan seçiminde 4. turda Deniz Baykal'a oy vermeyen 30 HDP'li vekilin benzer bir tutum takınacağını veya MHP'nin de çekimser bir tavır sergileyebileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Anayasa gereği Hükümetlerin güven oylamasında 276 şartı yok.

Özetle TBMM Başkanlık seçimindeki gibi bir tablo 63. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kuruluşunda da kaçınılmaz görünüyor. Kurulduktan sonra da yine MHP-HDP pozisyonundan dolayı asla güvensizlik oyu çıkmayacağına göre 4 yıllık 63. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetimiz şimdiden hayırlı olsun.