04.05.2018 tarihinde Muharrem İnce’nin CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandığında o tarihli yazımda, yaklaşık 2 yıl sonra, bugün yani 13.08.2020 tarihinde olacakları şöyle yazmıştım: “10 Mayıs 2010’da Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanı’ndan istifası sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı seçilmişti. Sonraki dönemde CHP’nin potansiyel genel başkan adaylarından birisi olan ve genel başkan adayı olup kaybetmiş olan Şişli Eski Belediye Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül partiye dönmüştür. Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılmıştır. Kılıçdaroğlu, eğer Sarıgül kazansa büyük bir başarıya imza atacaktı. Fakat Sarıgül’ün kaybetmesi ile de olası genel başkan adayının birinden kurtularak büyük bir başarıya imza atmış ve İstanbul’daki başarısızlığın faturası da Sarıgül’e kesilmiştir. Aslında 2014 yerel seçimlerinde Sarıgül partinin oylarını, 2009 yılında Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Adaylığına göre artırmıştır. Eskinin genel başkan adayı ve büyük bir hareketin başındaki kişi Sarıgül, bugün için 2019 yerel seçimlerinde Şişli Belediye Başkanlığı adaylığına razı hala gelmiştir. Son CHP Kurultayında 3 Şubat 2018’de, Kılıçdaroğlu 944, Muharrem İnce ise 177 delege tarafından genel başkan adayı gösterilmişti. Fakat yapılan genel başkanlık seçiminde ilginç bir sonuç ortaya çıktı: Kılıçdaroğlu 740, İnce ise 415 oy almıştır. Kılıçdaroğlu’nu aday gösteren delegelerin bir kısmı neden ise seçimde Kılıçdaroğlu yerine İnce’ye oy vermiştir. Yine Kılıçdaroğlu büyük bir başarı elde ederek üçüncü kez genel başkan seçilmiştir. 2018 yılına gelince 24 Haziran’da CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kimin olacağı belli değildi. Kesin olan bir şey ise Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağı idi. Çünkü Kılıçdaroğlu aday olur ise oy oranı ortaya çıkacaktı. Bu risk alınmadı ve fedakârlık yapıldığı belirtilerek yine büyük bir başarı elde edildi. Bir süre aday olarak bazı isimler geçmesine ve görüşmeler yapılmasına rağmen belirlenemeyen CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 4 Mayıs 2018’de “Muharrem İnce, eski bir öğretmen. Gel buraya Muharrem İnce” diyerek takdim etti. Muharrem İnce’nin akıbeti de Mustafa Sarıgül ile aynı olmuş oldu. Eğer kazanır ise, Kılıçdaroğlu yine başarmış olacak, kaybeder ise Kılıçdaroğlu yine en önemli rakibinden kurtularak başarmış olacaktır. Hatta Muharrem İnce, milletvekili bile olmamış olacaktır. Yine Sayın Kılıçdaroğlu büyük başarıya imza atmıştır.” (http://www.mersintime.com/kilicdaroglunun-buyuk-basarisi-makale,1778.html).

24.07.2020 tarihli yazımda ise, “CHP, doğruları söyleyenleri suçmuş gibi suçlayacağına, yok bunu söyledi, bu oldu şu olduğunu bırakıp böyle rap müzik falan değil gençlerin sorunlarını çözecek gerçek anlamda politika ve proje üretmelidir. Herkes şapkasını önüne koymalı, doğruları söyleyenleri hemen iktidar destekçisi olmakla veya nereye adaysın, bir şeye mi atanacaksın, ihale mi aldın diye basit ve seviyesiz bir şekilde suçlayacağına, bu partiden Ertuğrul Günay’lar, Prof. Dr. Zafer Üskül’ler, Yılmaz Ateş’ler, Savcı Sayan’lar ve niceleri niye gitti ve daha da gidiyor onları düşünmelidir.” diye yazmıştım (http://www.mersintime.com/kosun-kosun-gencler-rap-geliyor-rap-makale,2033.html).

CHP’den giden gidene… Bugün 13.08.2020 tarihindeki konuşmasında Muharrem İnce, CHP ile ilgili eleştiriler yaptı. Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı adayı olduğunda yere göre sığdırmayanlar, hatta CHP’nin başına geçsin diye söylemler de bulunanlar şimdi İnce’yi yerden yere vuruyorlar, partiyi bölmek ile suçluyorlar. Hemen iktidar vs ile ilişkilendiriyorlar. Kendi öz eleştirilerini yapmadan, kişileri gene suçluyorlar. Sanki iktidar olamamalarının önündeki en büyük engel Muharrem İnce, O gidince parti oy patlaması yapacak. Mustafa Sarıgül, bir ara Şişli’de rekor oylar alıyor, her yer Sarıgül diye inliyordu, şimdi ne yaptığını kimse bilmiyor. Muharrem İnce’nin de, yine 2 yıl önce yazdığım gibi bugün akıbeti Sarıgül ve diğerleri gibi olmuştur. Muharrem İnce değil miydi, yıllar sonra partiden fazla oy alarak oyunu, İnce’nin söylemi ile “tüm engellemelere rağmen” %30’un üzerine çıkaran?

Şimdi sıradaki kim acaba? Daha önce kahraman ilan edilen, bugün tuka kaka ilan edilecek kim? Ekrem İmamoğlu mu, yoksa Mansur Yavaş mı? Harca harca bitmez, sıradaki gelsin…