Dijital ekranlar yıllar önce televizyonlar aracılığıyla hayatımıza girdi. Ardından teknolojinin gelişmesiyle bilgisayar ve telefonlar hayatımıza dâhil oldu. Telefonlar akıllandı ve tabletlerin kullanımı yaygınlaştı. Derken, günümüzün en önemli problemlerinden olan “ekran bağımlılığı” ortaya çıktı. Bu problemin çocuklar arasında yaygınlaşmasıyla beraber durum çok ciddi boyutlara ulaştı. Ebeveyn olarak önlem almak için belki geç kaldınız. Ama söz konusu çocuklarımız olduğunda, her yazımızda vurguladığımız gibi hiçbir zaman geç değildir. Zararı ya da tehlikeyi fark ettiğiniz andan itibaren çözüm yolu bulmaya ve uygulamaya başlamalısınız.

Öncelikle ekran kullanım sürelerinin kabul edilebilir sınırlarından bahsedelim. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ekran kullanım süreleri ile ilgili olarak şunu tavsiye eder:

0-2 yaş arası çocuklar ekranla tanışmamalıdır.

2-5 yaş arası çocuklar günde en fazla 1 saat ekran kullanmalıdır.

5-11 yaş arası çocuklar günde en fazla 2 saat ekran kullanmalıdır.

Bu kurallara, ekranla tanışmış, oyunların çeşitliliğini ve fazlalığını keşfetmiş çocukların uyması konusunda ebeveynlerin çok zorlandığını biliyoruz. Dijital oyunların sokak oyunlarının yerini almasını ve çocukların bu oyunları oynama pahasına evden dışarı çıkmak istememelerini çıksalar bile oyun oynamaya her koşulda devam etmeye çalışmalarını görmek sizler gibi bizleri de çok üzüyor. Bireyin ileriki yaşamı, hayal gücünü en etkin kullandığı dönem olan çocukluk yıllarında edindiği deneyimler, gerçek yaşamla olan bağı, ailesi ve çevresiyle kurduğu sosyal ilişkiler üzerine kurulur. Tüm bunlardan mahrum olan bir çocuk için “gelecek” önemli zorlukları da beraberinde getirecektir. Aslında doğru ve bilinçli kullanıldığında ekran kullanımının olumlu etkileri de yok değil. Örneğin bazı araştırmalar kontrollü ve amaca uygun ekran kullanımının erken okuryazarlık ve matematik becerilerini olumlu etkilediğini ortaya koymuştur. Aslında mesele çocuklarınızın ekran kullanımını kontrol altında tutmak ve koyulan kurallara uymalarını sağlamaktır. Bunu sağlamanın yolunun öncelikle siz ebeveynlerden geçtiğini söylemek gerekir. Burada kilit siz ve sizin kararlı duruşunuzdur. Eğer çocuğunuza kısıtlamalar getirip siz elinizden telefonunuzu düşürmüyorsanız ne yaparsanız yapın kullanacağınız yöntemlerden sonuç alamazsınız. Bu nedenle eğer bu konuda üzerinize düşen sorumlulukları yerine getireceğinizi düşünüyorsanız yazımızın devamını okuyun. Aksi takdirde okuduklarınızı uygulama sürecinde zorlanırsınız, sorunu çözemezsiniz ve ortaya başka yeni sorunlar çıkar. Mesela çocuğunuzun gözünde söyledikleri ve yaptıkları konusunda tutarsız olan ebeveyn modeli oluşturursunuz. Eğer kararlıysanız buyurun başlayalım:

1. Ebeveyn olarak çocuğunuzu sadece biyolojik olarak büyütmekten öte, onun sosyal-duygusal gelişiminden ve eğitim-öğretim hayatından da sorumlusunuz. Bu nedenle çocuğunuzu çevreleyen ortamlardan biri olan medya ortamının denetimi de sizde olsun. Çocuğunuzun dijital ortamdaki aktivitelerinin ne yönde olduğunu anlamaya çalışın. Çocukların karşılaşabileceği sanal ortamların olası tehlikeleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olun. Güvenilir kaynaklardan okumalar yapın, okullarda bu konuyla ilgili ebeveynlere yönelik düzenlenen eğitimlere katılın, güvenilir ve alanında uzman kişilerin sözlerine kulak verin.

2. Çocuğunuzun ekran kullanımına dair, -çocuğunuz teknolojiyi doğru amaçlar için kullanıyor olsa bile- kısıtlayıcı kurallar belirleyin. Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun belirlediği ekran kullanım sürelerinin sınırlarını aşmamasına özen gösterin. Cihazlardaki ebeveyn denetimi olarak yer alan sekmeleri etkili kullanın. Ekran kullanım süre kısıtlaması için saatleri siz belirleyin ve koyacağınız şifreyi çocuğunuzla paylaşmayın.

3. Ekranı çocuğunuzla birlikte kullanın. Çocuğunuzla birlikte ekranı kullanırken, içeriğe ilişkin onunla konuşun, gerekirse talimatlar verin ve izlediği zararlı içeriğin ona uygun olmadığı konusunda farkındalık geliştirmesini sağlayın. Eğer zararlı içerik değilse ve çocuğunuz ekranı amaca uygun olarak doğru şekilde kullanıyorsa onun ilgi alanlarını gözlemleyin ve ortak olun. Birlikte kaliteli zaman geçirmeye başladığınızı göreceksiniz.

4. Ekranın kapalı olacağı zaman dilimlerini belirleyin ve mutlaka buna uyulmasına özen gösterin. Örneğin yemek saatlerinde ya da yazılı haftasında ekran kullanmama konusunda öncelikleriniz olsun. Bazı çocuklarımızın oyun ve ekran bağımlılığı daha fazladır. Acil yetiştirmeniz gereken bir işinizi yaparken ya da önemli bir telefon görüşmesi yaparken aceleyle “tamam” demenizi bekleyen ve bu yolun işe yaradığını daha önce tecrübe eden bir çocuğun kurallara uyma konusunda göstereceği direnç haliyle farklı olur:) Bunu aşmanın tek yolu sizin kararlı olmanızdır. İlk günler zor olur ama ilerleyen günlerde çocuğunuzun kurallara uymaya başladığını göreceksiniz.

5. Çocuğunuza ekran kullanmadığı zaman dilimlerinde sıkılmaması ve ekrana yönelip düşüncelerini bu yöne sabitlememesi için aktiviteler hazırlayın. Onu mutlu edecek faaliyetlere yönlendirin. Çocuğunuzla birlikte vakit geçirin ama kaliteli olsun.

6. Ve belki de en önemli maddeye geldik. Tüm bu kuralları koyarken gerekçenizi iyi açıklayın. Çocuğunuz birdenbire neden böyle kurallar koyduğunuzu merak edecektir. Ona uzun ekran kullanım sürelerinin fiziksel, sosyal-duygusal, zihinsel zararlarını anlatın. Ebeveyn olarak onu bu zararlardan onu korumanız gerektiğini ve bu kuralların kalıcı olduğunu söyleyin. Çocuğunuz söylediklerinizden, kararlı olduğunuzu anlamalı.

Unutmayın bu bir güç gösterisi değil; çocuğunuzla asla ama asla karşılıklı zıtlaşma ya da inatlaşma içerisine girmeyin. Çocuğunuzun tüm bu kuralların, onu tehlikelerden korumak için yani onun iyiliği için olduğunu bilmeye ve ikna olmaya ihtiyacı var. Tüm ebeveynlere kolaylıklar dileriz.