Fiyakalı kelimeleri yerli yersiz kullanmayı çok seviyoruz. Üç tonluk kamyonetiyle şehiriçi nakliye yapan birisine ne iş yapıyorsunuz diye sorduğunuz zaman, rahatlıkla, lojistik hizmeti diyebiliyor. Lojistik, Türkiye’de genellikle taşımacılık olarak biliniyor. Halbuki lojistik, ürünün, hizmetin ve bilginin varış noktasına teslimi ile, satış ve pazarlamayı da kapsayabilmektedir.
 
     Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanan “Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Öncelikli Dönüşüm Programlarının 1. Paketi” , “Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı Eylem Planı”nı da kapsamaktadır.Siyasette bazı şeyler temenni mahiyetinde söylenir gerçeğinden hareket ederek, daha çok “cek-cak”larla dolu bu tür açıklamalara ölçülü yaklaşmak gerekir.Havuz medyasının yaptığı gibi, “Ekonomide devrim yaratacak”, “Ekonomiyi uçuracak” manşetlerini atmak doğru değildir. Daha önceleri açıklanan yapısal reformların akıbetine baktığımız zaman haklılığımız ortaya çıkıyor.

“Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı Eylem Planı”, şu bileşenlerden oluşmaktadır: 

1. Lojistikte Strateji ve Kurumsal Yapılanmanın Oluşturulması,
2. Şehirlerde Lojistik Altyapının İyileştirilmesi,
3. Gümrük İşlemlerinde Etkinliğin Sağlanması,
4. Büyük Altyapı Yatırımlarının Tamamlanması,
5. Sektörde Faaliyet Gösteren Firmaların Rekabet Güçlerinin Artırılması,
6. Yurtiçi Lojistik Yapılanmasının Yurtdışı Yapılanmalarla Desteklenmesi. 
Lojistik eylem planını Mersin açısından incelediğimizde, üç yatırımın ele alındığını görüyoruz:
1)Fizibilite çalışmaları tamamlanmış olan Mersin Konteyner Limanının imar planı çalışmaları tamamlanarak yapımını başlanacaktır. (Ocak 2015-2018)
2)Adana-Mersin 67 km. 2. ve 3. hat ve sinyal, elektrik ve telekomünikasyon tesis yapımı tamamlanacaktır. (Kasım 2014-Aralık 2018)
3)Mersin (Yenice) Lojistik Merkez Projesi devam etmektedir. (2008-2016)
     
    Mersin devlet yatırımlarında üvey evlat muamelesi gören bir il. Mersinli çalışıyor, Mersinli üretiyor, Mersinli katma değer yaratıyor ve vergisini ödüyor. Ancak, diğer illerle karşılaştırıldığında, hakkını alamıyor. Bu olumsuz tablodan herkes şikayet ediyor, siyasetçileriyle, meslek kuruluşlarıyla ve iş camiasıyla seyretmekten öteye geçemiyor. Çözümün, birlik ve beraberlikten ve tek yürek olmaktan geçtiğini ilgili taraflar çok iyi bilmelerine rağmen, gereksiz çekişmeler ve başıbozukluk Mersin’e zaman kaybettiriyor.Mersin sürekli patinaj yapıyor.

     Aslında, hayatımızdaki en acımasız şey, zamandır. Gitti mi gidiyor, döndürmeye ne gücün, ne de kudretin yetiyor. 

www.ahmetakin.com.tr