Suriye denince aklıma ilk gelen Şehit Hama olarak belleğimde kalan Esed Rejiminin siyonist bir ruhla gerçekleştirdiği Hama Katliamı gelir hep.

90'lı yıllarda İslamoğlu Yayınlarından ilk çıktığında alıp bir solukta okuduğum Yazar Ahmet Pakalın’ın Hama Katliamını anlatan Mushaflar ve Bombalar ile Şehit Hama kitapları hala kitaplığımda durur. Bu iki kitabın etkileri ise zihnimde ilk okuduğum gün gibi yeni.

Bir şehrin yakıldığı, içindeki insanların bebek/çocuk/kadın/erkek denmeden yok edildiği, katliamlardan yaralı kurtulmayı başarabilen genç/yaşlı bütün erkeklerin toplanıp topluca katledildiği, asırlar geçse de nesiller değişse de yaşananların unutulmasının mümkün olmadığı bir soykırım olarak geçti tarihe Hama katliamı.

Yaşanan o kara günlerin şüphesiz tarifi de/telafisi de mümkün değil bu dünyada ama Esed Rejiminin devrilmesi o günleri yaşayanlara, o gün yakınlarını kaybedenlere, kayıpları ve şahitlikleri gözünün önünden gitmeyenlere bir teselli olsun. 40 yılı aşkındır yanıp kavrulan yüreklerine bir serinlik katsın tağutun yıkılan ve ayaklar altına alınan her heykeli.

Suriye’de zulüm sadece Hama’dan mı ibaret.

Tabi ki değil.

Her gün aslında insanlığın utanç sayfasına geçecek zulümlere şahit oldu doğan güneş. Dış dünyanın görmediği/duymadığı ya da görmek istemediği/duymak istemediği nice zulümler yaşandı Esed rejiminin faili olduğu.

Suriye'de kimileri iç savaş dese de ben zulmün ayyuka çıktığı zaman dediğim 2011'den beri kim bilir kaç şehir Hama'yı yaşadı. Kaç on binlerce insan Hamalıların yaşadıklarını yaşadı.

Suriyenin onlarca şehrinde aynı yıkımlar yaşandı. Aileler dağıldı. Öldü kimileri, Kimileri kayboldu bu zulüm kıskacında. Kardeşler, anne babalar ve çocuklar her biri dünyanın farklı bir yerine savruldu yaşamam tutunmak kaygısıyla.

Ocağı sönmeyen bir ocak kalmadı adeta 14 yıldır.

...

Umarım bu zulüm rejimi sonrası Müslüman gruplar bir birlik ruhuyla el ele verip Suriye'yi birlikte yeniden inşa ederler.

Zira gruplar arasında maazallah bir anlaşmazlık ve çatışma durumu Suriye'yi daha da yıkımlara ve karanlıklara götürür.

Suriyelilerin vatanlarına/evlerine/topraklarına/hayatta kalabilen komşularına ve akrabalarına kavuşsun artık.

Geride kalanlar kayıplarını unutamasa da ve onlar için hiçbirşey eskisi gibi olamayacak olsa da yaşasın artık.

...

Esed rejiminin devrilmesinde birlikte hareket eden gruplar Kadim bir yönetme geleneği olan Türkiye'nin öncülüğünde ve rehberliğinde birlikte hareket etmeye devam etmeli ve yeni süreç yürütülmelidir.

Kadim tarihimizde olduğu gibi Suriye’nin Kadim şehirlerini yeniden umudun/huzurun/selametin yurdu haline getirmek mümkündür.

Duamız Suriye’nin 60 yıldır kan ağlayan mazlum halkları için.