2010 yılının Şubat ayı.

Mardin’in en küçük ilçesi Yeşilli’de Halk Eğitim Merkezinde çalışmaya başlıyorum. Bir yandan her mahallede ve köyde kurslar açmaya çalışırken bir yandan bayan kursiyerlerimiz başta olmak üzere farklı nedenlerle ortaokul ve liseyi okuyamamış gençleri açık ortaokula ve açık liseye yönlendirip kayıt olmaları için onlarla ve aileleriyle görüşmeler yapıyorduk.

Açık okulda okusak ne olur ki diyordu birçoğu. Yaptığımız ev ziyaretlerinde de aynı konular açıldığında okusalar bile ne değişecek diye karşılık veriyordu aileleri.

Okusalar çok şey olacaktı.

Ancak onlar buna inanmalı hatta görmeliydiler.

Okumayla birçok şeyin değişeceğini onlara gösterecek ve inandıracak olanlar yine biz öğretmenlerdik.

Başarılı örneklerle kendilerini buluşturmaya karar verdim.

Kendileri gibi olan, aynı nedenlerle zamanında okuyamamış, açık okul okuyup başarılı olmuş, tıpkı bizim gibi diyecekleri birini bulup buraya getirirsem önemli bir adım atmış olacaktım.

Böyle birisi vardı.

İlkokuldan sonra okula gönderilmeyen, yılmayıp açık ortaokulu ardından açık liseyi okuyan ve Çukurova üniversitesi Edebiyat bölümünü başarıyla bitirip Edebiyat öğretmeni olan, köyde yaşayan bir kızımızı getirdim ilçeye.

Halk eğitim kurslarımıza devam eden kursiyerlerimizi, okula devam edememiş kızlarımızı ve aileleri Yatılı Bölge Ortaokulunda bulunan ilçenin tek konferans salonunda toplayıp bir başarı öyküsünün mimarı olan bu kızımızı onlarla buluşturdum.

Açılış konuşmasında bu programı düzenleme amacımı anlattım.

Alkışlarla Edebiyat öğretmeni kızımızı alkışlar eşliğinde sahneye davet ettim. Duruşu, giyimi, görüntüsü, konuşmasıyla onlardan biriydi.

O kendi hayatını anlattıkça salonda bulunan bütün bayanlar kendi hayatlarını dinliyordu adeta. “Ben küçük bir köyde ve imkânsızlıklar içinde başardıysam siz de başarabilirsiniz” cümlesiyle salonda ikinci bir alkış tufanı koptu.

Ertesi sabah açık okula kayıt için odamın önünde sıra oluşmuştu.

En çok okumak isteyen, benim de en çok okumasını istediğim ve ailesiyle bunun için defalarca görüştüğüm Pınar da bekliyordu açık liseye kayıt için.

O programdan sonra açık liseye kayıt yapan Pınar liseyi başarıyla bitirerek Üniversite Tarih bölümünü kazandı.

Üniversite okurken de öğretmeni olarak benden fikir almaya. Destek almaya devm eden Pınar, Harran Üniversitesi Tarih bölümünden de başarıyla mezun oldu.

O yıllarda kursiyer olan birçok kızımız bugün aynı yerde kurs öğretmeni.

Ve diğerleri…

Değişim başlamıştı.

***

Bir dokunuşuyla her günümüze anlam katan öğretmenler.

Unutmayın.

Değişim her zaman sizinle başlar.

24 Kasım Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.