Hukuki olarak boşanma süreci söz konusu olduğunda, taraflar arasında düğünde takılan ziynetlerin paylaşımı da gündeme gelmektedir. Düğünde takılan ziynet eşyaları tarafların kişisel malı statüsünde bulunduğu için mal rejimi tasfiyesine dâhil edilmemektedir. Bu nedenle taraflar ziynet alacağı talebinde bulunmalıdır.
Ziynet alacağı talebi, boşanma davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi boşanma davasından bağımsız ayrı bir dava ile de talep edilebilir. Hukuki uygulama açısından incelediğimizde ise bu istemlerin ayrı bir dava ile talep edilmesinin daha uygun olduğu görülmektedir.
Ziynet alacağı davaları ikili bir ayrıma tabidir. Şayet ziynet eşyaları mevcutsa ziynet eşyaları için aynen iade talep edilecektir. Ancak düğün takıları davanın ikame edildiği sırada mevcut değilse eşyaların bedeli talep edilmelidir. Ziynet eşyasının aynen iadesine ilişkin davalarda herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmazken; bedelinin iadesi talebi ise on yıllık zamanaşımına tabidir. On yıllık zamanaşımı süresi ise açılan boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlayacaktır.
6100 sayılı yasaya göre; ziynet alacağı davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleri, yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
İşbu davalarda ispat yükü ise somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmektedir. Ziynet eşyası davalarında delil olarak ise; tanık beyanları, bilirkişi raporu, yemin, düğüne dair CD & video görüntüleri ve fotoğraf sunulabilir. Tanzim edilecek bilirkişi raporuna istinaden ise davanın seyri büyük oranda belirginleşecektir.
İşbu davalar özellikle maddi açıdan büyük öneme haiz olduğu için tarafların yasal yollara başvurmadan profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti almaları büyük öneme sahiptir.