2016 Ocak ayından beri Erdemli Toplum Sağlığı Merkezi olarak 'Ailedeniz' diye bir proje başlattık. Başta sosyoekonomik seviyesi çok düşük kendine yetemeyen anne ve gebelerin bulunduğu ailelere devletin ve sivil toplumun imkanları dahilinde maddi ve manevi destek sunmak amacıyla başlattığımız çalışma sonraları diğer birey ve aileleri kapsayacak şekilde genişletildi. 1 yıl içinde yüzlerce aile ve kişi evinde ya da yaşam alanında ziyaret edildi. Bu ziyaretler sonucunda ihtiyaç analizi gerçekleştirilerek neyse ihtiyaç ona göre çözüm geliştirme yoluna gidildi. Yani aç olana psikolojik destek ya da evi olmayana aile planlaması gibi anlamsız girişim ve etkinliklerden imtina edildi.
Sonuçta proje ses getirdi ve diğer kurumlar ya da ilgili vatandaşlardan ihbar ve bilgiler gelmeye başladı. Bir ironi olarak ifade edilebilecek şekilde ilçe sosyal yardımlaşma vakfından da gelen bir ihbar sonucunda 35 yaşlarında bir ademle tanıştık. Engellilik derecesinde mental ve psikiyatrik problemler yaşayan, evsiz, herhangi bir geliri olmayan, caminin kullanılmayan soğuk, eşyasız, elektriksiz ve susuz alanında yaşamaya çalışan bu ademin günlerdir aç, çaresiz ve mağdur olduğunu öğrendik. Yerinde yapılan ziyaret sonucunda öncelikli problemin beslenme, giyinme, barınma ve bakım olduğunu tespit ettik. İl ve ilçede bu ve benzeri şekilde yaşam mücadelesi veren ademlerin barınması için mental ve psikiyatrik durumunun belgelenmesi şartı söz konusu olduğunu daha önceki vakalarımızda tecrübe etmiştik. Ademi psikiyatri muayenesi ve hakkında sağlık raporu hazırlanması için kurumumuz aracı ve personeli eşliğinde il merkezindeki hastaneye götürdük. Hastanede muayene kaydı almaya çalışırken bu ademin binlerce lira genel sağlık sigortası borcu olduğunu ve borcu ödemeden muayene olamayacağını öğrendik. Hastane yönetimiyle yapılan görüşme sonucunda senet karşılığı muayene ettirdik fakat bedeli peşin istendiği için raporu için heyete sokamadık. Ademi heyete sokabilmemiz için genel sağlık sigortası borcunun yapılandırılması ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanabileceği şekilde sosyal güvencesinin planlanması gerektiğini öğrendik. Ademi tekrar yaşamaya çalıştığı mekana getirdik ama cami imamı tarafından istenmediğini ve sık sık kovulduğunu gözlemledik. Sorguladığımızda 3 gündür aç olduğunu öğrendiğimiz ademin birkaç günlük iaşesini sağlayıp temiz ve kışlık kıyafet temin ettik. Ayrıca muhtarla iletişime geçip ücretsiz sosyal güvence için yapılması gerekenleri planladık ki burada çok ilginç bir şey öğrendik; böyle ademlerin genel sağlık sigortası borçlarını yapılandırabilmek ve ücretsiz sosyal güvenceye sahip olmasını sağlayabilmek için adres beyan etmek gerekiyormuş. Bu ademse evsiz. Yani evsizler yapılandırma yapamıyormuş ve adres beyan etmek mecburmuş. Ademin yaşadığı yer olarak gösterebileceğimiz adres de ilçe nüfus müdürlüğünce bilmem kaçıncı kanuna aykırı olduğu için kabul edilmedi. Sonuçta nüfus müdürlüğünden bir evrak alabildik ama bu gayretin sonucunda yapılan işlemle ilgili sulh ceza mahkemesine suç duyurusunda bulunuldu.
Ademin genel sağlık sigortası borcunun yapılandırılması ve ücretsiz sosyal güvence edinmesi çalışmaları devam ederken ilçedeki aşevinden sıcak yemek yemesini temin etmek için bir gayrete girdik. Öğrendik ki aşevi çalışanları 15 günlük izne çıkarılmış ve aşevi 15 gün hizmet veremiyormuş. İlçedeki huzurevinde konaklaması da mümkün değilmiş. Aramızda topladığımız parayla birkaç günlük daha iaşesini sağlayarak ademi yaşamaya çalıştığı mekana bıraktık. Ademin barınmasını sağlayabileceğimiz bir yer arayışımız devam edip sosyal güvencesinin planlanması sırasında iaşesinin sağlanabilmesi için sosyal yardımlaşma vakfından nakit desteği çıkarılması için başvurduk. Ademe bir miktar nakit desteği çıkarıldı fakat nakit desteğinin teslim edilebilmesi için idari imza ihtiyacı olduğu, bu imzayı bir kişinin atabildiği ve imzanın bir gün sonra atılabileceğini öğrendik. Ademi tekrar yaşamaya çalıştığı mekana bırakıp bir gün sonra gelmesini istedik. İşlemleri devam ediyor. İşlemler sonucunda alınan heyet raporunun ademin barınmasına müsaade edilecek seviyede olup olmayacağından veya alınan rapora rağmen bir barınma imkanı bulunup bulunamayacağından emin değilim. Lakin tecrübelerimizden ciddi uğraş neticesinde elden geleni yapıp bu ademi daha iyi şartlarda yaşayabileceği bir merkez ve mekana yerleştireceğimize inandığımı ifade edebilirim.
Sonuçta bunca cümle; evsizlerin genel sağlık sigortası borcu olması ve bu borç dolayısıyla sağlık hizmeti alamamaları durumunun gözden geçirilmesi ve sosyoekonomik olarak dip noktasındaki bu adem ve havvalara sunulan hizmetin hızı ve etkinliğinin artırılması gerektiğine inancımın bir figanıdır.