2018 yılında hayata geçirilen yeni sınavı sistemi YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) ilk oturumu 30 Haziran Cumartesi tarihinde gerçekleşti. İki milyonu aşkın lise mezunu öğrenci 30 Haziran cumartesi günü YKS - TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve 01 Temmuz pazar günü YKS - AYT (Alan Yeterlilik Testi) sınavlarına girdi. ÖSYM tarafından ilk kez uygulanan bu sınavlardan sonra gözler sonuçlara çevrildi . Alışılmış sistemden sonra yapılan bu sınavlarda ; hangi puan aralığına , hangi alanlardan , hangi sıralamaların geleceği merak konusu haline geldi .
TYT'de adaylara Türkçe testinden 40, Sosyal Bilimler testinden 20, Temel Matematik testinden 40, Fen Bilimleri testinden 20 olmak üzere toplam 120 soru yöneltildi. AYT'de ise Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 testinden 40, Sosyal Bilimler-2 testinden 40, Matematik testinden 40, Fen Bilimleri testinden 40 soru, YDT'de ise 80 soru soruldu.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın baraj puanları TYT'de 150 , AYT'de 180 olarak belirlendi .
ÖSYM sınav takvimi bilgilendirme sayfasındaki bilgilere göre; sınav sonuçları 31 Temmuz 2018 tarihinde açıklanacak.
Yeni sistemde yapılan ilk sınavın ortak olan TYT testinde sorular genel olarak yorum ağırlıklı soruldu ve bir çok öğrenci verilen süre içinde soruları yetiştirmede güçlük çekti . İkinci sınavda ise sorular bilgi ağırlıklı idi .
Yeni sistemle soru sayıların azaltılması sınavın kapsam geçerliliğini azaltsa da ilk sınavdaki düşündürücü yorum soruları , ikinci sınavdaki seçici bilgi soruları sınavın yordama gücünü arttırdı .
Eski sistemde iki sınav arasında uzunca bir süre var iken yeni sistemde genel ve alan testlerinin art arda yapılması öğrencilerin çalışma düzenini , proğramını çok değiştirdi ve bundan sonra sınava girecek öğrencilerin de buna dikkat etmesi gerekmektedir.
Yıl içinde yeni sisteme geçilmesi , seçimlerden dolayı sınav tarihlerinin değişmesi ve sürekli yeni sistemdeki derslerin soru sayılarında değişiklikler yapılması öğrencilerin ve ailelerin yoğun ve stresli bir süreç yaşamasına neden oldu .
Elbette yıllardır sürekli değişikliler yapılan ve bir türlü belli modern bir eğitim felsefesinin alt yapısı ile bir düzene kavuşturulamayan eğitim ve sınav sisteminin öğrenciler üzerinde , ülkedeki eğitim ve kültür seviyesi üzerinde büyük etkileri vardır. Genelde eğitim üzerine konuşulurken ; Sen olsan neleri değiştirirdin, diye sorulur .
Her nasıl ki anayasanın değiştirilemez maddeleri var ise , eğitimin de değiştirilemez temel felsefi alt yapısı , genel amaçları olmalıdır . Bir ülkenin belli düzeni olan ve somut olarak olumlu karşılığı görülen , iyi giden eğitim sisteminin bozulması ve sürekli değişiklik yapılması ve bir düzene bir daha girmemesi o ülkeye atom bombası atmaktan daha çok zarar verir. Fakat öğrenciler ve aileler öğrencinin yapılan sınavda bir başarısızlığı varsa bunu sınava, sisteme veya sistemsizliğe mâl etmemelidir. Üniversiteye giriş puana göre değil sıralamaya göre yapılır ve sürekli yapılan gereksiz değişiklikler, o sınava giren her öğrenciyi etkiler . Her öğrencinin seviyesi az çok eski sistemde yapılan sınavlara göre paralel olacaktır.
Geçen yıl üniversiteye girişte tercih danışmanlığı yapanların en çok zorluk yaşadığı yıldı herhalde. Mezunların hali ortada , bir kaç bölüm hariç hiç kimsenin garantisi yok . Mesleki değerler değişti. Tabi bununla birlikte üniversite tercihlerinde de değişimler oluyor. Üniversitelerde çoğu bölüm geçen yıl boş kaldı, Fen Lisesi mezunları bile belli oranda yerleşmedi. Öğrenciler mezunlardan gördükleri ile çoğu bölümden kaçıyor. Bu yılda stresli bir tercih dönemi yaşanacaktır.
Bu sene tercihlerde neye dikkat etmek gerek peki ya şimdi ? Nasıl bir tercih yapmak gerek ?
Ve ne olacak eğitim ve sınav sistemin hali ?
Öğrenciler eğitim kurumlarındaki danışmanlar tarafından ilgi ve yetenekleri olan bölümlere yönlendirilecek ki sonradan kendi öz benlikleri ile alakasız şeylere bulaşmasınlar . Nasıl olsa nerdeyse hiçbir bölümün üç dört yıl sonrasına ne olacağı kestirilemiyor artık . Eğitim ve sınav sistemine gelince de daha çok değişir . Ahh , bilmem ki sürekli niye değişir (!)