Soba ve kaloriferlerde düşük maliyetli kalitesiz yakıtların kullanılması, soba ve kalorifer yakma tekniklerinin iyi bilinmemesi, baca temizliğinin iyi yapılmaması gibi nedenler soba zehirlenmeleri ve ısınma maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır.
Isınma amaçlı kullanılan düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömür tüketimi ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması, motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları ve sanayi kuruluşlarının bacalarından atılan çeşitli maddeler hava kirliliğine neden olmakta ve yeryüzündeki canlı hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Dünyada her yıl yaklaşık 3.5- 4 milyon insan hava kirliliğinden ölmektedir. Bu ölümlerin %90’ı gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.
Bilinçsiz, yoğun ve niteliksiz yakıt tüketimi nedeni ile başta Mersin ve Tarsus Kent Merkezleri olmak üzere çoğu yerleşim alanlarımızda özellikle kış aylarında havada yoğun ve bunaltıcı sis katmanlarının oluştuğu görülmektedir. Oluşan bu kirli hava çevre ve insan sağlığını tehdit etmektedir.
Isınmadan Kaynaklı Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına ve Çevreye Olan Etkileri
Kirli havaya maruz kalan insanlarda özellikle çocuklarda solunum yolu hastalıklarının arttığı görülmektedir. Yetişkin bir insan günde ortalama 20 metreküp (m3) hava solur iken, çocuklar yetişkinlere göre %50 daha fazla hava solumaktadır. Çünkü, çocuklar kirli havanın % 90’ının filtre edildiği burun yerine ağızdan soluk alıp vermekte ve kirli hava direk akciğerlere gitmektedir. Bebeklerin istirahat halinde soludukları hava yetişkin bir insanın iki katıdır.
Soba ve kaloriferde ısınma amaçlı kullanılan, yapılarında “karbon” bulunan odun, odun kömürü, taş kömür, LPG veya doğal gaz gibi yakıtların yetersiz yanmaları sonucu açığa çıkan Karbon monoksit (CO), solunum yoluyla vücuda alındığında zehirlenmelere yol açar.
Zehirlenmelerin yaklaşık %63′ü soba, %30′u şofben, %7′si ise doğalgazdan kaynaklanmaktadır.
Tam yanmama sonucunda oluşan Karbon monoksit(CO), solunduktan sonra akciğerler aracılığıyla kana geçmekte ve kırmızı kan hücrelerinin içerisinde bulunan ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobine oksijenden(O2) ortalama 200-300 kat daha hızlı bağlanarak karboksihemoglobin (COHb) oluşturmaktadır. Böylece, hücrelerdeki oksijen korbonmonoksit ile yer değiştirmektedir. Kan dokulara yeterince oksijen taşıyamadığı için; kalp, beyin ve diğer organlarımız çalışamaz hale gelir. Karbonmonoksit zehirlenmesi belirtileri; hafiften şiddetliye doğru belirtiler; baş ağrısı, yorgunluk hissi, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, görüntü bulanıklığı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, bilinç kaybı, nöbet, şok, solunum yetmezliği ve komadır.
Yüksek kükürt içeriğine sahip vasıfsız yakıtların kullanımı sonucunda da oluşan Kükürtdioksit (SO2) gazı; üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etki yaratır.
Kükürtdioksit (SO2) ve Karbondioksit (CO2) bitkilerde yaprak dokularının bozulmasına, klorifil kaybından dolayı yapraklarda lekelenmelere ve büyüme bozukluklarına neden olabilir.
Küresel Isınma (Sera Etkisi); kömür, odun, fuel gibi fosil yakıtların ısınma ve sanayide yoğun kullanımı sonucunda açığa çıkan CO2 gazı, atmosfere karışıp ve miktarca artarak sera etkisi denilen Dünya yüzeyine ulaşabilen güneş ışınlarının yeryüzü tarafından tutulması ve ısınmasına olayına neden olur.
Sera etkisi, havadaki ortalama sıcaklıkları değiştireceği için, uzun vadede iklimlerde değişiklikler, buzulların erimesi, mevsimlerin kayması ve tarım alanlarının verimsizleşmesi, kuraklık gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir.
