TUİK’in gerçekleştirdiği Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2014 sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2013 yılında %59 iken 2014 yılında %56,3’e düşmüştür. Mutsuz kadınların oranı ise %39,6’ya yükselmiştir. Teknoloji ilerlemesine, iletişim ve ulaşım olanaklarının artmasına rağmen insanların mutsuzluğu tüm dünyada artmaktadır. Bunun en büyük nedeni insanların kendi diledikleri yaşamı değil, başkalarının istediğini yaşamaları ve doyumsuz olmalarıdır. Kendinize değer verin. Başkalarına bağımlı yaşamaktan kurtulun. Olduğunuz gibi görünmeyi becerin. Onaylanmayı beklemeyin. İnsanlar hep yaşamlarını sorgulamaktadırlar. Yıllarca çalışmış, sonra işini en üst düzeyde iken bırakıp istediği yaşamı seçmiş birçok örnekler görmekteyiz.  

Sevgili dostum Müge Çevik’in çok satan kitabı “Mutluluk Kulübü”nde bu mutlu olma arayışına değinerek, “Temel olan arayışın kendisi. Ne bulunacak bir şey var ne de beklenecek, yaşanacak bir hayat var. Onu da mutlu kılmak ise kahramanın becerisi” olarak mutluluğu bulmak için her şeyin kendi elimizde olduğunu belirtmiştir. 
Müge Çevik kitabında mutluluğun tanımını da yapmaya çalışıyor ve “benim mutluluk tanımımın içinde, kişinin içinden doğan, adım adım ve demleyerek tam kıvamına getirilmesi gereken farkındalık, irade, rıza, kabul, şükür, teslimiyet ve sevgiyi kapsayan pek çok şey var.” demiştir. 

Fransız filozofu ve edebiyatçısı Alain, “Mutlu olmanın ilk kuralı, bugünkü ya da eski sıkıntılarından kimseye söz açmamaktır.” demiştir. Geçmiş sorunları ve sıkıntılarımız taşımamız ve geleceğe bakmamız mutluluk için önemlidir.  Geçmişin üzerinizdeki etkilerini silin. Kendinizi şimdinin getireceği Yeni Hayata hazırlayın. Ayrıca şikayet etmeyi bırakmalıyız. Alain, “Sırf konuşmak, sızlanmak, şikayet etmek için birlikte konuşmak, dünyanın afetlerindendir… Bir şikayet bin şikayete yol açar, bir korku bin korkuyu tahrik eder.” demiştir.  

Başkaları ile kavga ederek mutlu olamayız. Alain, “Genellikle herkes düşmanları olduğunu sanır ve bu hususta aldanır ve bu yüzden genellikle dostlarımızdan çok, düşmanlarımızla meşgul oluruz. Halbuki bir insanın kendinden başka düşmanı yoktur. Yanlış hükümleri, boş kaygıları, umutsuzluğu ve kendi kendilerine yiyen dırdırlarıyla o asıl kendisinin baş düşmanıdır.” diyerek asıl düşmanın kendimiz ve kaygılarımız olduğunu belirtmektedir. İnsanın kendine vereceği zararı hiçbir kimse yapamaz. Russell ‘da “Kişi mutluluğa başkalarını suçlayarak değil, belirlediği hedeflere erişmek için mücadele ederek ve bu mücadele sırasında eğlenerek ulaşır. Üstelik kişi bu mücadeleyi iç dünyasına değil, sosyal yaşamına dönerek vermelidir.” diyerek mutlu olmanın mücadele ederek ve sosyalleşerek olacağını belirtmektedir. 

Mutlu olmanın en önemli kuralı kendiniz ile barışık olmanız ve kendiniz sevmenizdir. Kendini seven bir birey olduğunuzda, bu sevgi sizin yüz ifadenize, bedeninize, vücut dilinize ve kendinizle ilgili konuşmalarınıza yansıyacaktır. Kendi güçlerinizin farkına varın. Kendinize daha fazla güvenin. Utangaçlık ve suçluluk duygusundan, şüphe ve kuruntularınızdan kurtulun. Şimdinin farkındalığında yaşayın. Sorumluluklarınızı üstlenin.

Müge Çevik, “Mutluluk Kulübü, mutlu olan insanlardan daha çok, mutluluğa cesaret ile niyet edenlerin kulübüdür. Her şükür bir umut, her umut da içinde sevgi barındırıyor. Gerçek sevgi ise, hesapsız, pazarlıksız, sonuca hükmetmeyen, olana razı bir teslimiyet doğuruyor. Yeşertmek, büyütmek, bakmak, saklamak, içimize saklanmış mutluluğu bulmak ve paylaşmak ise bize düşüyor.” diyerek herkesi Mutluluk Kulübü’ne davet ediyor. 

Hepinize mutlu günler ve yarınlar dilerim.  

Kaynaklar: Müge Çevik (2015), Mutluluk Kulübü, Libros Kitap; Bertrand Russell (2013), Mutlu Olma Sanatı, Say Yayınları;  Louis Proto (1999), “Mutlu Olma Sanatı”, Gün Yayıncılık; Chartier Alain (2005),  “Mutlu Olma Sanatı”, Kaknüs Yayınları.