Hıdırellez, yani Hızır ile İlyas’ın buluşması. Yani baharın gelmesi, çiçeklerin açması, bolluk ve bereketin yeryüzüne dağılması.
Efsaneye göre Hızır ile İlyas bir hükümdarın ordusunda iki askerdir. Hükümdar bir gün askerleriyle birlikte ‘’ab-ı hayat’’ yani insana ölümsüzlüğü veren ölümsüzlük suyunu aramaya çıkar. Bir süre sonra Hızır ile İlyas ordudan ayrılır. Bir suyun başında durup yemek yemek için ara verirler. Yemekte yiyecekleri balığın üstüne kenarında oturdukları su sıçrar. Bunun üzerine balık canlanır ve suya atlar. Gördüklerine şaşıran Hızır ile İlyas ölümsüzlük suyunu bulduklarını anlar. Bu sırada yanlarına bir melek gelir ve ikisinin de ölümsüzlüğe kavuştuğunu söyler. Fakat melek bundan sonra Hızır’ın karada, İlyas’ın da denizde yardıma ihtiyacı olanlara yetişmeleri gerektiğini söyler ve gider. İşte Hıdırellez zamanı 5-6 Mayıs’ta Hızır ile İlyas buluşurlar ve baharı uyandırırlar. Toprağın üstündeki o ağır kış yorgunluğunu atıp ölü tabiatı canlandırırlar. Böylelikle 5 Mayıs gecesinden sonra sıcak yaz günlerinin gelmesi beklenir.
Bu Hıdırellez belki böyle coşku ve kalabalıkla kutlanamayacak. Fakat yine de bizler bu bayram gününü, bu uyanışı güzel dilek ve geleneklerle karşılayıp selamlayabiliriz. Yine camlarımızı kapılarımızı sonuna kadar açıp bolluk ve bereketi evimize davet edebiliriz. Hem kendimiz hem ailemiz ve diğer sevdiklerimiz hem de yaşadığımız toprak ve birlikte yaşadığımız insanlık için güzel dileklerde bulunabiliriz. Öncelikle sağlığı daha sonra sevgiyi, barışı, cömertliği, huzuru, bolluk ve bereketi dileyebiliriz. Umuyoruz ki önümüzdeki yıllar bizi, insanlığı; doğayla daha barışık, doğa için daha zararsız ve doğanın kıymetini gerçekten bilen insanlar haline getirir.
Bu Hıdırellez’de dileklerinizin gerçek olması dileğiyle!