Soba zehirlenmeleri ve hava kirliliği yaşanmaması için;
Soba yakma tekniklerine uyulması, evlerde ve işyerlerinde pencere, kapı ve çatıların hava izolasyonlarının iyi yapılması, bina yakıt tesisatlarının standartlara uygun olması, ısıtmada yüksek kalorili- kaliteli yakıt kullanılması, bacaların, soba borularının ve bağlantı elemanlarının her yıl düzenli olarak temizlenmesi, kullanılan sobaların TSE belgeli olması, gaz sızdırmazlığının kontrol edilmesi sağlanmalıdır.
Soba zehirlenmelerinde ölümler düşük kaliteli kömürden olmamakta, sobalarda kömürün kurallarına uygun yakılmamasından meydana gelmektedir. Kurallarına uygun yakılmayan sobada kaliteli veya kalitesiz hangi kömür yakılırsa yakılsın zehirlenme olabilir.
Sobada Kömür Yakılırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Can kaybını önlemek için üç hususa dikkat edilmesi şarttır: Kaliteli yakıt seçilmeli, soba üstten yakılmalı ve sobanın hava alıcı kapakları kapatılmamalıdır.
TSE belgeli sobalar kullanılmalıdır. Soba önerilen yere kurulmalıdır. Kömüre uyumlu yakma sistemi (soba) seçilmelidir. Üstten yakılan sobalar, yaklaşık % 20 yakıt tasarrufu sağlar ve dışarıya verilen kirli havayı azaltarak çevreye daha az zarar verir. Alta kömür, üste çıra vb. koyularak yapılan yanma zehirlenme riskini en aza indirir.
Sobanın verimli yanması için en fazla 2/3 oranında kömürle doldurulmalıdır, Isıdan daha iyi yararlanmak için, duvar ile soba arasında yaklaşık 50 cm mesafe bulunmalıdır.
Yanmakta olan sobaya üstten kömür ilave edilirse; alttaki ateşin etkisi ile ilave edilen kömür bünyesindeki yanabilir gazlar yanmadan baca ile çevreye verilir.
Soba üst bölümünde tam yanma gerçekleşmeden alt ve üst hava alma kapakları kapatılırsa, kömürün tutuşma süresi uzayacağından, tam yanmadan çıkan ve zehirlenmede etken olan Karbon Monoksit (CO) gazı miktarı artacak ve soba zehirlenmesi meydana gelecektir.
Baca ve Borularla İlgili Alınması Gereken Önlemler
Soba boruları mümkün olduğunca kısa ve düşey doğrultuda olmalıdır. Yatay borular bacaya hafif bir eğimle döşenmelidir. Baca yılda en az iki kez temizlenmelidir. Fazla dirsek ve borudan kaçınılmalıdır. Böylece tıkanma ve sızma olasılığı azalır. Boru ucunun bacaya fazla sokulup tıkanması önlenmelidir. Baca temiz ve çatıdan uygun yükseklikte olmalı ve çıkan gazların dağılabilmesi için en yakın binadan 6 metre uzaklıkta olmalıdır. Baca rüzgardan fazla etkilenmeyecek şekilde iyi çekişli olmalıdır. Soba ve kaloriferlerin nefes boruları olan bacaların belirli aralıklarla (mümkünse ayda bir), soba borularının da iki ayda bir kez temizlenmesi gerekir. Baca yangının sebebi, bacaların temizlenmemesi, çatlak ve sıvasız olmasıdır.
Kömür Depolamasında Alınması Gereken Önlemler
Kömür kalitesini uzun süre muhafaza edebilmek için; depoda havalandırma penceresi olmalı ve devamlı açık tutulmalıdır. Kömür kuru olmalı ve üzerine su dökülmesi önlenmelidir. Eski kömür yeni kömürle karıştırılmamalıdır. Yığın yüksekliği 1 m ve eni 5 m'yi geçmemelidir; aksi taktirde kömür kendiliğinden kızışarak için için yanabilir.
Zehirlenmelerde Acil Tedavi
Zehirlenme olduğu zaman hemen bir sağlık kurumuna gitmek gerekir. Zehirlenme olduğu zaman kişiye yoğurt, sarımsak gibi yiyecekler verilmesi çok yanlıştır. Çünkü zehirlenme midede değil, solumun yolu ile ilgilidir. Zehirlenen kişi açık havaya çıkartılmalı ve acilen oksijen verilmelidir. En kısa zamanda teşekküllü bir sağlık kuruluşuna baş vurulmalıdır.
Prof. Dr. Halil KUMBUR