Pandemi sürecinden ilk etkilenen meslek gruplarından biri de öğretmenlik oldu. MEB öğretmenleri, uzaktan eğitime geçilmesinden itibaren ek dersler de dahil olmak üzere tüm haklarından yararlanırken göz ardı edilen bir gerçek daha artık sessiz çığlıklarla gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu kutsal mesleğin 657'ye tabii olmayan grubu özel sektör öğretmenleri an itibariyle yaşam savaşı vermektedir.

İlk sözüm sendikalara...

Atanır atanmaz kapınızı çalan ilk kişiler sendika temsilcileridir. Maaşınızdan paylarını alırlar ve arada sizin haklarınızı da savunurlar ama başlangıçta dediğim gibi bu işi yalnızca atandığınızda yaparlar. Sendikalar özel sektör öğretmenlerine karşı neden kördür? Neden adında eğitim geçen bu sendikalar bizleri görmezden gelirler.

Pandemi sürecinde pek çok okul, öğretmenlerini uzun saatler online ders yaptırıp yalnızca kısa çalışma ödeneği ile geçindirdi. Kurs merkezlerinde durum daha da kötü çünkü para tahsil edemeyen kurs merkezleri öğretmenlerine de maaş veremedi. İki eşin de özel sektörde öğretmen olduğu bir aile bireyleri eğer kurs merkezinde çalışıyor ise işsiz, kolejde çalışıyor ise 1600 tl civarında bir maaşla evden çalışmaya ve hayatta kalmaya devam etmeye zorlandı. Bakın bizler atanamayan ama mesleğine aşık insanlar olarak artık üvey evlat muamelesi görmekten bıktık. Pek çok arkadaşımız sigortasız çalışıyor, pek çok arkadaşımız asgari ücretin altında çalışıyor. Yıllarca çalıştığı kurumlardan tazminat almadan ayrılmaya zorlanıyor. Kısaca sadece pandemi sürecinde genelimiz acı çeksek de her dönemde özel sektör öğretmenleri yok sayılıyor.

İkici sözüm meslektaşlara...

Atanmadan önce çektikleri dertleri yaşayan insanlara bu kadar kör olmak zorunda mısınız?

Ben kendimi kurtardım, kalanlar taş yesin mantığı ile yarın sizlerde zora düştüğünüzde yanınızda kim olacak sanıyorsunuz? Maaşlarınız tam, ek dersler yerli yerinde, haydi inmiş kredi faizleri ile bir ev daha alın aman ha birkaç yıl önce çektiğiniz çileleri pandemi sürecinde kat be kat çeken meslektaşlarınızı umursamayın, onlar için destek çağrıları yapmayın.

Üçüncü sözüm ise çok güvendiğimiz ve sevdiğimiz Sayın Bakanımız Ziya Öğretmenimize...

Ziya öğretmenim ilk dalgayı zorlukla da olsa atlattık ama özel okullardan kayıtlar silinmeye, kurslar kapanmaya başlıyor. Bu zamana kadar bu mesleğe kattığınız onca değer için size güveniyorum. Lütfen sendikaların üvey evladı olan özel sektör öğretmenlerine devlet babamız özellikle bu süreçte daha fazla sahip çıksın. Aksi taktirde ailelerinin yanına yerleşen, kiralarını ödeyemeyen, hatta evlerine haciz elen meslektaşlarınızın ruhunda derin yaralar açılacak ve bilirsiniz öğretmende açılan yara nesillere bulaşır. Bizim tek umudumuz sizsiniz. Bizler sizlerden yardım bekliyoruz.