Mersin kalkınması hakkında çok konuşuldu. Çok şey yazıldı. İncil, "Güneşin altında her konu, milyonlarca defa konuşulmuştur." der.  Çok konuşan ancak eyleme dönüştüremeyen bir iliz. Ama biz iş insanları pes etmeyiz. Önümüzde duran engelleri aşmak ve başarmak arzusuyla hareket ederiz. O nedenle bir daha değinmek istiyorum. 

Bilindiği gibi Mersin; istenebilecek çok göreceli üstünlüğe ve zenginliğe sahiptir. Verimli tarım arazisi, liman, serbest bölge, iklim, coğrafya, kıyı şeridi, su kaynakları, antik miras, Toros Dağları, bitki örtüsü ve transit üs gibi dünyaca kabul gören nimetlerine rağmen hak ettiği noktada değildir. Potansiyelini kullanamamaktadır.

Dünya Gazetesi'nin araştırmasına göre Mersin; Türkiye'nin 81 ili içinde, ekonomik büyüklük, Vergi, ihracat ve ithalat sıralamasında iyi bir düzeyde, ancak ekonomik gelişmişlik düzeyinde 32.nci, ekonomi ve yaşam endeksinde 44.ncü, hane halkı refahında, 43.ncü ve sosyal gelişmişlik sıralamasında 49.ncü sıradadır. Kişi başına 9.000 dolar ile orta gelir tuzağında olan ilimiz yüksek bir işsizliğe de sahiptir.

Bu durum geçmişten bu güne iyi yönetilmediğimizi göstermektedir. Yerel yönetici ve karar vericilerin kötü yönetimi yanında devlet de gereken yatırımları yapmamıştır. Zira kamu yatırımları bakımından en sonlarda, 72.nci sırada bulunmaktayız.

Başarısızlığımızın nedenleri ise; 

- Ulusal kalkınma planlarında Mersin için öngörülenler ile Mersin yerelinde öngörülen program ve stratejiler uyuşmuyor. Uyumsuzluk beraberinde başarısızlık getirmiştir. 

- Gelişememenin göç ve demografik yapıdan kaynaklandığı söylemi, göçü ve renkiliği iyi yönetemeyenlerin acizliğidir. Türkiye'nin tüm renklerini, farklılıklarını ve bunlara bağlı olarak sorunlarını bünyemizde taşıdığımız doğrudur. Mersin küçük bir Türkiye gibidir. İyi yönetildiği takdirde göçün, Gaziantep örneğinde olduğu gibi zenginlikte sıçrama yaptığı görülecektir. 

- Hemşerilik bilincine ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Hemşerilik bilincimiz yeterli seviyede değildir. Özellikle siyaset, ayrıştırıcı olmaktan çok, birleştirici olmalıdır. Burada üzerimize düşeni yapmalıyız. 

Yapacağımız çok iş var. Umutsuz değilim. Göreceli üstünlüklerimiz ve girişim ruhumuzla hızla kalkınabiliriz. Adana ile birlikte Çukurova fikri etrafında birleşerek ikinci bir İstanbul olma şansımız var.

Bunun için daha önceden yapılmış, ancak eskimiş Mersin Yenilikçi Stratejisi'ni RİS-MERSİN'i devletimizin yayınladığı 2014-2018 dönemine ait 10.ncu Kalkınma planına göre yeniden ve Çukurova'yı kapsayacak şekilde yapmalıyız. Artık kaybedeceğimiz zaman kalmadı. 

Mersin ve Adana bir çok konuda birleşiyor. En başta geleni tarım ve lojistiktir. Çukurova transit aktarma alanı olma özelliği dolaysıyla enerji ve mal aktarma noktasıdır. Bu geleceğimiz bakımından çok önemlidir.  

Geleceğimiz açık ve ümit vericidir. 

Mehmet DENİZ
MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı 
Çukurova SİFED Başkan Vekili