1 Kasım seçimleri ülke genelinde olduğu gibi Mersin'imizde de Ak Parti'nin 1.liği ile neticelendi. Türkiye genelinde Ak Parti'nin 1.liği sürpriz olmadı zira 7 Haziran'da da 1. parti oldu. Belki sürpriz % 49.5 luk oran olabilir ama muhalefetin tutumu ile bana göre o da sürpriz değildi.

Mersin'de de 1. Parti çıkması aslında çok şaşırılacak bir netice olmadı. Lütfi Elvan her anlamda Mersin'in seçimine damgasını vurdu. Kısa sürede girmedik gönül bırakmadı, 1.200.000 civarında seçmenin tamamına ulaştı. Seçim öncesi değerlendirmelerimde Ak Parti ile ilgili yazarken belirtmiştim; teşkilatlardaki birlik ve beraberlik ilk defa bu kadar üst seviyedeydi. Öyle ki 1 Kasım seçimlerinde liste dışı kalan 7 Haziran'ın liste başı Sayın Gültak, diğer partilerin 1. sırasından çok çalıştı.

Sayın Elvan'ın mütevazi kişiliği, donanımlı kariyeri, Mersin'e ait sorunlara ve çözümlere hakimiyeti hepsinden ötesi Mersin'e ve Mersinliye hizmeti kutsal bir ibadet sayan anlayışı ve ağabey kimliği ile ortaya çıkan bu birlik ve beraberlik Ak parti'yi Mersin'de 1. Parti yaparak 4 milletvekili kazandırdı.

Tüm bu olumlu hamleler, gelişmeler Ak Parti'yi  önümüzdeki 3 yıl içerisinde yapılacak seçimler için avantajlı bir konuma getirirken bazı bariz olumsuzlukları da burada uyarıcı mahiyette ifade etmek gerekir.

1 Kasım seçimleri ertesinde gazeteci arkadaşlarımızın çoğuna olduğu gibi bizimde elektronik postamıza düşen bazı haberler dikkat çekiciydi. Ak Parti Mersin İl Başkan Vekili Lütfi Parıltı adına gelen basın açıklamaları ve seçim değerlendirmeleri 2 yönden dikkat çekiciydi. 1.si Ak Parti'nin bilinen resmi İl Başkan Vekili Fatih Kalkan olmasına rağmen bu kimlikle basın bültenlerinin servis edilmesi manidardı. 2.si ise Ak Parti İl Başkanı görevi başında sağlıklı, seçimden başarı ile çıkmış olmanın huzuru içerisinde ve seçimi, seçim sonrasını değerlendirmeye muktedir İl Başkanı Sayın Taşpınar Mersin'de.

Ak Parti İl Başkanı sayın İsmail Taşpınar göreve geldiği ilk günler  sağlık yönünden bir rahatsızlık geçirmiş ve 1 hafta kadar hastanede tedavi görmüştü. O dönem Mersin kamuoyunu ilgilendiren böylesi önemli bir konuda bilgi alabilmek için ulaşılamayan İl Başkan Vekilliği Makamının 1 Kasım seçim sonunda yukarda belirttiğim duruma rağmen sık sık kamuoyunun gündemine getirilmesi manidar.

Mersin Ak Parti Lütfi Elvan ile kazandıklarını Teşkilatlardan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Lütfi Parıltı'nın nefsi ve fevri tavırlarıyla kaybetmemeli, kaybettirilmemeli! Çünkü kaybeden sadeece Ak Parti değil Mersin olur. Lütfi Elvan ile Mersin'in önüne konulan vizyon kaybolur,hedefler kaybolur.

Demokrasilerde Parti içerisinde rekabetler olur, yarışlar olur, hedefler olur ama tüm bunlar yerinde ve zamanında olur. 3 Ocak'ta Mersin'de 12 Eylül'de Türkiye genelinde kongrelerini yaparak Fabrika Ayarlarına dönen ve önündeki 2023 ve 2071 hedefine kilitlenmiş Ak Parti teşkilatlarının birlik ve beraberliği bozacak fitne ve fesat doğuracak adımlara müsade etmemesi gerekir.

Tüzmen dönemindeki ekip monte ve dizayn beklentisinde ki ''Hayati'' konulardaki gelişmeleri de gelecek yazımda paylaşacağım.